Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Hollanda’nın liberal partisi VVD (Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi) içinde, özellikle seçim kampanyasıyla ilgili büyük bir panik ve belirsizlik hâkim. Hem parti üst yönetiminde hem de teşkilatın farklı kademelerinde büyük bir endişe yaşanıyor. Hatta Dilan Yeşilgöz yerine gelebilecek isimler bile şimdiden konuşulmaya başladı. 29 Ekim’de yapılacak seçiminin, partiyi tarihinin en zorlu seçimlerinden biriyle karşı karşıya bırakacağı belirtiliyor.
RTL Nieuws’ün parti içinde ve partinin tabanında yaptığı görüşmelere göre VVD’de ciddi bir huzursuzluk ve güvensizlik hâkim. Bazı partililer durumu “yüreği ağzında beklemek” sözleriyle tanımlıyor. Son yapılan anket sonuçları da Mark Rutte’den sonra ilk kez VVD’nin ciddi bir düşüşle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Ipsos I&O’nun 29 Eylül tarihli, son anketine göre 2023 seçimlerinde 24 sandalye alan VVD, şu anda seçim olsa ancak 14 sandalye alabiliyor.
“Şu anda kimse Yeşilgöz’den vazgeçmek istemiyor ama...”
Pek çok partili, yalnızca anonim kalma şartıyla kampanyaya ve parti lideri Dilan Yeşilgöz’ün konumuna dair görüş paylaştı. Kimse, şu an için Yeşilgöz’den tamamen vazgeçmek gerektiğini söylemiyor ancak 29 Ekim’de alınacak sonuç konusunda karamsar bir yapı hâkim. Hatta parti içinde etkili bir isme göre muhalefet partisi olmak da bir çözüm olabilir: “Ama bu, mevcut parti lideriyle olmamalı.”
VVD’li eski bir belediye başkanı ise yüreği ağzında seçim sonuçlarını beklediklerini belirterek sandalye sayısının 10’a kadar düşebileceği yorumunu yapıyor.
Partinin önde gelen isimlerinden bir başkası ise, “Partide kiminle konuşsam, herkes olup bitenleri korku ve endişeyle izliyor. Görünüşe göre parti yönetimi ne yaptığını bilmiyor. Ayrıca Dilan Yeşilgöz o kadar yoğun ki, aslında meclis grup başkanvekili partinin fiilen lideri konumunda. O da aşırı sağ bir çizgide. Bunun sonucu olarak Antifa önergesine destek gibi hatalar yapılıyor.” diyor.
Antifa tartışması ve Gazze
Partinin Antifa’yı (anti-faşist hareketi) terör örgütü olarak tanımlaması da parti içinde eleştirilere neden oldu. Bu kararı aşırı sağcı bulanlar, “İnanılmaz derecede popülist, antidemokratik ve uygulanamaz bir önerge” olarak yorumluyor.
Parti içerisinde tartışma yaratan diğer konu ise Gazze. Parti içindeki bir başka önde gelen isim, VVD’nin son aylarda bir dizi stratejik hata yaptığını belirtirken, “Şirketlerin yatırımdan vazgeçtiğini, ülkeyi terk ettiğini duyuyorum. Ama kampanya bunlardan değil, Gazze’den bahsediyor. Elbette Gazze’de yaşananlar trajik ama orada etkimiz çok sınırlı. Bizim kendi ülkemizin sorunlarına odaklanmamız gerekiyordu.” yorumunu yapıyor.
VVD’li seçmen de rahatsız
Seçim kampanyası VVD’li seçmenleri de rahatsız etmiş görünüyor. Beş bin seçmenle yapılan anket rahatsızlığın boyutunu gösteriyor. 2023 yılında VVD’ye oy vermiş olanların yüzde 65’i, bugün VVD’ye oy vermeyi planlayan seçmenlerin de yüzde 53’ü partinin yanlış yönde ilerlediğini düşünüyor.
Katılımcıların şikâyetleri birbirinden farklı olsa da genel tablo aynı. Bazı seçmenler, partinin halkın dertlerine ve kaygılarına kulak vermediğini belirtirken, bir kısmı da parti içinde kişisel çıkarların ve hırsların öne çıktığını, partinin artık ulusal çıkarlar için değil kendi için çalıştığını öne sürüyor. Partinin liderliğinin yanlış ellerde olduğunu savunan seçmenler de bulunuyor. Ayrıca Yeşilgöz’ün seçim kampanyasını kötü yönettiğini savunanlar, “Sürekli başka partileri eleştirmek yerine, biz ne yapacağız, onu açıklamalı,” eleştirisinde bulunuyor.
Parti kulislerinde başka isimler geçiyor
RTL’in aktardığına göre parti kulislerinde şimdiden seçim sonrası dönem konuşulmaya başlandı. Hatta Eelco Heinen, Vincent Karremans ve Ruben Brekelmans’ın isimleri Yeşilgöz’ün yerine gelebilecek potansiyel liderler olarak görülmekte.
Parti içinde bu konu artık ciddi ciddi tartışılsa da şu aşamada kimse açıkça bir liderlik değişimi çağrısı yapmıyor. Yine de genel kanaat, “Yeşilgöz’le seçim kazanmanın mümkün olmadığı” yönünde.
©Sonhaber.eu
