Haber: Sedat Tapan
Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, 30 Nisan 2025 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde yaptığı konuşmada, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemlerini "soykırım" olarak nitelendirerek sert eleştirilerde bulundu.
Türkiye'nin UAD'deki beyanı
Yılmaz'ın sunumu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun talebi üzerine başlatılan "İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki ve Bununla Bağlantılı Mevcudiyet ve Faaliyetleri Bağlamında İsrail'in Yükümlülükleri" konulu istişari görüş süreci kapsamında gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcısı konuşmasında, İsrail'in eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak şu noktalara değindi:
- Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki sivillere yönelik saldırılar
- Zorla yerinden etme politikaları
- Gazze'nin insansızlaştırılması çabaları
- Savaş suçlarının kanıtlarını ve tanıklarını ortadan kaldırma girişimleri
- Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
İnsani Yardım engelleri ve UNRWA'ya yönelik saldırılar
Yılmaz, İsrail'in Gazze'ye insani yardımların ulaşmasını engellediğini belirterek, bunun "açlığı silah olarak kullanmak" anlamına geldiğini ifade etti. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nun (UNRWA) hedef alınmasını da şiddetli bir dille kınadı.
"UNRWA hem yardım sağlayan bir kuruluş hem de Filistinlilerin yerinden edilmesinin tarihsel bir tanığıdır. İsrail, UNRWA'yı dağıtarak bu tarihi kaydı silmeye çalışıyor" diyen Yılmaz, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Uluslararası topluma eleştiri
Türk diplomat, uluslararası toplumun İsrail'in saldırganlığını durdurmada "ciddi şekilde başarısız olduğunu" belirterek, on binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine seyirci kalındığını ifade etti. Yılmaz, hastanelerin, okulların, yardım merkezlerinin ve sığınakların hedef alınmasına dikkat çekerek, durumun vahametini gözler önüne serdi.
Türkiye'nin talebi
Türkiye, UAD'den İsrail'in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinin yeniden teyit edilmesini ve hem Filistinliler hem de İsrailliler için adalet, barış ve güvenliğin yolunun açılmasını talep etti.
Hukuki süreç hakkında
UAD'deki bu istişari görüş süreci, BM Genel Kurulu'nun Aralık 2024'te aldığı karar uyarınca başlatıldı. Söz konusu karar, Divan'dan İsrail'in işgal, yerleşim faaliyetleri ve Kudüs'ün statüsü gibi konulardaki politikalarının hukuki sonuçları hakkında görüş bildirmesini istiyordu.
Bu süreç, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı soykırım iddialarıyla açtığı dava ve Divan'ın 2004 yılında İsrail'in Batı Şeria'da inşa ettiği duvarın hukuki sonuçlarına ilişkin verdiği istişari görüş gibi, İsrail-Filistin anlaşmazlığının uluslararası hukuki platformlarda ele alınmasının önemli bir parçası olarak görülüyor.
Divan'ın vereceği istişari görüş her ne kadar bağlayıcı olmasa da, uluslararası hukukun yorumlanması ve devletlerin pozisyonları üzerinde etkili olması bekleniyor.
©Sonhaber.eu
Fotoğraf: T.C Dışişleri bakanlığı sosyal medya hesabı
.