Zamanın ruhu değiştikçe yurt dışından gelen hediyelerin şekli şemali de değişmeye başladı. Bugünlerde Türkiye’ye taşınan hediyeler daha sofistike. Eskilerde öyle Sachertorte, Glühwein, Stroopwafel gibi hediyelerle sempati toplamak mümkün değil, zira beklentiler yüksekti. Hele ki köye gidiyorsanız, köydeki her bir birey sizden bir hediye beklerdi. Durum böyle olunca da station wagon’ların, ciplerin bagajları hediyelerle dolup taşardı. Biz size 90’lardaki gurbetçi hediyelerinin bir listesini yaptık. Arada atladıklarımız olduysa mutlaka TransferGo sosyal medya kanallarında bizimle paylaşın.

Çikolata

Listenin zirvesinde tabii ki de „şokolade“ var. Almanya’dan gelen her gurbetçi Türkiye’ye gelirken kilo kilo çikolata alırdı. Bu çikolataların en bilinir olanı ise Nussbeiser’dır. Paketini eminiz ki görür görmez hatırlarsınız.

Fındık kreması

Hazır tatlıyla başlamışken tatlıyla devam edelim. Özellikle kavanoz içinde çizgili olan fındık kreması en tutulan hediyelerden bir diğeriydi. Çocukken yemelere doyamadığımız bu ürüne yetişkin halinizle nostalji olsun diye bir şans daha vermeyi denediniz mi? Denemediyseniz ne mutlu size.

Elektrikli ev aleti

Unutulmaz Davaro filmindeki Kemal Sunal ve Adile Naşit`in „misker“le imtihanını bilmeyeniniz yoktur. Almanya‘dan gelen şahıs çoğunlukla Alman teknolojisini de yanında getirirdi. Gözlemesi güzel oluyor diye getirilen elektrikli pizza tavalarından tutun da, mısır patlatma makinalarına kadar birçok hediyeye çoğumuz gözlerimizle şahit olduk.

Atari

Sizin çocukken atari getiren bir akraba ya da tanıdığınız oldu mu? Olduysa bilirsiniz. O kişiyi sevmelere doyamazdınız. Hele ki bahsettiğimiz bir Game Boy ise, o şahıs sizin için bir insan değil adeta bir evliyaydı. O mutluluğu tekrar bedenizde hissettiniz mi?

Futbol topu

Futbol topu da o zamanların afili hediyelerindendi. Basketbol topu geldiyse hele havanızdan geçilmezdi çocukken. O toplarla oynamaya kıyamazdınız; hatta sokağa bile çıkarmazdınız. O basketbol topuna ayakla vuran bir arkadaşınız da var mıydı? Onu da o zaman buradan rahmetle analım.

Nescafe

O zamanlar Türkiye’de şimdiki gibi latte macchiato’lar, flat white’lar yok. Cappuccino ise henüz toz bulutu halinde marketlerde teneke kutularda satılmakta. 90’lı yıllarda Türkiye’de Türk kahvesinin yanında en çok tüketilen kahve çeşidi ise granül kahve yani halk diliyle bildiğimiz Nescafe. O sebeple yurt dışından gelen ziyaretçilerin olmazsa olmaz hediyelerinden bir diğeri de Nescafe’ydi. Süt tozu denen şeyin varlığını da bu vesileyle hatırlatmak isteriz.

Parfüm

Aile, sevgili, yakın akraba hediyelerinden bir diğeri de parfümdü. Gurbetçi parfümü genel olarak fiyatça hafif kokuca ağır olurdu.

Kol saati

Saat de genelde çocuklara getirilen hediyelerdendi. Bu ışıklı ve elektronik saatlerle çocukluğumuzun bir dönemini nefessiz kalmak pahasına yorganların altında geçirdik.

Güneş gözlüğü

Güneş gözlüğü her ne kadar hediye olarak alınmasa da, yurt dışından gelen akrabanın güneş gözlüğüne hemen göz dikilirdi. O gözlük genelde bir tavla maçıyla el değiştirirdi. En sevilen markalar ise Persol ve Ray-Ban‘in damla modeliydi.

Alkollü içecek

Duty Free konusuna girersek, alkolsüz çıkmamız zor. Gurbetçiler gerek sınır kapılarında, gerekse havalimanlarında eşe dosta dağıtmak amacıyla içki alırlardı. O viskilerin bir kısmı halen daha adeta müzelerde tutulurcasına evlerin vitrinlerinde sergilenmekte.

Geçtiğimiz yaz, uzakları yakın etmek kolay olmadı. Hasret gidermek için sabır ettik. Bu yaz sizlere özlediklerinize kavuşabileceğiniz eğlenceli, mutlu ve huzur dolu bir yaz tatili diliyoruz.

TransferGo’yu dilerseniz iş, dilerseniz kişisel amaçlı kullanabilirsiniz. Size kolaylık, karşı koyulamayacak fiyat avantajları ve güvenilir bir hizmet sunma sözü veriyoruz. İnternet üzerinden para transferleri için şimdi kaydolun.

Sonhaber'i artık Telegram'da da takip edebilirsiniz:  t.me/sonhabereu

WhatsApp’ta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın