DENK Milletvekili Stephan van Baarle, Eğitim Bakanlığı 2023 yılı bütçe görüşmeleri esnasında Bakan Wiersma'dan (VVD), hafta sonu okullarını denetim altına alma isteğini terk etmesini istedi. 

Hafta sonu okulları kapsamında değerlendirilen Kur’an kurslarının ve Türkçe anadil dersliklerinin denetim altına alınmasını öngören yasa değişikliğine ilişkin birçok sivil toplum kuruluşu da daha önce, endişelerini dile getiren açıklamalarda bulunmuştu. 

Bakan Wiersma özellikle camilerde ve kültür merkezlerinde verilen din, kültür ve anadil derslerinin Eğitim Müfettişliği tarafından denetlenmesini istemekte. Yapılacak değişiklikle birlikte Eğitim Müfettişliği söz konusu hafta sonu okullarında “uyuma engel” teşkil edebilecek faaliyetler olup olmadığını tespit edebilmek için denetleme yapabilecek. 

Bakan Wiersma tarafından önerilen yeni düzenlemede, yaygın eğitim verilen hafta sonu okullarının daha fazla denetlenmesine olanak sağlanmasının yanında, bu okullarda görev yapacak eğitmenlerin de denetlenmesi söz konusu. Bakanın önerisine göre bu kurumlarda çalışacak eğitmenlerden “iyi hal kağıdı” olarak bilinen ve kişinin adli sicil kaydının gösterildiği “Verklaring Omtrent Gedrag –VOG” belgesi istenecek.

Önerilen tasarıda ayrıca "uyum karşıtı" fikirleri olan çocukların örneğin okul öğretmenleri veya veliler tarafından ihbar edebileceği, bir şikayet hattının oluşturmak için adım atılacak.

DENK Partisi Milletvekili Stephan Van Baarle yaptığı açıklamada: “Wiersma bu yasa değişikliği ile haddini aşmakta. Kur’an, anadil ve kültür derslerinin denetlenmek istenmesi, anayasal güvence altında olan din, toplantı ve örgütlenme özgürlüğünün apaçık ihlalidir. Birçok araştırmanın da net bir şekilde gösterdiği gibi müdahale gerektirecek bir durum yok. Büyük bir sorun varmış gibi ortalığı karıştırmanın hiçbir manası olmadığı gibi, kimseye faydası da olmadığını düşünüyorum. Müfettiş yollayarak denetim yapmak, yöneticilere ve eğitmenlere ‘iyi hal kağıdı’ ibraz etme zorunluluğu getirmek ve ‘fişleme hattı’ kurmak gibi ‘önlemler’ almak, amacını aşan isteklerdir,” dedi. 

Van Baarle, hükümetin denetim yapmak yerine, dini ve yaygın eğitim veren kurumlarla işbirliği yapması gerektiğine inandığını belirtti. Denk milletvekili “Örneğin, çocukların boş zamanlarında anadillerini öğrenmeleri, gelişimleri için çok olumlu olduğu gibi, aynı zamanda okuldaki performanslarına da katkı sağlayabilir. Devlet bu kuruluşlara kuşkuyla yaklaşmamalı, bilakis destek vermeli.” şeklinde ifade kullandı.

Eğitim Bakanı yaygın eğitime daha fazla denetim getirmek istiyor
Eğitim Bakanı Wiersma konuya ilişkin geçtiğimiz hafta Temsilciler Meclisine gönderdiği yazılı açıklamada, diğer örneklerle birlikte Nieuwsuur ve NRC tarafından 2019'da Selefi cami okulları üzerine yaptığı araştırmaya atıfta bulundu. Bu araştırmalarda yaklaşık elli Selefi cami okulunda anti-demokratik fikirlerin öğretildiği iddia edilmişti.

Bakan; “ülke çapında en az elli eğitim kurumunda, binden fazla çocuğa ‘entegrasyon karşıtı, anti-demokratik ve hukuk devleti karşıtı’ inançların dayatılması ne kadar üzücü” şeklinde ifade kullandı. Özellikle ‘paralel’ toplumların oluşmasından endişe duyduğunu belirten Wiersma, hiçbir çocuğa “ayrımcılığın, bağnazlığın ve izolasyonun kabul edilebilir” olduğunun öğretilmemesi gerektiğini belirtti.

Eğitim müfettişlerine daha fazla denetleme yetkisi verilebilmesi için yasada bazı değişikliklerin yapılması gerekiyor. Normal şartlarda bu okullar devlet bütçesinden finanse edilmiyor ve Eğitim Müfettişliği tarafından da denetlenmiyor. 
©Sonhaber.eu

WhatsAppta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın

Sitemizde yayımlanan haberlerin her türlü hakkı SONHABER.euya aittir. Haberin linki kaynak olarak gösterilmeden alınan haberler için hukuki işlem başlatılacaktır.