Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.

Almanya’da geri dönüşüm alanında yeni bir uygulama hayata geçirildi. Süpermarket zinciri Kaufland, boş şampuan ve kozmetik ambalajlarını iade eden müşterilere şişe başına 29 sent ödeme yapılan bir sistemi pilot olarak uygulamaya başladı.

Almanya’da süpermarketlerde içecek şişeleri için uygulanan depozito sistemi uzun süredir bilinen bir yöntem. Kaufland ise bu sistemi kozmetik ürün ambalajlarını kapsayacak şekilde genişleterek yeni bir denemeye imza attı. Bu ay itibarıyla başlatılan pilot uygulama kapsamında, bazı mağazalarda bulunan klasik iade otomatlarına boş şampuan ve kozmetik ambalajları bırakılabiliyor. Sisteme katılan tüketicilere, getirilen her ambalaj için 29 sent geri ödeme yapılıyor.

Şirket, bu uygulamayı Reo adlı girişimle iş birliği içinde yürütüyor. Pilot uygulamanın bir yıl sürmesi ve Kasım 2026 sonunda tamamlanması planlanıyor. Daha önce bazı şarap şişeleri için depozito uygulamasını devreye alan Kaufland, bu kez kozmetik ambalajlarının yeniden kullanımını test etmeyi hedefliyor.

Almanya’da hastanede makasla saldıran hasta vurularak öldürüldü
Almanya’da hastanede makasla saldıran hasta vurularak öldürüldü
İçeriği Görüntüle

Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.

Uygulama kapsamında müşteriler yaklaşık 90 farklı kozmetik ambalajını iade edebiliyor. Doğal kozmetik üreticileri Kneipp, Lavera, Sante ve Logona projeye dahil olan markalar arasında yer alıyor. Deneme süreci, Münih bölgesinde bulunan on Kaufland şubesi ile üç Vollcorner markette yürütülüyor. İade edilen ambalajların tamamen boş olması gerekiyor. Toplanan kaplar, üreticiler tarafından ayrıştırılıp temizlendikten sonra yeniden doldurulmak üzere kullanıma alınacak.

Sistem, içecek şişelerinde kullanılan iade sürecine benzer şekilde işliyor. Müşteriler boş kozmetik ambalajlarını iade makinesine yerleştiriyor ve cihaz, ambalajı otomatik olarak tanıyor. Ürünlerin üzerinde ve mağaza raflarında bulunan etiketler, hangi ambalajların sisteme dahil olduğunu gösteriyor. Ambalajların nereden satın alındığına bakılmaksızın, her bir parça için 29 sent ödeme yapılıyor. Bu tutarın, ürün satın alınırken ödenen bir depozito olmadığı, yalnızca iade teşviki olarak verildiği özellikle vurgulanıyor.

Her ambalaja atanan dijital kodlar sayesinde, sisteme geri dönen kapların kaç kez kullanıldığı ve dolaşım süresince ne kadar dayanıklı olduğu takip ediliyor. Reo, bu verilerle ambalajların kaç kez yeniden doldurulabileceğini ölçmeyi ve sistemin yeterli katılım sağlayıp sağlamadığını değerlendirmeyi amaçlıyor. Projenin başarılı sayılabilmesi için yüzde 80 ila 90 arasında bir geri dönüş oranına ulaşılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca üreticilerin ayrıştırma ve temizlik süreçlerinde ortak standartlar oluşturması da önemli bir koşul olarak görülüyor.

Pilot uygulama sosyal medyada da yankı buldu. Instagram’da yapılan paylaşımlarda birçok kullanıcı uygulamayı olumlu karşılarken, daha fazla markanın sisteme dahil edilmesini istedi. Bazı kullanıcılar ise cam ambalaj gibi alternatiflerin daha sürdürülebilir olabileceğini savundu. Çok kullanımlı ambalaj sistemlerinin temizlik ve lojistik maliyetleri nedeniyle verimsiz olabileceğini düşünenler de bulunuyor. Pilot sürecin, bu tartışmaların pratikte nasıl sonuçlanacağını göstermesi bekleniyor.
©Sonhaber.eu