Hollanda’da yaşayanların sandık başına gitmelerine sayılı saatler kala AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Rotterdam İskender Restoran’da bir basın toplantısı düzenledi.

Hollanda Ulusal basın yayın kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısında Yeneroğlu adeta demokrasi dersi verdi.

Türkiye Cumhuriyetinin iki bakanının Hollanda’da Türklerle buluşmasına izin verilmemesi sonucu 11 Mart’ta Rotterdam’da yaşanan olaylara kadar bir çok konuya değine Yeneroğlu, referandumda ülke olarak Holllanda’nın gerek referanduma katılım oranı ile gerekse çıkacak Evet oyları ile dünya rekoru kıracağını söyledi.

Diğer Avrupa ülkelerinde geçen hafta başyan oy verme işleminde bu güne kadar 609 bin vatandaşın oyunu kullandığını belirten Yeneroğlu, “ 1 Kasım 2015 Genel seçimlerinde yaklaşık, 1 milyon 300 bin kişi oy kullanmıştı. Bu referandum için en az 1 milyon 500 bin kişinin oy kullanacağını tahmin ediyoruz. Şu ana kadar katılıma baktığımız da yüzde 20’lik bir artış söz konusu. Bu kez tüm Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 65’inin katılacağını bekliyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızdan 2 milyon 200 bin kişinin oy kullanma hakkı var. Yaklaşık 500 bin vatandaşımızın yaşadığı Hollanda’da ise gerek katılımın gerekse Evet oylarının yüzde 80 olacağına inanıyoruz” dedi.

“Avrupa iç işlerimize karışıyor, çifte standart uyguluyor “

Avrupa’da Hayır kampanyalarının rahatlıkla yapıldığını, hatta bu kampanyalara Avrupa ülkeleri tüm medya kuruluşları ile destek verdiğini belirterek açıklamalarına devam eden Yeneroğlu, “ Çifet standar uygulayan BatI Avrupa ülkelerine en iyi cevabı vatandaşlarımız sandıkta verecektir. Ayrıca Batı Avrupa ülkeleri Türkiye’de azınlıklarla ilgili en ufak bir meselede bizim iç içişlerimize karışacak kadar ileri giderken, özel çaba sarf ederken, kendi ülkelerinde yaşayan Türkler için aynı hassasiyeti göstermedikleri gibi, bizim gibi yaşasın, bizim gibi düşünsün, bizim gibi davransınlar diye özel bir çaba içindedirler. Onlar gibi yaşamak, davranmak isteyen olabilir ve bu onların meselesidir. Buna diyecek bir şeyimiz olamaz, ama yaşadığı ülkenin yasalarına saygının yanında kendi öz değerlerine, inançlarına sahip çıkanlara da saygı duyulmalıdır. Son iki ayda yaşananlar yeni bir şey değildir. Son yıllarda yaşananların zirvesidir. Wilders gibi insanları uzak tutalım derken ondan geri kalmayan söylem ve davranışlar demokraside en ileri dediğimiz ülkelere yakışmıyor” dedi.

Hollanda kabul etmedi

Başta Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına izine verilmemesi, ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya 11 Mart akşamı yapılanları kabul edilemez olarak nitelendiren Mustafa Yeneroğlu sorulan bir soru üzerine, “ Biz Hollanda makamlarına 15 Mart Hollanda seçimleri var isterseniz seçimlerden sonra gelelim dedik. Onu da kabul etmediler. Bakanlarımızın Hollanda’ya geliş amaçları referandum ile ilgili değildi. Hatta Almanya’da da vatandaşlarla buluşan Sayın Çavuşoğlu ve Kaya referandumla ilgili tek kelime etmemişlerdir. Bizim Hollanda’dan istediğimiz Anayasal sadakat içinde herkesin eşit hak ve özgürlüklerden yararlanmasıdır. Öte yandan fikir ve düşünce özgürlüğü konusunda bizlere ders vermeye kalkan Hollanda medyasında da bu konuda Hollanda hükümetini ve tutumunu eleştiren tek bir satır haber yorum göremedik. Fakat her ne kadar algı oluşturulmaya çalışılsa da sokaktaki Hollandalıların en az yarısının farklı düşündüğünü, bize hak verdiğine inanıyoruz” dedi.

