1980 Amsterdam'da doğumlu, aslen Kayserili, evli, 14 ve 10 yaşında iki kız babası ve 18 yıldır avukat olarak görev yapan İsmet Özkara, belki yüzlerce Türk gencinin yaşadığı zorlukları yaşadı. Pes etmeyi bilmedi ve haksızlıklara karşı mücadele etme motivasyonu ile mesleğini icra etmeye devam ediyor. Özkara, eğitimini, mesleğini, gelecek planlarını SonHaber.eu’ya anlattı. Aynı zamanda, Hollanda hükümetini dava ettiği Ankara anlaşması ve uyum yasası ile birlikte Hollanda vize başvurularında yaşanan olumsuzluklar ve bu konulardaki son gelişmeleri değerlendirdi.
İlköğretimden sonra lise ve üniversiteyi Amsterdam’da bitiren Özkara, daha sonra master ve 3 yıllık avukatlık eğitimini bitirdi. Çiçeği burnunda bir avukat olarak 2006 yılında avukatlık mesleğine atılan Özkara, 2010 yılında da kendi ofisini açtı.
İlk başladığımda fazla Türk kökenli avukat yoktu. 2010 yılında kendi ofisimi açtım. O yıldan itibaren devam ettik. Önümüzdeki aydan itibaren 8 avukat olacağız. Onun dışında dört hukukçumuz bulunuyor. Toplam 12 kişilik bir kadromuz var.
Hukukçu derken neyi kastettiniz?
Avukat olmak isteyen arkadaşlar 3 yıllık avukatlık eğitimi almak zorunda. Hukukçular ise üniversiteyi bitirmiş ama avukat olmak istemeyen arkadaşlar. Ofiste yapılacak dava savunmalarını yazmak, dosya takibi gibi işlemleri yürütüyor.
Siz ikinci nesil oluyorsunuz. Peki anne ve babanız ne zaman gelmişler Hollanda'ya?
Babam 1972 yılında gelmiş, aynı zamanda baklavacı. Genellikle “tatlıcı” lakabı ile tanınır. Yanılmıyorsam ilk baklavacı dükkanını 1976 yılında Amsterdam'da açtı. 1980 yılında Beverwijk pazarında çalışmaya başladı. 2009’da çalışmayı bıraktı. Gençlik yıllarımda, yaklaşık 15 yıl boyunca hafta sonları babamla birlikte çalıştım. Esnaflık oradan geliyor biraz. Annem de 1979 yılında iki abimle birlikte Hollanda’ya geliyor. Ben 1980 Amsterdam'da doğdum. Aslen Kayseri’den geliyoruz.
Şuanda faal olarak çalıştığınız firmanızı 2010 yılında kurduğunuzu dile getirdiniz. Tek başınıza mıydınız o zaman, yoksa ortağınız var mıydı?
İki ortak olarak kurduk ve 6 yıl beraber çalıştık. 2016 yılında ortağımla ayrıldık. Daha sonra Mustafa bey kadroya katıldı, ardından Cem bey, sonra Milad bey, Zehra hanım ve Yasin bey derken kadromuz genişledi.
Siz bireysel olarak hangi davalara bakıyorsunuz, kadronuzdaki diğer avukatların branşı nedir?
Benim baktığım davalar oturum ve Ankara anlaşması ile ilgili davalar. Ofiste ise herkesin branşı farklı. Boşanma davası, kaza hukuku, iş hukuku, ticari hukuk gibi. Aslında Ağır Ceza davaları hariç her davaya bakabilecek bir kadroya sahibiz.
Genel olarak müşteri profiliniz nedir?
Ben oturum ve Ankara antlaşmasına yönelik davalara baktığımı belirtmiştim. Bunların arasında Türkiye’den Hollanda’ya iş için gelen expatlar ve göçmenlik başvuruları yapanlar bulunmakta. Bu nedenle müvekkillerimin çoğu Türk. Ofis olarak bakıldığında; müvekkiller arasında ticaret yapan insanlar da var, Sosyal’den ödenek alanlar veya işçiler de var. Aslında toplumun her kesiminden insanların davalarına bakıyoruz. Müvekkillerimizin yüzde 90’ı Türk vatandaşı, yüzde 5’i Hollandalı yüzde 5’i de diğer uluslardan insanlar diyelim.
