Asscher açıklamasında özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınanlarla ilgili endişeli olduğunu, Türkiye'nin AB kriterlerine göre gerileme kaydettiğini ifade ederek AB'nin sessiz kalmasını eleştirdi.

Geçtiğimiz yıl 16 Nisan tarihindeki referandumda yürütülen kampanyalar sayesinde haksız kazanç elde edildiğine değinen Asscher, '' Türkiye'deki medya kuruluşlarının yüzde 90'ı hükümetin eline geçti. Bir çok gazeteci gözaltına alındı. Bir çok kişi nedensiz işinden edildi. 2019 Yılında yapılacak olan seçim erkene alınarak 24 Haziran'da gerçekleşecek. AB bütün bu gelişmeleri sessizce kabul etti. Seçimlerde haksız rekabet söz konusu olmasına rağmen tarihte ilk kez muhalefet partileri Erdoğan'a karşı birlikte hareket etmeye karar verdi. Bu olumlu gelişmeden çok memnun ve umutluyum. Oluşan ittifak sayesinde Erdoğan'a karşı daha güçlü olunabilir ve seçimlerde muhalefet ittifakının başarılı olabileceğinden ümitliyim'' dedi.

Asscher, AB'nin Türkiye konusunda ikiye bölündüğünü, belirli bir kesim tarafından gelişmelerin kabul edilmediğini, ancak Türkiye hükümetine baskı uygulanmadığını ifade ederek eleştiride bulundu. AB parlementosunun önümüzdeki günlerde Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili kesintiler yapacağını bildiren Asscher, ''Seçimlerde şaibe yapıldığı ortada. Bu seçimde de tekrarlanırsa Erdoğan seçimi kazanırsa daha da güçlenecek. AB olarak buna sessiz kalmamalıyız.'' sözlerine yer verdi.

SONHABER.EU