İZMİR (AA) - MUSTAFA YILDIRIM - İzmir'de 4 yıl önce düzenlenen "adliye çetesi" operasyonunda, 9 ay tutuklu kalan 34 yaşındaki Muhammed Gömük, Buca Cezaevi'nden çıktıktan sonra sosyal medya hesabından kendisi gibi mağdurların katılımıyla kurduğu grubu dernek çatısı altında toplayarak FETÖ mücadelesinin sivil platformunu oluşturdu.

Gömük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 yılındaki Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri öncesinde yöneticisi olduğu hastaneye gelen ve ailece görüştüğü İzmir 15. Asliye Ceza Hakimi Yahya Kemal Akbaş'ın dönemin HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un rakip listesinde yer aldığını, bunun üzerine İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesinin düzenlediği operasyonda Bornova'daki evinden gözaltına alınarak "adliye çetesi lideri" ilan edildiğini, kendisinden hakim Akbaş'a iftira atmasının istendiğini belirtti.

Gözaltındayken önüne 2 dosya konduğunu, hakim Akbaş ile ilgili "kendisinden rüşvet aldığına" dair suçun yer aldığı bazı evrakları imzalamasını istediğini ifade eden Gömük, "İmzalamayı reddedince 77 sayfalık 32 eylemle ilgili sorgulandım. Emniyette 3 gün 14 saat ifade vermeme rağmen sevk edildiğim adliyede soruşturmaya bakan savcı Birol Çengil, beni odasına dahi almadan, tek bir soru sormadan önceden hazırlanmış tutuklama müzekkeresini kapıdaki polise vererek mahkemeye gönderdi. Hakim Halil Kızılkaya da beni jet hızıyla tutukladı." diye konuştu.

Gözaltına alınmasından tutuklanmasına kadar işlem yapılan birimlerdeki tüm kişilerin ilişkilerini sorguladığını, dikkat çekici bulgulara ulaştığını ve bunların FETÖ'nün kurguladığı organizasyonun birer parçası olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Gömük, şunları söyledi:

"Beni sorgulayan dönemin İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürü Mehmet Ali Şevik ile Komiser Özcan Karanfil idi. Özcan Karanfil'in eniştesi MİT tırlarını durduran savcı Osman Şişman, ağabeyi ise İzmir hakimi İbrahim Karanfil'dir. Bunların tamamı İzmir'deki askeri casusluk ve kumpas davasından tutuklandı."

Gömük, tutuklandıktan 9 ay sonra yapılan ilk duruşmada "somut delil olmadığı" gerekçesiyle tahliye edildiğini ancak tutuklandıktan iki gün sonra hakim Halil Kızılkaya'nın, Yahya Kemal Akbaş'ın yerine 15. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanlığına atandığını kaydetti.

- "2014 yılında Paralel Yapıyı şikayet etti"

Kendilerine yönelik operasyonun İzmir Adliyesi'nde paralel yapıya muhalif hakim ve savcıları iftiralarla görevlerinden uzaklaştırıp yerlerine kendilerine yakın kişileri atamak olduğu kanaatine vardığını bu nedenle de şikayette bulunduğuna işaret eden Gömük, şunları söyledi:

"Ben mağduriyetim nedeniyle 12 Aralık 2014'te, HSYK Müfettişliği ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundum. İzmir Adliyesinde 'Paralel Devlet Yapılanması' olduğu gerekçesiyle örgüt lideri Fetullah Gülen hakkında işlem yapılması için şikayette bulundum. FETÖ elebaşı Gülen'le ilgili ilk şikayetçi olanlardan birisiyim. Şikayetim üzerine soruşturma başlatıldı. Şikayetimin İzmir'deki Askeri casusluk kumpası ve usulsüz dinleme davaları için örgüte düzenlenen operasyonlarda etkili oldu."

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un Kocaeli'nde yakalanarak tutuklandığını, davalarına bakan savcı Birol Çengil'in ise İstanbul'da gözaltına alınarak tutuklandığı bilgisini veren Gömük, Hakim Halil Kızılkaya ile ilgili de şikayetinin bulunduğunu kaydetti.

Çete lideri olarak yargılandığı davada, çeteye üye olmakla suçlanan Hakim Yahya Kemal Akbaş'ın HSYK'nın davayı esastan bozmasıyla beraat ettiğini ifade eden Gömük, "Benim de bu ayın 18'in de İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinde karar duruşmam vardı. HSYK kararıyla benim yargılandığım dosyanın da Hakim Akbaş'ın beraat ettiği dava ile birleştirilmesi kararlaştırılmıştı. Benim dosyamı incelemesi için iki hafta önce görevlendirilen savcı Yalçın Şahinkaya da darbe girişimi sonrası gözaltına alınarak tutuklandı." diye konuştu.

- "Sosyal medyada 3 bin üyeye ulaştık"

FETÖ ile mücadele etmek için sosyal medyada "Paralel Yapıdan Mağdur Olanların Sesi" adıyla grup kurduğunu aktaran Gömük, grubun çok ilgi gördüğünü, kısa sürede FETÖ/PDY'den mağdur olan asker, hakim, savcı ve bürokratların da olduğu 3 bin civarında üyeye ulaştıkları belirtti.

Gömük, örgütle mücadeleyi sanal platformdan çıkartıp sivil ve hukuki zemine taşımak amacıyla 16 Haziran 2016'da "Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği" adıyla İl Dernekler Müdürlüğüne müracaat ettiklerini ancak 1 ay boyunca işlem yapılmadığına dikkati çekerek, "15 Temmuz günü onaylanmış, bize ise daha yeni bildirildi. Amacımız, FETÖ ile mücadele eden devletimize, güvenlik güçlerimize sivil toplum kuruluşu olarak destek vermek, mücadeleyi sivil platformda yürütmek. Derneğimizin kısa adı da TAY-DER oldu." diye konuştu.

Gömük, kurdukları derneğin 8 kişilik yönetim kurulu olduğunu, şu ana kadar 60 üye kabul ettiklerini, üye olmak için bekleyen 250 kişinin de müracaatının bulunduğunu sözlerine ekledi.