Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Evden çalışma, hayatımızda kalıcı bir yer edindi. Ancak bu yeni çalışma düzeninde çok önemli bir nokta genelde göz ardı ediliyor. Çoğu zaman geçici olarak düzenlenmiş alanlarda çalışırken bedenimizi ve ruh sağlığımızı nasıl koruyacağımızı bilmiyoruz. Boyun ve sırt ağrıları, göz yorgunluğu, stres… Dikkat edilmezse, evden çalışma çok hızlı bir şekilde tuzağa dönüşebiliyor.
Bu konuyu daha iyi anlamak için, iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışan önleme danışmanları, ergonominin sadece mobilyadan ibaret olmadığını, önce bedenimizi dinlemekle ve birkaç basit refleksi hayata geçirmekle başladığını belirtiyor.
İşte uzmanların önerileri…
1. Çalışma alanını belirlemek
Ayrı bir çalışma odası ideal olsa da evde çalışan birçok kişi salon masası veya ortak alanları kullanmak zorunda kalıyor. Uzmanlara göre bu tür durumlarda en önemli nokta, iş ve özel hayat arasındaki sınırın kaybolmamasını sağlamak. Gün sonunda bilgisayarın kapatılması ve çalışma malzemelerinin kaldırılması, zihinsel olarak “iş gününün bittiği” mesajını vermesi açısından kritik görülüyor. Bu basit alışkanlık, gün boyunca sağlıklı bir ayrım oluşturuyor ve farkında olmadan fazla mesai yapılmasının önüne geçiyor.
2. Çalışma ortamını uyarlamak
Uzmanlar, çalışma alanının sistemli ve ergonomik şekilde düzenlenmesinin hem konforu hem de odaklanmayı artırdığını belirtiyor. Masanın düzenli tutulması, sık kullanılan eşyaların kolay erişilebilir olması ve doğru oturuş pozisyonunun sağlanması temel gereklilikler arasında yer alıyor.
Bu kapsamda; ayakların yere tam basması, dizlerin 90 derece açıyla konumlanması, sandalyeyle diz arkası arasında birkaç parmak boşluk kalması ve belin desteklenmesi öneriliyor.
Dizüstü bilgisayar kullananlar için uzmanlar, ekranın göz hizasına yükseltilmesini, harici klavye ve fare kullanılmasını ve omuzların kasılmasına ya da başın öne eğilmesine yol açan pozisyonlardan kaçınılmasını tavsiye ediyor.
3.Ortam koşulları da önemli bir faktör
Doğal ışığın tercih edilmesi, gerekiyorsa ayarlanabilir bir masa lambasıyla desteklenmesi öneriliyor. Yansımaları azaltmak için ekranın pencereye dik konumlandırılması, güneş ışığı fazlaysa perde veya stor kullanılması öneriliyor. Göz sağlığı için çoğu uzmanın önerdiği 20-20-6 kuralı (her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 6 metre uzağa bakmak) uygulanabilir.
Gürültü konusunda ise kişisel hassasiyetler dikkate alınmalı; yüksek ses çevresinde çalışanlar için basit bir kulaklık bile konsantrasyonu artırabiliyor.
4. Düzenli hareket etmek
Uzmanlar, uzun süre oturmanın kaslarda sertlik, yorgunluk ve genel rahatsızlığa yol açtığını vurguluyor. Bu nedenle bir saatten uzun süre hareketsiz kalmamak gerektiği belirtiliyor.
Ayağa kalkmak, birkaç adım atmak, gerinmek, su içmek gibi kısa molalar hem dolaşımı düzenliyor hem de verimliliği artırıyor. Oturma ve ayakta çalışma pozisyonlarını gün içinde değiştirmek de öneriler arasında. Bunun için yüksek bir mutfak tezgâhı, bir bar masası ya da hatta bir ütü masası bile geçici çözüm olarak kullanılabiliyor. Kısa süreli dengeli oturuş için egzersiz topu gibi alternatifler de tercih edilebiliyor.
5. Dengeyi bulmak ve sağlığa dikkat etmek
Evden çalışma; zaman kazanmak, günü daha özgür planlamak ve iş-özel hayat uyumunu artırmak gibi önemli avantajlar sunarken, aynı zamanda yeni zorluklar da getiriyor. Uzmanlara göre hareketsizlik, sağlıksız atıştırma alışkanlıkları ve kas gerginlikleri bu yeni düzenin en yaygın sonuçlarından bazıları.
Bu nedenle çalışanların düzenli hareket etmeye, gerçek molalar vermeye, duruşlarını sık sık düzeltmeye ve kendi sınırlarını gözlemlemeye özen göstermesi gerekiyor. Ergonomik ekipman olmasa bile, günlük hayata eklenen küçük değişiklikler hem konforu artırıyor hem de uzun vadeli sağlık sorunlarının önüne geçiyor.
©Sonhaber.eu




