Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 81 ilden gelen vatandaşlarla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verdiği resepsiyonda bir araya geldi.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında ilk kez bu yıl yapılan resepsiyona, her ilden, hiçbir resmi unvanı bulunmayan vatandaşlar davet edildi. Resepsiyona, sosyal medyadaki fotoğraflarıyla tanınan Trabzonlu Ayşe ve Hacı Kazım Taşkıran çifti, terörle mücadele için silah altına alınmak üzere TSK'ya başvuran 74 yaşındaki Süleyman Karasu, Diyarbakır'da teröristlerin indirdiği bayrağı göndere çeken çocukların da aralarında bulunduğu binin üzerinde kişi katıldı. Resepsiyon katılanlar arasında, her ilden bir postacı da yer aldı.

Resepsiyona katılan özel davetliler

Davetlilerden Aydınlı balıkçı Recep Evran, geçen hafta Kuşadası Körfezi'nde tekneleri alabora olan sığınmacıları kurtarmasıyla gündeme gelmişti. Evran'ın kurtardığı sığınmacılar arasında 1,5 yaşında Muhammed isimli bebek de bulunuyordu.

Eskişehir'de bir apartmanın yedinci katından düşen 4 yaşındaki Ecrin Esen'i havada yakalayarak kurtaran temizlik işçisi Şükrü Deniz de resepsiyonun davetlileri arasındaydı.

Yozgat'tan gelen ilkokul ikinci sınıf öğrencisi Ömer Faruk da, mahallesinde yaralanan köpeği tedavi için kucağında Yozgat Devlet Hastanesi acil servisine taşıdığı görüntülerle akıllarda kalmıştı.

Teröristlerin indirdiği bayrağı göndere çeken çocuklar da katıldı

Diyarbakır'dan gelen Uğur Saraç, Mehmet Duruk ve Emirhan Rezbiç, Bağlar Fatih İlköğretim okulunda teröristlerin indirdiği bayrağı öperek göndere çekmeleriyle haber olmuşlardı.

Resepsiyona, içinde bir miktar paranın olduğu cüzdan bulan ve sahibine teslim edilmek üzere polis merkezine götüren Tekirdağlı fırıncı Dinçer Ünal da katıldı.

Terörle mücadele için silah altına alınmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerine müracaat eden 74 yaşındaki Kahramanmaraşlı Süleyman Aksu da resepsiyona gelen davetliler arasında yer aldı.

-"Rüyamda görsem inanmazdım"

Bazı davetliler, AA muhabirine resepsiyonla ilgili değerlendirmede bulundu.

Burdur'dan gelen şehit annesi Vesile Alyanak, oğlu Ümit Alyanak'ın 1994'te Hakkari Çukurca'da şehit olduğunu ifade ederek, "Rüyamda görsem inanmazdım buraya geleceğimi. Ancak televizyonlardan seyrediyorduk. Buraya gelince, Türkiyemin ne kadar değerli bir ülke olduğunu daha iyi anladım. 81 şehirden hepimiz buraya toplanabildiysek, köylümüz, kentlimiz, bu çok büyük bir şey" dedi.

Bayrağın bedelinin şehitlerin kanıyla ödendiğini dile getiren şehit babası Mustafa Alyanak da, 1951'de Bulgaristan'dan göç eden Türklerden olduğunu belirtti. Alyanak, "Bir başkasının bayrağının altında yaşamayan bilmez. Gelsinler başka bayrak altında yaşayan Türklerden bir şeyler öğrensinler. Böyle bilmeyerek, söylenenlere kanarak bu vatana ihanet edilmez. Bu eller kırılacak. Bu ülke bizim, başka ülkemiz, başka bayrağımız yok" sözleriyle duygularını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetini büyük bir mutlulukla karşıladıklarını söyleyen Mustafa Alyanak, külliyenin Türkiye'ye yakışan bir mekan olduğunu kaydetti. Şehit annesi Vesile Alyanak da oğlu için yazdığı "Bayrak" şiirini okudu.

"Herkesin davet edilebileceği bir yer olduğunu anladık"

İşitme Engelliler Avrupa Şampiyonası'nda hem serbest hem de grekoromen dalda altın madalya kazanan milli güreşçi İlhan Çıtak da, takım arkadaşlarıyla resepsiyona katıldıklarını belirtti. Resepsiyona davet edilmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Çıtak, resepsiyona 81 ilden gelen vatandaşların katıldığına işaret etti.

Çıtak, "Buranın dışarıdan bakıldığı gibi özel bir yer değil de herkesin girebileceği, Cumhurbaşkanı'nın herkesi davet edebileceği bir yer olduğunu anladık. Bu nedenle de sevindik. Cumhurbaşkanı da Hanımefendi de herkesle ilgilendiler. Biz de işitme engelliler olarak onlara gönülden teşekkür ettik" diye konuştu.

Çanakkale'den gelen Kıbrıs gazisi Necdet Erdinç de cumhurun başından gelen davete seve seve, koşarak geldiğini söyledi. Çanakkale Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı olduğunu belirten Erdinç, daveti bir ayrıcalık olarak gördüğünü ve çok duygulandığını söyledi. Erdinç, "Cumhurbaşkanı'nın mekanında, bugünü burada kutlamak hayatımızda her zaman olmayacak bir sevinç. Bir de işin çok daha duygu yüklü tarafı, ben Çanakkale'den, 250 bin şehidin yattığı topraklardan buraya selam, saygı getirdim" ifadelerini kullandı.

-"Şurayı bir görelim de canımız rahat etsin dedim"

Eşi Ayşe Taşkıran ile çektirdikleri fotoğrafın sosyal medyada fenomen olmasıyla tanınan 84 yaşındaki Hacı Kazım Taşkıran da Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için davet edildiklerinde eşinin "Rahatsızım, ben gidemem" dediğini anlattı. Taşkıran, Ankara'ya gelişlerini "Kaymakamın oradan geldiler, 'İlle gideceksiniz, seni istiyorlar' dediler. Ben 'Haydi, orayı bir görelim, ölüm var ecel var. Şu yapılmış, bu yapılmış diyorlar. Şurayı bir görelim de canımız rahat etsin' dedim. Benim gibi yaşlılar bu işlerin kıymetini biliyor. Gençler bilemiyor" sözleriyle anlattı.

Taşkıran, sosyal medyada tanınmalarını sağlayan fotoğrafın hikayesini de şöyle aktardı:

"Bir adam 'Sizin de fotoğrafınızı çekelim' dedi, 'Memnun oluruz' dedik. Fotoğraf çektiler, '65 senedir evliyiz. Kavga etmedik, çoluk çocuğu yetiştirdik' dedik. Bu fotoğraflar bir yarışmaya giriyor. 'Bu kadar yaşlı adam, hanımıyla hiç kavga etmemiş, çocuklarını da okutmuş' diyorlar. Bizi aramaya başlıyorlar. Bizi internette ararlarken torunum, 'Benim dedem' diyor. Adamlar geldi, Sisdağı'na çıktılar."

Ankara'ya gelmekten duyduğu memnuniyeti de ifade eden Taşkıran, "Meyve olan ağaca taş atarlar. Meyve olmayan ağaca taş atmazlar. Burayı yönetenden, yapandan, yaptırandan da Allah razı olsun. Ben buraya yine geleceğim Allah izin verirse, reisicumhur beni buraya yeniden çağıracak, yeniden geleceğim" dedi.

Kaynak Haberler.com