Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan  da takip edebilirsiniz.

Belçika’da yapılan yeni bir araştırma, gelir düzeyinin sağlık ve yaşam süresi üzerindeki etkisini net biçimde ortaya koydu. Ülkenin en büyük sağlık sigorta kurumlarından Mutualité Chrétienne tarafından hazırlanan rapora göre, en yoksul mahallelerde yaşayanların ölüm oranı, en zengin mahallelerde yaşayanlara kıyasla iki kat daha yüksek.

YTB, tarihi mekanlar gölgesinde Ermeni meselesine ışık tuttu YTB, tarihi mekanlar gölgesinde Ermeni meselesine ışık tuttu

2022 verilerine göre, en yüksek gelir grubundaki ölüm oranı yüzde 0,7 iken, en düşük gelir grubunda bu oran yüzde 1,4 olarak ölçüldü. Veriler, yalnızca yaşam süresi değil, uzun süreli iş göremezlik (maluliyet) oranlarında da derin bir eşitsizliği ortaya çıkarttı.

  • Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.

İş göremezlik oranında yüzde 167 fark
Araştırmada en yoksul kesimde uzun süreli iş göremezlik oranı yüzde 16 olarak belirlenirken, zengin mahallelerde bu oran yalnızca yüzde 6 olduğu görüldü. Bu da iki grup arasında yüzde 167 oranında bir fark anlamına geliyor. Başka bir değişle en yoksul gruptaki bireylerin iş göremezlik oranı, en zenginlere kıyasla 2,5 kat daha fazla

Mutualité Chrétienne Başkan Yardımcısı Élise Derroitte, bu eşitsizliğin temel nedenlerinden birinin yapılan iş türü olduğunu vurguluyor:
“Yoksul mahallelerde insanlar daha çok beden gücüne dayalı işlerde çalışıyor. Bu da sakatlanma ya da uzun süreli iş göremezlik riskini artırıyor.”

Sorun yalnızca gelir değil
Rapora göre, 2009’dan bu yana iş göremezlik vakalarında genel olarak yüzde 43 oranında bir artış yaşandı. Ancak bu artışın bazı gelir gruplarında çok daha yüksek olduğu gözlemlendi. Bu da sadece yaşam standardının değil, aynı zamanda iş koşullarındaki kötüleşmenin de ciddi bir etken olduğunu gösteriyor.

En büyük neden artık kanser değil
Derroitte, geçmişte kanser ve ağır hastalıkların uzun süreli iş göremezliğin başlıca nedenleri olduğunu ancak bu tablonun değiştiğini belirtti. Derroitte “Günümüzde uzun süreli iş göremezlik ya da maluliyetin başlıca nedenleri artık kanser ya da diğer hastalıklar değil. Asıl nedenler, kas-iskelet sistemi bozuklukları ve işle doğrudan ilişkili olan ruhsal rahatsızlıklar.” dedi.

Bu açıklamalar, iş koşullarının hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerindeki etkisinin toplumun düşük gelirli kesimlerinde çok daha yıkıcı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
©Sonhaber.eu