Ne kadar gözdesi mevcut ise, hakkıyla sefil….
Kustu Mehmetciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. “ ( Mehmet Akif Ersoy )
Büyük Vatan Şairimiz Mehmet Akif Çanakkale Savaşları sırasında yazdığı bu şiirle Batı uygarlığının vahşete dönüşmesini bize anlatmak istedi..Bu şiirle Akif bize Batı dünyasının maskesinin altında yatan vahşeti anlatmak istedi ..
Bu gün Türkiyemizin karşı karşıya olduğu tehlike ile hala bu vahşetin sürdüğünü ve 35 yıldır teröre verdiğimiz canların ve Batı’nın Türkiye üzerinde ki planlarının hala sıcaklığını koruduğunu gözlemliyoruz..
Biz ne zaman kendimize gelip de tarihimize, kültürümüze, inançlarımıza sahip çıkmaya başladık mı başımıza bela açan hep Batı Emperyalizm’ı olmuştur ve olacaktır da!
Ne zaman sosyal ve ekonomik olarak ve dünya ile bütünleşmeye başladık mı bunlar anında devreye giriyorlar ve bela yaratıyorlar Devletimize..
Son yarım asırdır T.C Devleti’ne karşı Kürt Kartını devreye soktular. Önceleri yavaş yavaş simdi ise hızlı bir şekilde Kürt Vatandaşlarımızı ülkemizden koparmak için hareket halindeler..
Önce PKK diye bir terör örgütü kurdular, beslediler, silahlandırdılar ellerine her türlü oyuncakları verdiler..35 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Rahmetli Turgut Özal ile özümüze dönme ve tarihimize ve kültürümüze ve inancımıza sahip çıkmaya başladık alın size bir bela dediler ve PKK ‘yı yarattılar..Ama Rahmetli Özal ve o zaman ki Hükümetimiz bunları dağda bir iki çapulcu olarak gördü ve ileride ki tehlikeyi göremediler..
Neden göremediler.?
Bize özümüzden uzak, tarihimizden uzak, inançlarımızdan uzak ( ki inançlarımızı hep irtica diye nitelendirdiler) hep batı kültürü, batı medeiyeti – ki biz medeniyetten uzakmışız – batının tarihini, müziğini, yaşam tarzını dayattılar…
Göremezdiler çünkü bizi idare eden yöneticiler, siyasiler, bürokratlar hep batılıların ülkemizde açtıkları kolejlerde eğitim aldılar ve hala alıyorlar..Batı Üniversitelerinde eğitim aldılar ve döndüler bizi aldıkları ile yönettiler..
Siz bizim batı dünyasında bir kolejimizin olduğunu duydunuzmu?
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimiz deki insanları - Kürt vatandaşlarımızı – toprak ağalarının ellerine mahkum ettiler..Ağaların sayesinde TBMM giren ağalar ve siyasiler kendi çocuklarını hep batılı kolejlerde, batı daki Üniversitelerde eğitim aldırdılar..Ama kendi bölgelerinde ki Kürt halkının çocuklarını ise kendilerine mahküm amele, işçi, Irgat olarak bünyelerinde çalıştırdılar yaşam hakkı vermediler..
Cumhuriyetin ilk yıllarından ta ki 2000 lı yıllara gelen kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu topraklarında yaşayan Kürt vatandaşlarıza karşı ilgisizlik, dışlama ve örf adetlerine ve de inançlarına karşı sistematik planlara siyaset yapıldı.Sürekli Türk Milleyetçiliği üzerinden baskılar uygulandı, kendi dillerinde konuşma, müzik yapma, kitap yazma, folklor gibi kendi öz değerleri yasaklandı …
Anadolu topraklarında birlikde yaşayabileceğimizi, bütün etnik kökenli vatandaşlarımızın özgürce kendilerini ifade edebileceklerini kabul de çok geç kalınıldı..Yasaklar! yasaklar ve yasaklar yüzünden haylı zaman kaybettik ve bedelini de ağır ağır ödüyoruz..
Mert Kürt Vatandaşlarımızı harcamak ve onlara karşı düşman bir tutum sergilemek için var güçleri ile PKK ve yandaş terör örgütleri vasıtası ile T.C.Devleti’ne savaş başlattılar..
