Bugün Temsilciler Meclisi’nde cumartesi günü Den Haag’da aşırı sağ grupların yol açtığı olaylar ele alınıyor.Oturumu açan DENK Partisi lideri Stephan van Baarle, hükümeti sert ifadelerle eleştirerek Adalet Bakanı Foort van Oosten hakkında güvensizlik önergesi sunacaklarını açıkladı.
Van Baarle konuşmasına, “Seksen yıl sonra sokaklarımızda yeniden açıkça faşistler yürüdü. ‘Sieg heil’ sloganları attılar, Hitler selamı verdiler.” sözleriyle başladı. Ardından tepkisini Van Oosten’e yönelterek, “O, bir Nazi’ye ‘Nazi’ demeye bile yanaşmadı.” dedi. Van Baarle, “Aşırı sağcılar ve Nazi’lerden gelen şiddet patlamasına tanık olduk. Ama bakan bunu böyle adlandırmak istemedi. Bu nedenle görev için uygun değil.” diye konuştu.
Den Haag’daki olayların ardından Bakan Van Oosten, başlangıçta “aşırı sağcı şiddet” ifadesini kullanmamıştı. Daha sonra bu tutumunun yanlış olduğunu kabul ederek yaşananları “aşırı sağcı holiganların eylemleri” ve “Nazi’lere özgü antisemitik ifadeler” olarak nitelendirdi. Ancak DENK için bu açıklama çok geç geldi.
“Tohumlar Meclis’te ekiliyor”
Van Baarle, Van Oosten hakkında güvensizlik önergesi vereceklerini belirterek, “Tohumlar burada, bu Meclis’te ekiliyor. Wilders tarafından.” diyerek PVV ve Geert Wilders’ı da olayların patlak vermesinden sorumlu tuttu.
Denk lideri Van Baarle, yaşanan olayların doğrudan Meclis’te yapılan kışkırtıcı söylemlerle bağlantılı olduğunu savundu. PVV lideri Wilders’i örnek göstererek, onun Meclis’te “her hafta aşırı sağcı içgüdülerini serbest bırakabildiğini” söyledi. Ayrıca hükümetin ve bazı partilerin, Maccabi taraftarlarıyla yaşanan olayların ardından “Müslüman gençlerin entegre olamadığına” dair “en iğrenç” açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
“Naziler pasaportlarını teslim edecek mi?”
Van Baarle, diğer milletvekillerine şu soruyu yöneltti: “Geçen hafta sonu şiddet olaylarına karışan Naziler de pasaportlarını teslim edip ülkeden gönderilmeli mi?” Ardından şu eleştiriyi ekledi: “O zaman göçmen kökenli gençlere karşı son derece sert davranıldı, ama şimdi Nazi’lere karşı aşırı yumuşak davranılıyor.”
AIVD, NCTV ve Polis’ten uyarı: “Siyaset aynaya bakmalı”
Cumartesi günü yaşananların “aşırı sağcı şiddet” olduğunu vurgulayan Hollanda istihbarat servisi AIVD Başkanı Erik Akerboom, Meclis’te verdiği brifingde “Hepimiz aynaya bakmalıyız, siyaset de dahil.” ifadesini kullandı.
AIVD, Ulusal Terörle Mücadele Koordinatörü (NCTV) ve Ulusal Polis temsilcileri de brifingde ciddi kaygılarını dile getirdi. Güvenlik kurumları daha önce de bazı “karizmatik” siyasetçilerin kullandığı dilin ve yaptıkları çağrıların toplumu radikalleştirme riski taşıdığına dikkat çekmişti; bu uyarı bir kez daha tekrarlandı.
Yetkililer, Den Haag’daki olaylarda bir araya gelen grupların tehlikeli bir karışım oluşturduğunu belirtti. Buna göre radikal aşırı sağcı bir çekirdek grup, futbol holiganları ve öfkesini dışa vurmak isteyen sıradan vatandaşlar birlikte hareket ederek bir “kokteyl” meydana getirdi.
AIVD’nin takibinde olan bazı aşırı sağcı grupların da protestolara katıldığı açıklandı. Bu grupların amacının meşru gösterilerin içine sızarak kitleleri kendi peşlerinden sürüklemek olduğu ifade edildi. Yetkililer, aşırı sağcı grupların holiganlarla birleşmesinin daha önce hem Hollanda’daki korona protestolarında hem de yurtdışındaki gösterilerde şiddet olaylarına yol açtığını hatırlattı.
Den Haag’daki olaylar
Cumartesi günü Malieveld meydanında yaklaşık 3 bin 500 kişi, 26 yaşındaki “Els Rechts” adlı kişinin çağrısıyla sığınma politikasına karşı protesto düzenledi. Gösteri kısa sürede kontrolden çıktı. Yaklaşık 1.500 kişi A12 otoyolunu işgal etti, ardından Malieveld’de çatışmalar yaşandı. Polis ve gazeteciler saldırıya uğradı, D66 partisinin ofisi başta olmak üzere birçok yerde hasar meydana geldi, bazı gruplar Binnenhof’a girmeye çalıştı.
Olaylarda onlarca kişi gözaltına alındı. Şu ana kadar edinilen bilgilere göre dört polis memuru, yedi gazeteci ve bir restoran çalışanı hafif yaralandı.
©Sonhaber.eu