Dünya Kadınlar Günü, devletlere yön vermiş, eserleri ve buluşlarıyla dünyayı değiştirmiş, ilklere imza atarak dünya üzerinde büyük değişiklere kapı açan kadınları akıllara getirdi. Kazandıran deneyimleyebilirsiniz.



Her gün binlerce kadının öldürüldüğü, tecavüze uğradığı ve şiddet gördüğü dünyada yılda bir gün, 8 Mart, "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanıyor.



Kadınlar gününün ortaya çıkışı

ABD’nin New York kentinde 151 yıl önce bir tekstil fabrikasında çok ağır koşullarda çalışan kadınlar, greve başladı. Yaklaşık 40 bin işçi, daha iyi koşullarda çalışma, 10 saatlik iş günü, eşit işe, eşit ücret talep ediyordu. Grevin ilk günü, 8 Mart 1857’de fabrikada çıkan olaylarda, şüpheli bir yangın başladı. Alevler, 129 kadının hayatına mal oldu.



Sosyalist Enternasyonal örgütünün girişimiyle ilk defa 1911’de Almanya ve İsviçre’de "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" adıyla anılmaya başlanan gün, 1975’te Birleşmiş Milletler nezdinde de kabul edildi.



Birleşmiş Milletlerin (BM) öncülüğünde kutlanan bu gün kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması, hayatlarını daha iyi koşullarda sürdürmesiyle gündeme gelirken tarih boyunca birçok kadın farklı biçimlerde tüm dünyayı değiştiren eylemlerde bulundu ve büyük başarılara imza attı.



Devletlerin merkezindeki kadınlar

MÖ 51 yılında, henüz 18 yaşındayken tahta çıkan Mısır'ın son hükümranı Kleopatra, Roma İmparatorluğu'nun en güçlü iki ismi Sezar ve Marc Antony ile beraberliği sayesinde ülkesini korudu. Ancak ölümünün ardından Mısır, Roma İmparatorluğunun vilayetlerinden biri oldu.



Bir imparatorluğun kaderini değiştiren bir diğer kadın da Hürrem Sultan. Osmanlı Devleti'nin en güçlü padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın nikahlı tek cariyesi olan Hürrem Sultan'ın devlet işlerinde etkin rol oynamaya başlayarak Osmanlı Padişahının varisini belirlemesiyle "Kadınlar Saltanatı" olarak anılan devri başlattığı kabul ediliyor.



Çariçe 2. Katerina, diğer adıyla Büyük Katerina ise Rusya’yı süper güç yapan kadın olarak biliniyor. Deli Petro'dan devraldığı ülkeyi yönettiği 34 yılda, yüz binlerce kilometrekarelik alan fethedildi ve Rus İmparatorluğu'nun temelleri atıldı.



Edebiyatın kraliçeleri

İngiliz yazar Jane Austen, kadınların yerinin evi olduğu ve çok nadir roman yazdığı bir dönemde, Kül ve Ateş ile Gurur ve Önyargı gibi başyapıtlar çıkardı. Yarattığı güçlü kadın karakterlerle birçok kadına ilham veren Austen, takma isimle yazarak birçok kadın yazara da ilham verdi.



Bir diğer İngiliz yazar Agatha Christie ise popüler edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot tipinin yaratıcısı. Dünyanın en çok satan kadın yazarı, William Shakespeare'den sonra ise ikinci yazarı olan Christie, yazdığı 80 dedektif romanıyla bu edebi türün başyazarı sayılıyor.



Bilim dünyasında çığır açan kadınlar

Atom altı parçacıkların etkinliğini ortaya çıkaran Polonya asıllı Fransız fizikçi ve kimyager Marie Curie (1867-1934), "Madam Curie" olarak anılır.



Uranyum elementiyle 20. yüzyıl başında yaptığı deneylerde atom altı parçacıkların artırılmış etkinliğini, diğer adıyla radyoaktiviteyi ilk keşfeden kişi olan Curie, bu çalışmalarıyla 1903'te fizik, 1911'de ise kimya alanında Nobel ödülüne layık görüldü. Curie, Nobel ödülü alan ilk kadın ve bu ödülü iki kez kazanan ilk bilim insanı oldu.



HIV'in AIDS hastalığına yol açtığını keşfeden kişi olarak bilim tarihine geçen kişi ise 1947 doğumlu Fransız bilim kadını Françoise Barre-Sinoussi oldu.



AIDS'e bir mikrop veya virüsün yol açıp açmadığını anlamak üzere 1983'te kurulan bir araştırma grubunda yer alan Barre-Sinoussi, yalnızca iki haftada varsayımının doğru olduğunu keşfetti.



Filozof kadınlar

Feminizmin kurucusu sayılan Fransız yazar ve düşünür Simone De Beauvoir, 20. yüzyılın önde gelen varoluşçu filozof ve akademisyenlerinden biri. Yazar Jean Paul Sartre ile yakın kişisel ve entelektüel ilişkisiyle ve onun üzerindeki etkisiyle de bilinen Beauvoir'ın Kadın-İkinci Cins adlı kitabında kadınların gördüğü baskıların bilimsel incelemesini yaptı.



20. yüzyılın önemli kadın düşünürlerinden bir diğeri ise Hannah Arendt. Arendt, Yahudi kökenli bir kadın olarak 20'nci yüzyılın en büyük yıkımlarından Nazi zulmüne tanık olmasına rağmen insan yaşamında ve siyasi alanda, sürekli yenilenmeyi ve yeniden doğmayı, taze başlangıç yapma potansiyelini vurgulayan "başlangıç felsefesi" teorisinin kurucusu oldu.



Pakistan'ı demokrasiye taşıyan kadın

Pakistan'ın 12. ve 16. başbakanı olarak görev yapan Benazir Butto, Müslüman bir ülkede seçilmiş ilk kadın başbakan oldu. Yönetimi sırasında ülkesinin askeri diktatörlükten demokrasiye geçişi için çalışan Butto, özellikle yoksullara destek ve sosyal reformların uygulaması için çabaladı. Butto, yolsuzluk suçlamalarından dolayı 1990'da görevinden alındıktan sonra 2007 yılında suikasta kurban gitti.



Siyahi hareketin miladı

ABD’nin güney eyaletlerinde siyahlarla beyazların farklı kapılardan otobüse bindiği ve farklı kısımlarda oturduğu 1950’lerde Rosa Parks, Alabama’nın Montgomery kentinde bindiği otobüste, beyazlara ait bölümde yer bulamayınca kendisinden yer isteyen bir beyaza kalkmayarak karşılık verdi.



Kalkmayı reddeden Parks'ın tutuklanmasını protesto eden siyahlar bir yıldan fazla otobüslere binmedi. Amerikan Federal Mahkemesi, bu kararlı eylem üzerine otobüslerdeki siyah-beyaz ayrımı uygulamasını yasakladı.



Parks'ın yer vermeyi reddedişi, ABD'de siyahi direnişin milatlarından biri olarak kabul ediliyor.







AA