Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Sosyal ağlarda dolaşan bir ekran görüntüsü “İş yerinde ne kadar süre tuvalette kalınabilir?” sorusunu gündeme getirdi. İsviçre’de yayımlanan Blick gazetesinin ortaya attığı ve bir Alman çalışanın birden fazla kez 40 dakikayı aşan sürelerle tuvalete gittiği için işten çıkarıldığı iddiası, özellikle sosyal medya kullanıcılarını ikiye böldü.
Gazetenin yayımladığı yazışmaya göre, çalışan 23 Eylül’de 42 dakika, 25 Eylül’de 46 dakika ve 30 Eylül’de 48 dakika tuvalette kaldı.
İşveren için bu süreler “aşırı uzun” olarak değerlendirildi ve kişinin iş akdi derhal feshedildi. Fesih gerekçesi olarak “uygunsuz derecede uzun tuvalet kalışları” ifadesi yer aldı.
İddiaya konu belgede, “Önceden yapılan uyarılara rağmen çalışma saatleri içinde uygunsuz derecede uzun tuvalet kalışları tekrarlandı” deniyor. Ayrıca bu molalar nedeniyle “gecikmeler ve ek yük” oluştuğu belirtiliyor.
Ekran görüntüsü soru işaretleri yaratıyor
Alman Bild gazetesinin edindiği bilgilere göre, söz konusu yazının ekran görüntüsü 16 Ekim’den bu yana internette dolaşıyor. Ancak orijinal kaynak artık bulunamıyor.
Belgenin gerçek bir fesih mektubu mu yoksa internet şakası mı olduğu henüz belirsiz. Buna rağmen çevrimiçi tartışma giderek büyüyor.
Konuya ilişkin Bild’e konuşan iş hukuku uzmanı Avukat Dr. Hermann Gloistein, teorik olarak çalışma saatlerinde tuvalette uzun süre oyalanmanın ciddi bir yükümlülük ihlali sayılabileceğini belirtti.
Gloistein, “Elbette çalışan yalnızca temel ihtiyaçlarını gideriyorsa durum farklı. Ancak tuvalet bahanesiyle kendine serbest zaman veya ekstra mola yaratıyorsa tablo değişir.” dedi.
Tuvalet molası evet, özel telefon görüşmesi hayır
Almanya’da bir çalışan tuvaleti yalnızca telefon etmek ya da dinlenmek amacıyla kullanıyorsa işveren tarafından uyarı alabiliyor. Tekrarı halinde iş akdi feshedilebiliyor. Ancak uzman bir noktayı da vurguluyor: İnternette dolaşan vakadaki “olağanüstü fesih”, işverenin uygulayabileceği en ağır yaptırım.
Fesih gerekçelerini ispat yükü işverene ait. Gloistein, bu vakada bunun kanıtlanmasının zor olacağı görüşünde. Ayrıca tuvalet kabinlerinde video gözetiminin yasal olarak mümkün olmadığını belirterek, “Böyle bir gözetim yapılmış olsa bile, işverenin elde ettiği bulguları veri koruma ihlali nedeniyle davada kullanmasına muhtemelen izin verilmeyecektir.” dedi.
Sosyal medya ikiye bölündü
Paylaşılan mektup sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve fikir ayrılıklarına neden oldu. Bazı kullanıcılar hasta oldukları halde işe gelmek zorunda kaldıklarını ve bu tür durumlarda tuvalette uzun kalmanın “mantıksız bir fesih nedeni” olamayacağını savundu.
Kimileri ise “Eğer zaman hırsızlığı olarak değerlendiriliyorsa, yasal olabilir,” yorumunu yaptı.
Bazı kullanıcılar da mektubun kötü bir şaka olduğunu, gerçek bir fesih belgesi olmadığını öne sürdü. Ancak hangi kişi ya da şirketin olaya karıştığı bağımsız olarak doğrulanamadı.
Yine de mektubun (ister gerçek ister sahte olsun) Almanya ve İsviçre başta olmak üzere birçok ülkede çalışma saatleri ve mola süreleri konusundaki tartışmayı yeniden alevlendirdiği açık.
©Sonhaber.eu
Fotoğraf: Pixabay
