Anadolu’da serhat şehrimiz Kars’da dünyaya gelmiş Avrupalı Türklerin “ Uç Beyi “ ve Avrupa Türklerinin kendilerine yakıştırdığı lakabı ile “ Avrupa’nın Sakıp Ağası “

Hollanda’da Türk Sivil Toplum Örgütlerini bir araya getirmek ve Hollanda Turk Toplumu’nun sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerilerini hem Hollanda hemde Türk makamlarına iletmek için toplantılar yaparak Türk Toplumunun bir bireyi olduğunu ve sorumluluğunu yerine getirmeyi kendine görev addeden bir kişilik Sayın Turgut Torunoğulları..

“Uç Beyi demek; doğduğu topraklardan uzak memleketlerde toplumun çıkarları için mücadele eden, kişi demektir..( Bu yakıştırmayı bizlere ilk kez söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve DEİK / DTİK Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’dur.)
Turgut Torunoğulları’nda Avrupa’da Türklerin sesi olmuş ve ait olduğu Türk Toplumu için kişisel olarak ve görev aldığı kurumlarda – HOTİAD ( Hollanda Türk İş Adamları Derneği ) veDTİK ( Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu / Dünya Türk İş Konseyi ) Batı Avrupa Komite Başkanı - bütün enerjisini ait olduğu
Türk Toplumu ve Devleti’nın çıkarları için kullanmıştır..

O bir Beylerbeyi’dır.!
Turgut Torunoğulları demek; büyüklerine saygı duyan, iyilik yapan, yardım etmeyi seven, vaktini boş işlere harcamayan, kin tutmayan, teşekkür eden, geleceğe dair hedef belirleyen, kişiler arasında ki ilişkilere önem veren bir kişilik demektir..
Soruyorum?
Bu meziyetler kaç İş Adamı’nda var ?
Kazanımlarını sıfırlayan toplum olduk çıktık..!
Başkanımız Turgut TORUNOĞULLARI ve biz DTİK şehir temsilcileri hiç bir maddi ve manevi çıkar gözetmeden ailemizden uzak, zamanımızı ve paramızı sırf ülkemizi yurt dışında temsilde ve ait olduğumuz toplumun bir bireyi olarak sorumluluk duygusu ile çalıştık..
Yalakalık yapmadık ,aşırı güvendik..!
Arkadan iş çevirmedik, adam satmadık..!
Gece saat 02.00 lerde bir yerlere gidip güven aşılamadık…!
Söz verip hiç bir zaman döneklik yapmadık..!
Oylamalarda karşımızda ki nin gözünün içine bakamadan el kaldırma
ONURSUZLUĞUNU yapmadık..!
Salonlarda hiç kimsenin yanına gidip bize OY ver demedik….!
Değerli zamanlarını bizler için ayıran ve yaptıkları konuşmalarla bizleri onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanımız’a ve Başbakanımız’a sonsuz teşekkurlerimizi iletiyoruz..
Sorulan sorulara cevap verirken siyaset yapmadık..!
Makam peşinde olmadık..Yaptığımız hizmetlerin karşılığında daha fazlasını yapmak, daha güzel projelerler ait olduğu Toplumun sorunlarını ve o sorunların çözümü için bir dönem daha görev talep ettik…!
Biz yaptıklarımızı hiç bir zaman yeterli bulmadık, kendimizle övmedik, makam peşinde koşmadık..
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyib Erdoğan’in katılımı ile bizleri onurlandırdığı DEİK / DTİK Kurultayında bizlere sizler yurt dışında T.C Devleti’nin “ ALPERENLERI” sınız sözleri bir başka duygulandırmıştı bizleri ve ülkemize olan bağımlılığımızı perçinleştirmiş, bundan sonra ki çalışmalarımız da bizlere şevk katmıştı..
Değerli Cumhurbaşkanımız’; size ve düşüncelerinize ve ülkemiz için gece gündüz demeden yaptıklarınıza katkı yapmak için biz Yurt Dışı Türkler olarak yaşadığımız ülkelerde ülkemizi temsilde her zaman titiz, onurlu ve sorumlu bir vatandaş olmak için çalıştığımızı bilmenizi istiyoruz..
Değerli Cumhurbaşkanım; biz sizin düşüncelerinizi , duygularınızı anlıyor ve hissediyoruz..Biz hiç kimseye iltifat etmeden, aldatmadan,ülkemiz için çalışacağız sözünü veriyoruz..
Lakin !
Siz ayrıldıkdan sonra “Alperen” dediğiniz bizler; DTİK mensupları bunun anlamını anlamakdan uzak değişik oyunların peşinde olduk..Yurt dışında yaşayan Türkler olarak toplumumuzun çıkarları için değil kendi çıkarlarımızın peşinde koştuk..
ALPEREN nedir? Sorsaydınız hitap ettiğiniz salonda acaba kaç kişi bunun anlamını bilebilirdi.
Oysa Alperen ; ermiş, erişmiş yetişmiş insan…
Bizler ülkemizi, tarihimizi, kültürümüzü yurt dışında en güzel anlamda temsil ediyorsak Alperen oluruz..Ama beceremiyoruz!
Kişisel çıkarlarımız ve siyaset buna engel oluyor..
Yaşadığımız ülkelerde öncelikle, örnek kişi olmalıyız..Sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda çalışmalarımızla katkı sunmalıyız ki o toplumlarda onurlu vatandaşlar olarak yerimizi alalım..
Birbirimize sevgi ile yaklaşarak, samimiyetle ve tahammülle beraber birlik olmayı becerebilelim..
Son DEİK / DTİK Dünya Türk Girişimcileri Kurultayı’nda mahalesef sınıfta kaldık..
Samimiyetsizlik tavan yaptı!
Verilen sözler yerlerde süründü..
Siyaset yine böldü parçaladı!
Yazık!
DTİK şehir temsilcilerimiz arasında her siyasi görüşden arkadaşlarımız vardı var olacaktırda, onları siyasi düşüncelerin