Ofisiniz neden büyük bir şehir yerine Arnhem’de?
Aslında avukatlar genellikle büyük şehirlerde olur ancak biz burada yaşadığımız için burada kaldık diyelim. Bir yandan da iyi oldu. En azından ülkenin kuzeyindeki ve güneydeki insanlar da bize başvurabiliyor. Almanya sınırına 20 kilometre mesafedeyiz. Bu yüzden Almanya'dan oturum ve aile birleşimi davalarıyla gelen müvekkillerimiz de var. Kısaca ofisi burada açmanın faydasını görüyoruz.
Hollanda’da tek taraflı kaldırılan Ankara Anlaşması ve Uyum yasası ile ilgili bayağı mücadele verdiniz. En azından 2022’den beri mücadele veriyorsunuz, ancak onun öncesi de vardır. Bu süreci ve şuandaki durumunu anlatabilir misiniz?
Tabii; şimdi uyum yasası 2022 yürürlüğe girdi. Biz bundan önce zaten bir çalışma başlattık. Geniş çaplı çalışmalar yürüttük, hatta STK’larla toplantılar gerçekleştirdik ve imza kampanyası başlattık. Son olarak yanılmıyorsam geçen yıl altıncı ayda toplanan 10 bine yakın imzayı Avrupa Komisyonu’na teslim ilettik. Yani Hollanda hükümetini Ankara anlaşmasına uymadığı için şikayet etmiş olduk.
Ancak sadece uyum yasası da değildi, altıncı ayda bir şikayet de Hollanda’da yapılan başvuru hakkının kaldırılması için yaptık. Bu konuda Avrupa komisyonunda hala belirli bir baskı oluşturmaya devam ediyoruz. Komisyonun biraz çabuk davranmasını istediğimiz için her iki haftada bir mail atıyoruz. Diğer taraftan yerel mahkemelerde davalar var şuan. Onlar planlamalarını yapıyor. Bu davalara genelde 3 ya da 6 hakim giriyor.
Son durum; gelişmeler var ama henüz bir karar yok. Yani mücadelede bayağı bir yorulduk. Siz de takip ettiniz zaten oldukça çok yol kat ettik ve şuan hem yerel mahkemelerden hem de Avrupa Komisyonundan cevap bekliyoruz.
Peki öngörünüz ne yönde?
Biz bu şikayetleri yaparken, Hollanda'da Ankara anlaşmasının uzmanı ve benim de hocam Profesör Groenendijk, bizim dediklerimizin aynısını bir dergide 5 sayfalık bir makale olarak yayınladı. Yani hükümetin yaptıklarını hukukla alakası olmadığını belirtti ve eleştirdi. Yani şunu diyeyim size hukuk işlerse kazanmamız gerekiyor. Öyle söylemek daha doğru olur.
Şikayetinizin ne zaman sonuçlanmasını bekliyorsunuz?
Ben bu yıl bir netice bekliyorum, en azından yeni bir adım bekliyorum ya karar çıkar ya da dosya Avrupa Mahkemesi'nden Avrupa Adalet Divanı’na intikal eder.
Geçtiğimiz dönemde Hollanda, Almanya Avusturya gibi AB ülkeleri özellikle Türkiye’den gelenlere vize zorluğu yaşattı. Bu durum hala devam ediyor. Bildiğimiz kadarı ile bu konuda da girişimleriniz oldu. En azından IND ile görüşmeler yaptınız. Şu andaki durum nedir?
Deprem vizesi konusunda çok çaba sarf ettik ve şükür bir yere kadar getirdik, konu meclise kadar çıktı ve vizeler daha kolay verilmeye başlandı. Şuanda en çok şikayeti Türkiye’de işlemleri yürüten ara kuruluş WVS Global ile ilgili olarak alıyorum. Ne kadar doğru bilemem ama çoğu şikayette kurumun evrak tam diyerek dosyayı konsolosluğa gönderdiğini ve konsolosluğun ise yeterli gerekçesi bulunmayan kararlar verdiğini görüyorum.
