Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Hollanda’da Meclise sunulan ve Türkleri toplumdan ayrıştırarak vatandaşlarımıza çifte standart uygulanmasına yol açan önerge, çoğunluğun oylarıyla kabul edildi. Demokratlar 66 (D66) ve Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) tarafından sunulan önergeye göre, Hollanda’daki Türk seçmenler Türkiye’deki seçimler için sadece elçiliklerde veya posta yoluyla oy kullanabilecek.
VVD Milletvekili Bente Becker ve D66 Milletvekili Jan Paternotte tarafından sunulan önergede, geçmişte Hollanda’da yapılan Türkiye seçimlerinde yaşanan gerginlikler, tehditler ve son olarak RAI Kongre Merkezi’nde çıkan çatışmalar gerekçe gösterildi.
Önergede ayrıca dış politika, uluslararası ilişkiler ve güvenlik konularında araştırmalar yapan bağımsız düşünce kuruluşu Clingendael Enstitüsü’nün çalışmasına atıf yapıldı. Clingendael sık sık göç, entegrasyon, toplumsal uyum ve yabancı devletlerin diasporalar üzerindeki etkisi gibi konularda raporlar yayımlıyor.
Enstitünün araştırmasına göre, Hollanda’daki Türklerin yaklaşık dörtte biri, Türk hükümetinin Hollanda’daki etkisi nedeniyle kendini güvensiz hissediyor ve seçimler sırasında zaman zaman baskı altında kaldığını belirtiyor. Milletvekilleri bu nedenle hükümetten, “Türkiye gibi yabancı müdahale riski olan ülkelerin seçimlerinin bundan böyle yalnızca posta yoluyla veya diplomatik temsilciliklerde (büyükelçilik ve konsolosluklar) yapılmasına izin verilmesini” talep etti.
Dört parti karşı çıktı
Önergeye DENK, YeşilSol-İşçi Partisi (GL-PvdA), Yeni Sosyal Contact (NSC) ve Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) karşı oy kullandı. Ancak önerge, Özgürlük Partisi (PVV) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) de dahil olmak üzere 11 partinin desteğiyle kabul edildi.
Çifte standart ve ayrımcılık
Meclisin aldığı bu karar, birçok eleştirmene göre Türk toplumunu hedef alan açık bir çifte standart içeriyor. Hollanda’da İtalyan, Polonyalı veya Rumen vatandaşlar kendi ülkelerindeki seçimlerde büyük salonlarda oy kullanabilirken, yalnızca Türk toplumuna böyle bir yasak getirilmesi ayrımcılık olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, bu önerge ile Türklerin demokratik haklarının da kısıtlandığını, bu yolla toplumdan ayrıştırılacaklarını dile getiriyor.
Bir diğer eleştiri noktası ise seçim zamanlarında yüzbinlerce kişinin elçilik veya konsoloslukların kapısında uzun kuyruklar oluşturmak zorunda kalacağı. Bu yığılmaların binlerce kişinin oy kullanamamasına yol açacağı belirtiliyor.
©Sonhaber.eu
