Haber/Yorum: İlhan Karaçay

Parti içinde ve etrafında gelişen dalgalanmalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Fokur fokur kaynayan DENK Partisi krizine, yakında üyelerin açıklamaları da eklenecek. Saǧduyunun beklentisi, sözkonusu kargaşanın en kısa zamanda dinmesi, parti içinde gönüllü görev yapmış olanların da fikirlerinin alınarak çözülmesi yönünde.

Partinin meclisteki grup başkanı olan ve haliyle ‘siyasi lider’olarak anılan Tunahan Kuzu ile, Parti’nin hem Genel Başkanı ve hem de milletvekili olan Selçuk Öztürk arasındaki çekişmeye, meclisteki üçüncü koltuğun sahibi Faslı Farid Azarkan da karıştı.

Her şey Tunahan Kuzu’nun, mart ayı sonlarında yaptığı, ‘Grup Başkanlığı’ndan ayrıldım, gelecek seçimlerde de aday olmayıp siyasete veda edeceğim’ şeklindeki açıklaması ile başlamıştı.
Tunahan Kuzu’nun istifa ve ayrılma haberi şaşkınlık yaratmıştı. Herkes bu istifa ve ayrılığın nedeni merak ediyor ve yorum yapıyordu.
Kuzu’nun bu tavrına henüz bir neden bulunmamışken, HP/De Tijd Dergisi yayınladığı bir haberde, Kuzu’nun ayrılış nedenini bir kadına bağlamıştı. Dergiye göre, Kuzu’nun yanında staj gören bir bayan, kendilerine verdiği yazılı bir beyanda, Kuzu’nun kendisine ‘sınırı aşan’ bir tacizde bulunduğunu ifade etmiş.
HP/De Tijd’ın bu haberi diğer medya organlarında da yer aldıktan sonra, naçizane şahsım da ‘Kuzu’nun ayrılış nedeni bir kadın mı?’ başlığıyla objektif bir haber yazdım.
Bu haberden sonra sosyal medyada adeta kıyamet koptu.

Kuzu’yu destekleyenler olduğu gibi, bu suçlamanın bir komplo olduğunu ileri sürenler de oldu. Daha sonra parti yönetimi bir açıklama yaptı ve 2018’de cereyan etmiş olan bu olay üzerine ‘Kuzu’nun ayrılmasını biz istedik’ şeklinde bir beyanda bulunuldu.

Parti yönetiminin bu davranışından sonra Tunahan Kuzu bir hafta bekledi, sonra kaleme sarıldı ve çok sert bir açıklama yazdı. Kendisine Öztürk tarafından bir komplo kurulduğunu ileri süren Kuzu’nun bu açıklamasından sonra, ‘Tunahan Kuzu, kuzu kuzu değil, panter gibi savunmaya geçti’ başlığıyla ikinci haberimi yazdım.

Bu açıklamadan sonra bu kez Selçuk Öztürk bir açıklama yaptı.

Öztürk bu açıklamasında kendisini savunduktan sonra, ‘Sadece, şahsımla ilgili yapılan ithamların tamamen gerçek dışı olduğunu bilmenizi isterim.
Sessizliğim, davamıza olan inancımdandır ve inanıyorum ki eninde sonunda hep beraber bu zor günleri de aşacağız. Bu dava hem Öztürk’ten hem de Kuzu’dan daha büyüktür.’
şeklinde bir cümle kullandı.

Bütün bunlar cereyan ederken parti üyeleri arasında da bir hareketlenme oldu. Bazı üyelerin inisiyatifi ile bir anket yapılmaya başlandı. Dutchturks.nl tarafından yapılan bu anketteki soru, Ayhan Tonca’yı başkan yapalım mı? şeklindeydi.

Üyeler arasında başka şeyler de konuşuluyordu. Konuşulanlar arasında, bir süre önce Türkiye’ye gitmiş olan Tunahan Kuzu’nun, orada bazı etkin kişi ve kuruluşlarla görüşmeler yaptığı yer alıyordu. Kuzu’nun kiminle ve hangi kuruluş ile görüştüğü sorusu da tabii ki muallakta kaldı.

Denk Partisi içindeki bu kavganın sağduyulu bir şekilde barışa dönüştürülmesi için çabalar sürerken, Hollanda Türk Hukukçular Birliği Başkanı Ejder Köse, İnterajans’a yaptığı bir açıklamada, ‘Selçuk Öztürk istifa etmelidir’ ana başlığı ile şunları söyledi:
’Bizim kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan siyasetçilere değil, kaliteli, güçlü, topluma hizmet verecek arkadaşlara ihtiyacımız var. Tunahan Kuzu rakiplerinin de takdirini ve saygısını kazanmış iyi bir politikacıydı. Onun ‘politikayı bırakacağım’ diyerek partinin siyasi liderliğini milletvekili Azarkan’a devretmesinden sonra, hakkında basına bazı iddiaların sızdırılması, hatta çirkin suçlamalara maruz bırakılması son derece manidardır.’

Avukat Ejder Köse’nin, Selçuk Öztürk’ü çok ağır bir şekilde itham eden açıklaması, Kuzu sempatizanları tarafındanhoşça karşılanırken, parti içindeki barışı sağlamaya çalışanlar tarafından ise kınandı. Ejder’in yangına körükle giderek barış ihtimalina çomak soktuğunu belirten tarafsız kesim, ‘Bu kavga sona erdirilmezse, DENK Partisi maalesef Türk ağırlıklı olmaktan çıkacaktır’ fikrinde birleştiler.

Durum böyle iken, Meclis Grup Başkanlığı’nın Kuzu’dan devralan Farid Azarkan bir açıklama yaptı. Hollanda medyasında yer alan bu açıklamaya göre, DENK Partisi’nde meydana gelen bu kargaşanın, parti yönetiminin istifasıyla çözümlenebileceği görüşü hakim.
Azarkan’ın bu çağrısına ilk cevap veren, Parti’nin İkinci Başkanı Gladys Albitrouw’dan geldi. İkinci Başkan derhal istifa ettiğini açıkladı. Öztürk ve Sekreter Hanane Bittricht’ten ise henüz bir yanıt yok.

WhatsApp’ta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın

Haberlerimizi izin almadan kullanmayınız