Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan  da takip edebilirsiniz.

İç çekmek, çoğu zaman çevremizdekileri rahatsız eden bir alışkanlık gibi algılansa da bilim insanları bu basit hareketin aslında fiziksel ve duygusal sağlığımız için son derece faydalı olduğunu söylüyor.

İster evde ister iş yerinde olalım, bazen farkında bile olmadan iç çekeriz. Bu durum genellikle bıkkınlık, sinirlenme ya da sıkıntı ifadesi olarak değerlendirilir. Ancak iç çekmek, yalnızca duygusal bir tepkiden ibaret değildir; aynı zamanda vücudun hayati bir işlevi yerine getirme biçimidir.

  • Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.

Bilimsel olarak kanıtlandı
Stanford Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yürütülen ve Nature dergisinin 2016 yılı Şubat sayısında yayımlanan bir araştırmaya göre, insanlar ortalama her beş dakikada bir iç çekiyor. Yani saatte yaklaşık 12 kez. Bu da iç çekmenin aslında oldukça doğal ve düzenli bir süreç olduğunu gösteriyor. 

50 Yaşında bu beş faktöre dikkat edenler, daha sağlıklı ve uzun yaşıyor 50 Yaşında bu beş faktöre dikkat edenler, daha sağlıklı ve uzun yaşıyor

Bu refleksin temel amacı, akciğerlerdeki hava keseciklerinin (alveoller) kapanmasını engelleyerek solunum sistemini sağlıklı tutmak. İç çekmek, bir tür derin nefes alma hareketiyle akciğerleri yeniden dengelemeye yardımcı oluyor.

Döngüsel iç çekme
Stanford Üniversitesi'nde yapılan güncel bir çalışma ise bu refleksi bir adım öteye taşıyor. “Döngüsel iç çekme” (cyclic sighing) adı verilen kontrollü nefes alma tekniği, günde yalnızca beş dakikalık uygulamayla kaygıyı azaltıp ruh halini iyileştirebiliyor.
Bu teknikte burundan derin nefes alınıyor, ardından ciğerler biraz daha hava ile dolduruluyor ve ağızdan yavaşça nefes veriliyor.

Bu yöntem, parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek kalp atışlarını yavaşlatıyor ve vücudu sakinleştiriyor.

Duygusal etkileri de büyük
İç çekmenin sadece fizyolojik değil, aynı zamanda psikolojik faydaları da var. Amerika’da fareler üzerinde yapılan deneyler, iç çekmenin huzursuz bir sistemi yatıştırdığını ve oksijen eksikliğini dengelediğini ortaya koydu.

Duygusal düzeydeyse, iç çekmek bir tür rahatlama, boşalma ve yeniden merkezlenme anlamına geliyor. Stres ve anksiyeteyi azaltıyor, kasları gevşetiyor ve sinir sistemini dengeliyor.

Stresli anlarda sıkça duyduğumuz “derin bir nefes al” tavsiyesi, aslında bu fizyolojik ve psikolojik faydaların bir yansıması.

Sonuç: Doğal bir denge aracı
Tüm bu bulgular, iç çekmenin yalnızca bir alışkanlık değil; bedenimizin ve zihnimizin kendini yeniden dengeleme biçimi olduğunu gösteriyor. İç çekmek, sağlıklı bir solunum sistemini desteklerken aynı zamanda duygusal dengeyi de sağlıyor. Bu yüzden bir dahaki sefere biri iç çektiğinde, belki de onu yargılamak yerine, sadece rahatlamaya çalıştığını düşünebiliriz.
©Sonhaber.eu