Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.

Hollanda’da her 8 günde bir kadın, çoğu zaman partneri ya da eski partneri tarafından öldürülüyor. Çoğu vakada bu cinayetlerin öncesinde uzun bir süre boyunca baskı ve psikolojik şiddet yaşanıyor. Adalet ve Güvenlik Bakanlığı, bu tabloya dikkat çekmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla “Waar ben je?” (Neredesin?) adlı yeni bir kampanya başlattı. Kampanyanın hedefi, insanların “zorlayıcı kontrol” (dwingende controle) sinyallerini daha erken fark ederek müdahale etmesini sağlamak.

Tehlikeli sinyaller görmezden geliniyor
Yetkililere göre Hollanda’da her yıl yaklaşık 200 bin kişi başka birinin zorlayıcı kontrolünün mağduru oluyor. Bu, partnerin sistematik biçimde baskı yapması, tehdit etmesi, arkadaş ve aileden uzaklaştırması, hatta psikolojik manipülasyon (gaslighting ) uygulamasıyla kendini gösteriyor. Ancak hem mağdurlar hem de yakın çevreleri çoğu zaman bu işaretleri zamanında fark edemiyor.

Adalet Bakan Yardımcısı Arno Rutte, konuya ilişkin “Yakınlarını kaybedenler sık sık, ‘Keşke fark etseydim. Keşke sinyalleri görseydim’ diyor. Kadın cinayetlerinden önce ortaya çıkan işaretler, çoğu zaman arkadaşlar, aile üyeleri, iş arkadaşları ya da çevredeki diğer kişiler tarafından fark edilmiyor. Oysa kadın cinayeti, en öngörülebilir cinayet türlerinden biridir.” açıklamasında bulundu.

Bakan “Herkese çağrımız şudur: Endişeleniyor musunuz, bazı sinyalleri mi fark ettiniz? İçgüdülerinize güvenin. Şüpheye düşseniz bile yardım ve danışmanlık isteyin.” dedi.

“Eğer sinyaller fark edilseydi, kız kardeşim hala yaşıyor olabilirdi”
Kampanyada, femicide kurbanlarının yakınları tarafından yaşanan trajedilerden de örnekler veriliyor. Barbara Godwaldt bu yakınlardan biri. 2020’de boşanmak istediği için eşi tarafından öldürülen kız kardeşi Gea’nın hikâyesini anlatan Godwaldt sinyalleri fark etmenin önemini vurgulayarak, kardeşinin ilişkisinin ilk başta romantik başladığını, fakat kısa sürede baskıya ve kontrole dönüştüğünü söyledi.

Godwaldt, “Randevularını iptal etmeye başlamıştı, tartışmalarda arabadan kaçamıyordu. Eşi onu sürekli manipüle ediyor, düşüncelerinin yanlış olduğuna inandırıyordu. Bugün geriye dönüp baktığımda, sinyaller çok açıktı. İnsanlar bu işaretleri görmeli. Güvenli Ev’i aramak bile bir hayat kurtarabilir,” dedi.

Hükümetin diğer adımları
Aile içi şiddet ve çocuk istismarı mağdurlarının her zaman koruma ve destek görebilmesi gerektiği ilkesinden yola çıkan Adalet Bakanlığı halkı bilinçlendirmeye yönelik bu kampanyayla birlikte profesyonellerin eğitilmesine ve hukuki adımların güçlendirilmesine de odaklanıyor. Ayrıca özellikle zorlayıcı kontrol odaklı psikolojik şiddeti suç sayacak bir yasa tasarısı hazırlıyor.

Polis, Savcılık ve Veilig Thuis (Aile İçi Şiddet ve Çocuk İstismarını Önleme Merkezi) gibi kurumlarla birlikte daha iyi dosya hazırlama yöntemleri üzerinde çalışılıyor. Böylece, zorlayıcı kontrolü işaret eden sinyaller ve davranış kalıpları ceza dosyalarında daha net bir şekilde yer alabilecek ve davalarda kullanılabilecek.

Kabine, mağdurların korunması için de ek önlemler alıyor. Bunlar arasında geçici evden uzaklaştırma kararlarının daha etkin uygulanması, çocuklarla ilgili velayet ve görüşme davalarında güvenliğe daha fazla önem verilmesi ve “slachtofferdevice” adlı elektronik takip cihazının daha yaygın kullanımı bulunuyor. Bu cihaz sayesinde şüpheli ile mağdur arasındaki mesafe ölçülüyor ve ihlal durumunda anında polis uyarılıyor.

Den Haag’da kaldırıma park eden araçlar scanauto ile denetlenecek
Den Haag’da kaldırıma park eden araçlar scanauto ile denetlenecek
İçeriği Görüntüle

Toplum için çağrı: Her sinyal önemli
Yetkililer, femicide ve psikolojik şiddetin sadece belirli bir kesimi değil, her yaştan ve her kesimden kadını etkileyebileceğini vurguluyor. İnsanların küçük değişiklikleri bile ciddiye alması gerektiği belirtiliyor.

Vatandaşlar, şüphelendikleri durumlarda Veilig Thuis (Güvenli Ev) hattını 0800 2000 numaralı telefondan arayabiliyor ya da www.veiligthuis.nl adresinden anonim olarak destek alabiliyor. Acil tehlike halinde ise 112 aranması gerektiği hatırlatılıyor.

Kampanyanın işbirlikçileri
“Waar ben je?” kampanyası, Adalet ve Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Sağlık Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, polis, savcılık, Reclassering, Çocuk Koruma Kurumu, Amsterdam Belediyesi, GGD’ler, Blijf Groep ve Veilig Thuis ağının işbirliğiyle yürütülüyor. Ayrıca Tinder gibi platformlar da ilişkilerde güvenliğe dikkat çekmek amacıyla kampanyaya destek veriyor.
©Sonhaber.eu