Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Hollanda Diyanet Vakfı (HDV), ülkede Müslümanlara ve camilere yönelik şiddet ve tehdit olaylarının arttığını açıklayarak bu vakalara karşı önlem alınması çağrısında bulundu. Hükümetin ve yargının harekete geçmesi gerektiğini belirten kurum, yaşanan olayların nefret suçu olarak değerlendirilmesini ve faillerin yakalanmasına öncelik verilmesini istedi.
Hollanda’nın Den Haag, Haaksbergen ve Waalwijk kentlerinde 17, 18 ve 19 Ekim tarihlerinde meydana gelen olaylar, cami cemaatlerinin güvenlik duygusunu derinden sarstı. HDV, bu olayların camilere yönelik tehdit ve saldırıların endişe verici biçimde “normalleşmeye” başladığını gösterdiğini belirtti.
Haaksbergen’de yumurtalı saldırı
17 Ekim Cuma günü saat 17.09’da Haaksbergen’de yüzü maskeli üç kişi, HDV Ertuğrul Gazi Camii’ne yumurtalı saldırı düzenledi. Olayla ilgili polise ihbarda bulunuldu ve soruşturma başlatıldı.
Den Haag’da namaz kılan kadınlara saldırı
18 Ekim Cumartesi günü Den Haag’da kimliği belirsiz bir kadın, HDV Mescid-i Aksa Camii’nin kadınlar bölümüne zorla girdi. Kur’an-ı Kerim nüshaları, dini kitaplar ve seccadeleri etrafa fırlatan kadın, tehditler savurdu ve ibadet eden iki kadına fiziksel saldırıda bulundu.
Gelen ihbar üzerine camiye birden fazla polis ekibi yönlendirildi. Saldırgan kadın olay yerinde gözaltına alındı. Cami yönetimi mala zarar verme ve saldırı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Savcılık soruşturması sürüyor.
HDV, namaz kılan Müslüman kadınlara yönelik bu doğrudan saldırının şok edici olduğunu ve cemaatin güvenlik hissi üzerinde derin bir etki yarattığını belirtti.
Waalwijk’te cami camına yazılan tehdit mesajı
19 Ekim Pazar sabahı, sabah namazının ardından HDV Abdulkadir Geylani Camii’nin arka kapısındaki camda İslam karşıtı bir yazı bulundu. Yazıda “Camiler defolsun, 29 Ekim’de oy ver, Hollanda yeniden Hollanda olsun.” ifadelerinin yer aldığı, yazının yanında da Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (VOC) bayrağının çizildiği görüldü. Polis olay yerinde inceleme yaptı ve failleri tespit etmeye yönelik çalışma başlattı.
“Siyasi sorumluluk alınmalı, İslam karşıtı söylemin normalleşmesi durdurulmalı”
HDV yaptığı açıklamada, bu saldırıların mevcut siyasi iklimden bağımsız değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Siyasi tartışmaların giderek sertleştiğini belirten HDV, İslam’ın da giderek daha sık asılsız suçlamalarla hedef alındığına dikkat çekti.
HDV ayrıca, son dönemde kurumun da kamuoyundaki tartışmalarda yanlış ve önyargılı biçimde hedef alındığını ifade etti.
HDV açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Siyasetçiler ve kanaat önderleri, kullandıkları sözlerin toplum üzerindeki etkisinin farkında olmalı. İslam karşıtı retorik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor ve nefret ile şiddet için zemin hazırlıyor.”
HDV’den çağrı: “Hükümet ve yargı harekete geçmeli”
HDV, siyasi liderlere sorumluluk almaları ve kışkırtıcı ya da temelsiz açıklamalardan kaçınmaları çağrısında bulundu. Kamuoyundaki tartışmaların saygılı ve gerçeğe dayalı biçimde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Vakıf, son dönemde yaşanan ciddi saldırılara karşı hükümetin ve yargının acil şekilde eyleme geçmesi çağrısında bulundu.
Yaşanan son olaylarla ilgili başlatılan soruşturmaların yakından takip edildiğini belirten HDV, gerekirse davalara müdahil olacağını açıkladı.
Son olarak vakıf, polis ve savcılığa da çağrı yaparak bu tür olayların nefret suçu olarak sınıflandırılmasını ve faillerin hızlı şekilde tespit edilerek cezalandırılması için öncelik verilmesini istedi.
©Sonhaber.eu