Sağduyu çağırısı

Bir başka gazetecinin oy verme işleminin başlamasının ardından Belçika’da geçen hafta oy verme işlemi sırasında meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı olayı hatırlatarak, “ Hollanda’da oy verme günlerinde bu tür olayların yaşanmaması için ne tür önlemler alındı sorusuna Yeneroğlu, “ Her hangi bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Çünkü Hollanda kamu güvenliğini sağlamak için üzerine düşeni yapacaktır” diye cevap verdi.

Hollanda ile ilişkiler nasıl düzelir?

11 Mart sonrası gerginleşen, restleşmeyle devam eden Hollanda Türkiye ilişkileri konusunda ise Yeneroğlu, “ Hollanda’da yaklaşık 500 bin vatandaşımız yaşıyor. 11 Mart akşamı yaşanan olayların, Başbakan Rutte’ye, Denk Partisi’ne ve Hollanda’dan Türkiye için referandumda Evet oylarına yansıdığı görüşüne katılmıyorum. Seçim Koordinasyon merkezi olarak biz Türkiye’de ve Avrupa’da dağıttığımız afiş, broşür ve kitapçıklarla referandum konusunda hemen vatandaşların aklında soru kalmayacak şekilde bilgilendirdik. Bu bilgilendirmede sadece değişecek maddeleri anlattık, Evet deyin gibi bir şey söylemedik. Hollanda ile Tarihi, Ticari, Turistik ilişkilerimiz var. Yıllardır her yıl bir milyon Hollandalı ülkemizi ziyaret ediyor. Yıllık ticaret hacmimiz 7 milyar dolar. Ülke olarak menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa adımlarımızı o yönde atacağız” dedi.

Asimile olmak isteyen olsun


Batı Avrupa ülkelerinin üniformalı bir toplum olduğunu ifade ederek, konuşmasını gençler üzerine getiren Yeneroğlu, “ Avrupa’da azınlıklar eritilmeye çalışılıyor. Tüketime endeksli bir toplum yetişiyor. Batı bizim gibi oldun, yaşayın, düşünün diyor. Bu kabul edilemez. İsteyen istediği gibi yaşar, düşünür. Asimile olmak isteyen olur, Hollandalıdan daha çok Hollandalı, Almanlardan daha çok Alman olarak yaşayabilir. Fakat yaşadığı ülkenin kanunlarına saygılı olduğu sürece insanlar illa onlar gibi düşünmek yaşamak zorunda değildir. Bu yüzden Türk gençlerinin Tarih ve Siyasal bilgilerinin yükseltilmesi gerekir. Eğitime önem verilerek, yaşadıkları ülkelerin siyaset, yargı, yasma ve yürütme organlarında yer almak zorundalar. Ben bu ülkelerde yaşayan gençlerin bu ülkelerde eğitimlerini tamamlayarak, kalmalarının, güçlü bir diaspora oluşturmalarının daha uygun olacağına, Türkiye’ye dönüşün çare olmadığına inananlardanım.”

Almanya’ya bir yaşında gelen ve Hukuk Fakültesini bitiren Yeneroğlu, Almanya’nın son zamanlardaki tutumunu anlamakta zorlandığını belirterek, Almanya’nın üzerinde çalıştığı ve çıkarmak istediği kanunun duyanları şoke ettiğini ifade etti. “Düşünülen kanun tasarısına göre; Almanya’da daha önce hiçbir suç işlememiş, sabıkası olmamış fakat potansiyel suçlu olduğu tahmin edilen kişilere elektronik pranga takılarak gözetim altında tutulmak isteniyor” diyerek bir hukukçu olarak şaşkınlık içinde olduğunu vurguladı.

Daha sonra çeşitli Hollanda televizyonlarına ve gazetelerine ayrı ayrı mülakat veren Yeneroğlu referadum sonuçlarının başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya hayırlı olmasını ve sandıktan çıkan sonuçlara herkesin her ülkenin saygı duymasını istedi.

Basın toplantısında Musfa Yeneroğlu’na UETD Hollanda Başkanı Turan Atmaca ile birlikte SKM ( Seçim Koordinasyon Merkezi ) Başkanı Mustafa Aslan da eşlik etti.

©SONHABER.EU