Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.
Alzheimer hastalığı, dünya genelinde en yaygın bunama türü olarak bilinirken, Amerika’da yapılan yeni bir araştırma hastalık riskine dair dikkat çekici bir ilişkiyi gün yüzüne çıkardı. Bilim insanları, kişinin yaşadığı sosyal çevrenin ve mahalle şartlarının Alzheimer hastalığına yakalanma ihtimalini belirgin şekilde etkilediğini tespit etti.
Mahalleden beyne uzanan risk
Boston merkezli bir nöroloji araştırma ekibi, yaş ortalaması 73 olan ve başlangıçta demans belirtisi göstermeyen 334 yaşlı yetişkini birkaç yıl boyunca analiz etti. Araştırmacılar, beyinde iltihaplanmayı gösteren Tau proteini, YKL-40 ve kanda iltihap belirteci CRP seviyelerini analiz etti. Sonuç çarpıcı: Sosyal olarak yoksun mahallelerde yaşayanlarda bu belirteçler daha yüksek çıktı.
Araştırma sonuçları, sosyoekonomik olarak dezavantajlı mahallelerde yaşayan bireylerin bu belirteçlerde yüksek düzeylere sahip olma olasılığının daha fazla olduğunu ortaya koydu. Mahalle statüsü; gelir düzeyi, istihdam oranı, eğitim seviyesi ve engellilik gibi kriterler göz önüne alınarak değerlendirildi.
Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Uzman yorumu: "Erken etki, biyobelirteç görevi"
Amerikan Nöroloji Akademisi’nden Prof. Angela L. Jefferson konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu bulgular, stresin yoğun yaşandığı mahallelerin Alzheimer hastalığının erken evrelerinde etkili olabileceğini ve iltihaplanma riskini artırarak hastalığın seyrini hızlandırabileceğini gösteriyor.”
Stres, tansiyondan uyku bozukluğuna, kalp sağlığından nörolojik rahatsızlıklara kadar birçok alanda sağlık üzerinde baskı kurarken, bu araştırma stresin beyin üzerinde de kalıcı etkiler bırakabileceğini vurguluyor. Sürekli sosyal gerilim, gürültü ve yeşil alan eksikliği gibi çevresel etkenlerin kronik enflamatuar reaksiyonları tetikleyerek beyin savunma sistemini zayıflatabileceği düşünülüyor.
Ne yapmalı?
Araştırma ekibi, dezavantajlı mahallelerde yaşayan bireyler için daha iyi stres yönetimi programları, fiziksel aktivite olanakları ve erişilebilir sağlık hizmetleri sunulması çağrısında bulundu. Bilim insanlarına göre bu sosyal müdahaleler, yalnızca birey sağlığını değil, toplum genelindeki nörolojik hastalık yükünü de azaltabilir.
©Sonhaber.eu