Gelen red kararlarının neredeyse yüzde 99’unda “Hollanda'ya giriş yaptığınızda tekrar döneceğine inanamıyoruz” şeklinde bir cevap gönderiyor. Yaklaşık 6 ay önce NOS’de yayınlanan bir haberde gelen vize başvurularının yüzde 25’inin red edildiği belirtildi. Bu rakam ne kadar doğru bilemiyorum. Bu artık bizim bireysel davalarla çözebileceğimiz bir şey değil. Burada Bakanlığın devreye girmesi gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanımız geldiğinde bu konuya değindi ve konuyu ele alacaklarını belirtti. Konunun Bakanlık seviyesinde çözülmesi lazım. Çünkü bu kanayan bir yara. İş yapmak isteyen var, ailesini ziyaret etmek isteyenler var. Bayağı sıkıntılı bir süreç. Bunun diplomatik yollarla çözülmesi lazım.
İşinizi icra etmenizdeki motivasyonunuz nedir? Neden avukat olmayı tercih ettiniz?
Şöyle bir şey var, yani hayatım hep mücadele ile geçti. Mücadele ilkokulda başlıyor aslında. Yani ilkokulda haksızlığa uğruyorsun, kapasiten olmasına rağmen istediğin okula gidemiyorsun. Orada başlıyor ayrımcılık. Önyargılar var. O zamanlardan bahsediyorum polisin önyargıları vs. Gençken ve hatta yeni zamanda bile yabancı olduğun için kafelere alınmama gibi olaylar. Aslında kendi hakkımı savunmak için avukat oldum diyebilirim. Bu beni işimi yapmaya motive ediyor. Haksızlığa karşı durmak istiyoruz.
Ben hep şunu söylüyorum; maalesef geçen yaşanan kuran yakma girişimini örnek vereyim. Orada insanlar tabi çok duygusal olarak tepki veriyor ama bunun bir de hukuksal boyutu var. En azından hukuksal yollar da var. Belli araştırmalar yapıyoruz ve belirli hukuksal yollarını da bulmuş gibiyiz. Yani şiddete yönelmeden, mecazi anlamda en azından kendi silahları ile vurmamız gerekiyor. Yani hukuk ve doğru yollarla. Beni motive eden bu şekilde haksızlığa karşı durmak oluyor.
Peki gelecek planlarınızı da öğrenebilir miyim? Hem şirket açısından hem kendi bireysel olarak düşüncelerinizi açısından şöyle ofisimiz,
Tabii, ofis olarak her branşta hizmet vermek istiyoruz. Şu an güzel bir ekibiz, bu ekibi bozmak istemiyoruz ve 8 avukat olduk. Bu ekibi büyütüp her alanda daha iyi hizmet vermeyi hedefliyoruz. Kendi adıma artık şöyle avukat olarak davalara girmeyi değil de daha çok danışman olarak kalmayı tercih ediyorum. Burada gençleri eğitim bayrağı onlara devretmeyi istiyorum.
Gençlere söyleyecekleriniz neler, onlara ne tavsiye edersiniz?
Ben hep şunu diyorum, insanın hedefi olmalı ve buna inanmalı. Gençlere hep şunu söylüyorum, bir hedefleri olması gerekiyor. Kolay olmuyor bu yollar ve mücadele. Kafada bir hedefleri olması ve buna inanmaları gerekiyor.
Özkara Advocaten
Adres: Loplein 49, 6834 CT Arnhem
Telefon: 026 - 351 0004
[email protected]
©Sonhaber.eu
Haberlerimizi İnstagram hesabımızdan da takip edebilirsiniz.
WhatsAppta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın
Sitemizde yayımlanan haberlerin her türlü hakkı SONHABER.eu’ya aittir. Haberin linki kaynak olarak gösterilmeden alınan haberler için hukuki işlem başlatılacaktır.