Yeneroğlu: “Türkçe eğitim yasağı talebi makâmın iddiasından uzak bir düşmanlık tezahürü!”

Belçika Eşit Haklar ve Yoksullukla Mücadeleden Sorumlu Devlet Bakanı Zuhal Demir “Belçika’nın Gent şehrindeki Türk öğrencilere okul sonrası ana dil eğitimi verilmesinin kabul edilemez olduğunu” söyleyerek Türkçe eğitim alan öğrencileri hedef aldı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Türkiye ve Türkçe karşıtlığının öğrencilerin eğitim hakkını gasp etmeye kadar sirayet etmiş olması kabul edilemez. Türkiye sevdalısı gençlerin kamusal alanda ve siyasette proaktif olmaları bu tiplerin nüfuzunu azaltacaktır” dedi. Yeneroğlu açıklamasında şunları ifade etti:

“Belçika gibi çok dilli bir ülkede göçmen kökenli olan Eşit Haklardan sorumlu bakanın böyle bir açıklama yapması esef vericidir. Bu kişinin geçmişteki tutum ve açıklamalarıyla ortaya koyduğu Türkiye karşıtlığı ve PKK yandaşlığını dikkate aldığımızda bu açıklaması anlaşılır gibi gelebilir. Zira daha önce de bu kişi, “Müslümanlar bizim değerlerimize adapte olamaz” demiş, PKK yanlısı gösterilerde boy göstermiş ve Türkiye karşıtı söylemleriyle dikkat çekmiş biridir. Açıklaması da Flaman milliyetçisi bir parti mensubiyetinin ve PKK yandaşlığının yansıması olan zihin dünyasının doğal bir tezahürüdür. Belki de böyle bir kişiliği bakan yapanların beklediği de zaten budur.

Ancak Türkiye ve Türkçe karşıtlığının temel hak ve çocukların eğitimini gasp etmeye kadar sirayet etmiş olması kabul edilemez. Belçika’daki Türk öğrencilerin temel hakkı olan Türkçe eğitimi bakanın siyasi malzeme yapabileceği bir mesele değildir. Normalde toplumda ve kurumlarda hakların eşit dağılımını takip için kurulmuş bir bakanlığı yürüten kendisi de göçmen kökenli olan bir kişiden beklenmesi gereken, göçmenlerin haklarını korumasıdır. Bu yaşanan, Avrupa ülkelerinde kilit noktalarda aktif olan malum PKK yandaşı çevrelerin Türkiye’ye ve Türk toplumuna ne kadar yabancılaştığını gösteren somut bir örnektir.

Belçika siyasetinin bu kişilere fırsat vermesi ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Türk toplumunun ve çoğulcu toplum iddiasını taşıyan tüm Belçikalıların gerekli tepkiyi göstermesi elzemdir. Ayrıca gençlerin kamusal alanda ve siyasette daha fazla proaktif olmaları ve haklarına sahip çıkmaları bu tiplerin nüfuzunu azaltacaktır.”