Anadolu Tarimiz bizim Kürt Vatandaşlarımızla geçmişteki beraber yaşamamızı tescil etmiştir..Tarihin tescil ettiği bir oluşumu kimse değiştiremez..Yalnızca güçsüz bırakır ve ACILAR yaşatır..
Kürt Vatandaşlarımızın dini tutkunlukları, ulusal asaletleri onları biz Türkiye’den ayırmayı yasaklıyor..
Milletimizin seçtiği bir Cumhurbaşkanımız ve halkımızın özgür iradesi ile yaklaşık 14 yıldır Turkiye’yi yöneten kadrolara bakınca neden bu kadar düşman kazandığımız ve Batı uşaklığı yapmadığımız Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Birleşmiş Milletler genel Kurulunda “ Dünya 5 den büyüktür “ söylemi acaba kimleri rahatsız etmiştir ve etmektedirki ABD ve Rusya – ki yılların düşman görülen ikilisi – Güneydoğu da ki savaşa ortak girmişlerdir. Burda dikkatinizi çekiyorum!!
Siz birlerinin çıkarlarına çomak sokacak kadar büyüdüyseniz eğer onlarda yıllarca besledikleri iç hainlerle ortaklaşa sana bu senaryoyu uygularlar…
Veeee ! ABD’nin 2.adamı Sayın Joe Biden ta Türkiye’ye gelip bize rota çizmeye kalkışır.
Hani biz müttefik iki dost ülkeydik Sayın Biden ! PKK ve onun yandaşı terör örgütlerine bile hiç sıkılmadan destek verdiğini Türkiye’de gözümüzün içine baka baka ifede ediyorsun..
Batı emperyalizmi ve onun uşaklığını çok iyi yapanlar 21.yüzyılda bölgesinde gittikçe güçlenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. Kuruluş yılında tekrar müzakere edilecek olan ve Milli sınırlarının yeniden belirlenerek genişleyeceğinin belirleneceği 2023 de huzurlu, kendine öz güveni gelmiş ekonomisi bağımsız ve siyseten güçlü ve halkın iradesinin hakim olduğu bir ortamdan mahrum bırakmak için ateşlenen bu “ SAVAŞ”şu anda yüreklerimizi yakmakda, milletimize ve bölge insanımıza ve de Kürt vatandaşlarımıza acıla yaşatmaktadır..
Alın size 100 yıllık batı kazığı budur işte..
Ama bu kazığa oturmakdan zevk alan iç hainler, siyasetçi bozuntuları, işbirlikçi hasiyetsiz çıkarcı EL- İT’ler, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar çizerler ..
Oturun bu kazığa oturun!
Gün gelecek sizleri o kazıkda oturmakdan yine bizler ; Yüce Türk Milleti,Kürt vatandaşlarımız, Alevi – Sünni – Laz – Çerkez ve diğer etnik ama kardeşce yasamayı bir kültür bir tarih haline getiren bizler kurtaracağız..
Sizleri ve güzel vatanımızı; “ Milletinin efendisi değil, hizmetçisi olan” siyaset anlayışı huzura, güvenliğe ve refaha ulaştıracaktır..
Çatlasanızda, patlasanızda bu böyle gerçekleşecektir..
Sizi tarihin çöplüğüne atıp KIYAMETE kadar lanetliyeceğiz…
Buyrun oturun o yağlık kazığa..
Biz affetsek – ki affetmek bizlerin asaletinde vardır- tarih asla affetmeyecektir, Yaradanımız da asla affetmeyecektir…
Ey Batı emperyalizmi sizdemi hala Türk Milleti’ni tanıyamadınız!
Size de tanıtacağız !
Yakında, çok yakında sizde Yüce Türk Milleti’nin huzuruna geleceksiniz!
O arzuladığınız SINIRLARI biz çizeceğiz siz değil, bunu kafanıza sokun!
Türkiye Cumhuriyet Devleti daha son sözünü söylemedi….
Kamil Kopuz
[email protected]
Drunen, 01 Şubat 2016