Dış temsicliklerde kutlanan resmi bayram resepsiyonu için her yıl Büyükelçilerimiz, Başkonsoloslarımız, Askeri Ataşelerimiz belirli kişilere davetiye yollar.Bu kişiler toplumun önde gidenleri (!), STK temciscileri (!), iş adamları/ kadınları/ sanatçılar , gazeteciler, diğer üklelerim temsicileri olur genelde.

Hayatlarında hiç davetiye almamış ya da davetiye alınca kendini diğer insalardan çok farklı gören bazıları nedendir bilinmez bunu herkese duyurmak ihtiyacı hisseder.

İnternetin icat edilemediği, sosyal medya’nın olmadığı yıllarda elçilikten veya konsolosluktan davetiye alan bazı kişiler aldıkları davetiyeleri bürosunda en görülecek yere asar, herkesin görmesi için inanılma bir gayret sarf ederdi. Hala fark edilmediyse ‘ne var ne yok’ kelamının ardından “ ya söylemeyi unuttum, bu akşam çok önemli bir işim vardı ama iptal edecem. Çünkü davet edildim. Gitesem ayıp olur, kendileri ile çok samimiyiz” der rahatlarlardı.
Alakası yok...
Ama davetiye var...

Sosyal medya her şeyi hızlandırdı. Şimdi bakıyoruz aldıkları davetiyelerin fotografını cekip sosyal medyada yayınlama moda oldu!
Aslında aldığı davetiyeyi sosyal medyada yayınlamak şu demek (iç ses olarak konuşuyorlar ama biz duyuyoruz ): , Ey insanlar, beni tanıyanlar sayfamı takip edenler; bakın ve görün ben ne önemli bir insanım. Size böyle bir şey geldi mi, geliyor mu? Gelemez çünkü siz ben değilsiniz. Benim gibi önemli değilsiniz. Benim kıymetimi iyi bilin. Ben sıradan biri değilim. Çevremde var, davetiyemde işte bu da ispatıdır”

Şaka bir yana, davetiye gelen var gelmeyen var, bu davetiye yayınlama mantığını anlamış değiliz. Hollanda’da şu ana kadar onlarca Elçiliğimizden, konsolosluklarımızdan aldığı davetiyeleri sosyal medyada yayınladığını tespit ettik. Kime gitmiş kime gitmemiş zaten resepsiyonda göreceksin yahu! O halde senin havan sokataki vatandaşa mı?

Tüm dünaydaki Büyükelçilerimizden ve Başkonsolsoluklarımızdan acizane ricamız bu tür kişilere bir daha davetiye yollamayın.

Son Yorumcu