Her an yardım vermeye hazır, biri camiye gitmek istediğinde kapısında araba ile bekleyen, alışverişini yapan veya üstünü giyinmesine yardım eden bakıcı üç kardeş Pinar, Fatma ve Sermin’in milyonluk dolandırıcılık yaptığı ortaya çıktı. İnsanların mağduriyetinden nemalanmaya çalışan bu üç kardeş hakkında dolandırıcılık, ateşli silah bulundurma ve insan ticareti gibi iddialar bulunmakta.

Her zaman yardım etmeye hazır tavırları ile özellikle birinci nesil Türkler arasında yer edinmeyi başaran Schiedamlı üç kız kardeş Pinar, Fatma ve Sermin hakkındaki düşünceler geçtiğimiz yaz aylarında farklı bir görünüm kazandı.

Savcılık iki kız kardeş ve bunlardan ikisinin eşi hakkında tutuklama kararı çıkarttı. Birçok kişi tarafından “ücretsiz yardım” şeklinde görülen bakıcı kardeşlerin verdiği yardımın aslında hiç de bedava olmadığı, kurdukları Evde Bakım Merkezi sayesinde milyonlarca euroluk yolsuzluk yaptığı ve hatta ateşli silah bulundurma ve insan ticaretine karıştıkları ortaya çıktı.

https://www.youtube.com/watch?v=apG9da66ArM

Dolandırıcılık, yolsuzluk ve daha niceleri…

EenVandaag programı tarafından gün yüzüne çıkartılan dosya oldukça kabarık. Üç kız kardeş tarafından açılan Evde Bakım Merkezi hakkındaki ilk şikayetler DSW Sigorta şirketi ve CIZ (Bakım Değerlendirme Merkezi) kurumlarına gönderiliyor ve bu sayede bakım merkezi hakkında büyük çaplı araştırma başlatılıyor. Ancak Schiedam’daki DSW merkezine daha önce gelen ilk şikayet oldukça dikkat çekici.

“Sizler DSW afdeling PGB uyuyun. Yolsuzluklarla milyon Euroları Türkiye’ye kaçırmışlar” şeklinde başlayan ve Türkçe olarak yazılan şikayet mektubunda daha önce CIZ kurumunda çalışan bir bayanın bir çok hastası için haddinden fazla yardım aldığı, bu kişiler üzerinden haksız yere para kazandığı ve belgeler üzerinde yolsuzluk yaptığı açıklanmış.



Mektup dışında şikayet telefonları da gelmiş

EenVandaag sitesinde konu ile ilgili yer alan haberde, sözü edilen üç Türk bakıcı için gelen şikayet telefonlarına da yer verilmiş.

Bunlardan birinde kız kardeşi için arayan bir bayan, kardeşinin adına başka bir banka hesabının açıldığını, bu hesaba yüklü miktarlarda paraların yattığını ancak kardeşinin aslında yardıma ihtiyacı olmadığını, onun adına yardım alınmaya başlandığını ve sözü edilen bürodan kimseyi kardeşinin evinde rastlamadığını belirtiyor.

DSW gelen bu şikayetler üzerine dolandırıcılık bölümünden birkaç personelini bir tercümanla birlikte, Türk bakıcıların yardım verdiğini beyan ettiği kişilere gönderiyor. Yapılan bu araştırma olayın boyutunun da ne kadar büyük olduğunu ortaya çıkartıyor.

Birçok birinci nesil hastanın “Kişiye Bağlı Yardım” (PGB) hakkında hiçbir bilgisi olmadığını belirten DSW yetkilileri, bakıcı kardeşlerin bu durumu kendi lehlerinde kullandığını, bu kişiler hakkında sanki aşırı hastaymış gibi rapor düzenlediklerini, CIZ’ye yapılan başvurulardan da bu şekilde daha fazla para almak için yolsuzluk yaptığını belirtiyor.

Yeni kurbanlar, yeni banka hesabı!


CIZ başvuruları işleme alındığı andan itibaren bakıcı kızlar “hasta” olarak nitelendirdikleri bu kurbanlarını bankaya götürüyor ve bu kişiler adına bir hesap açtırıyor. Ancak bakıcılar açılan bu yeni banka hesabına ait tüm bilgileri ve banka kartlarına el koyuyor. Bu şekilde gelen yardım paralarını rahat bir şekilde kontrol edebiliyorlar ve kendi hesaplarına aktara biliyorlar.

DSW araştırmasında ortaya çıkan bir başka yolsuzluk ise bakıcı kızların hastalarına boş kağıda imza attırdıkları. Attırılan bu imzalar ise daha sonra Yardım kurumundaki işlemleri kolaylaştırmak için kullanılıyor. Bakıcı kardeşlerden birinin bu işlemler sırasında bir CIZ personelinden yardım aldığı, hatta bu kişinin verilen yardımın derecesini yükselttiği tahmin ediliyor.

CIZ 2014’de araştırmaya başlamış

EenVandaag programının ele geçirdiği 2014 tarihli CIZ mektubunda da daha önce CIZ’de çalışmış bir kişi ve o dönemde halen CIZ’de görev alan iki kişi hakkında şüphelerin olduğu görülüyor.



CIZ içerisinde yapılan geniş çaplı araştırma sonucunda 2015 yılında bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtiliyor.

Baskınlar ilginç sonuçları ortaya çıkarttı


CIZ ve DSW tarafından yapılan suç duyurularına istinaden Savcılık ve SZW Müfettişliği tarafından yürütülen araştırmada yaklaşık 10 adrese baskınlar düzenlendiği, sözü edilen bakıcı kardeşler ve eşlerinin banka hesaplarının bloke edildiği ve araçlarına el konulduğu belirtiliyor.

Ancak ortaya çıkanlar bununla da kalmıyor. Polis tarafından zanlıların evlerinde yapılan aramalarda birçok ateşli silah ve mühimmat ele geçirildiğini belirten yetkililer, iki kız kardeşin eşlerinin de insan kaçakçılığı yaptığını ve belgelerde sahtekarlık yaparak Türkiye’den insanları ve ailelerini Hollanda’ya getirdiğinin anlaşıldığını vurguluyor.

Zanlılar hakkında 10 yıla kadar hapis cezası verile bileceği belirtiliyor.

© SONHABER.EU