Kazandığımız toplumsal değerlerimizi egolarımızla harcadık.!
Biz yurt dışında Türkler olarak lobi faaliyetlerinde buluncaksak eğer Türkiye kökenli siyaseti bir kenara koymalı ve birlikde hareket tek amacımız Türkiye ve Türk vatandaşlarının sorunları olmalıdır..tabiki farklı siyasi düşüncelerde olacağız ki zengin olalım..Lakin Turkiye siyasetine odaklı hareket etmemeli ve Türkiye’den gelerek bizlerden OY isteyenlerin oyunlarına ve çıkarlarına alet olmadan, taleplerimizi iletebilir.Amma siyaseti de yaşadığımız ülkelerde yapmalı ve o ülkelerin siyasetinde etkin roller almalıyız..

Ey siyasetçiler!
Kiri ellerinizi lütfen biz Dünya Türklerinin üzerinden çekiniz!
Lütfen kazandığımız değerli insanları kendi siyasi çıkarlarınız için harcamayınız !!
Değerlerimizi elimizden almayın yeter!
Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz..!
Yıllarca mücadele eden DEİK Başkanımız Sayın Turgut Torunoğulları’nın büyük uğraşlarına verdiğiniz destek – yurt dışın da ki gençlerimizin askerlik yasası, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için arabalarının Türkiye’de kalma sürelerinin 2 yıla çıkartılması, pasaport harçlarının düşürülmesi, seçme hakkı, gibi hakları da bizlerden OY koparmak için verdiyseniz eğer en fazla üzülürüz o kadar..
Verilen bu hakların siyaset gösterisine çevrilmesini etik bulmuyoruz..!
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarına hizmet vermek, onların uluslarası antlaşmalarla kazanılan haklarının savunmasını yapmak zaten T.C Anayasaına göre Devletimizin görevidir..
Son olarak değerli Başkanım ; “ Dostlarını tanımak mı istiyorsun? Hata yap.! “

Saygılarımla
Kamil Kopuz
29 Mart 2016
İstanbul