Saran, Türkiye Spor Yazarlar Derneği’nin Spor Dünyası dergisine özel açıklamalarda bulundu. Futbolda sorunların üzerine günlük çözümlerle gidildiğini belirten Saran, "Halbuki futbolda kısa vadede başarıyı yakalamak, orta ve uzun vadede planlı, programlı hareket etmekten geçer. Bu noktada anahtar kelime istikrardır. Şampiyon olan hocaları göndermekle, bir sezona sportif direktör ile başlayıp bir sezon sonra vazgeçmekle bu işler olmaz. En kötü istikrar, istikrarsızlıktan iyidir. Fenerbahçe’de uzun bir dönemdir istikrarlı bir futbol aklı yok maalesef" diye konuştu.

"TARİHİN EN İYİ KADROSU HAYAL KIRIKLIĞINA NEDEN OLDU"

Saran, teknik direktör Vitor Pereira’nın performansını da değerlendirerek, "Benim sezon öncesinde, birlikte iş yaptığım dostlarım olan Olimpiakos yöneticileriyle yaptığım görüşmelerde, hoca ile ilgili pek de olumlu bilgiler almadım. Sezonun bu noktasında ortaya çıkan tablo da bunu doğrular nitelikte oldu. Ama tabii ki henüz yolun başında. Takım yeni, kulüp yeni, yeni bir şehre, kültüre geldi. Sabır gösterilmesi gerekir. İlk Avrupa maçlarında, bu kadar yatırım yapılan takım, tarihin belki de en iyi kadrosu hayal kırıklığına neden oldu. Bekleyelim, görelim. Bu sezon çok önemli" diye konuştu.

"ZICO İLE DEVAM EDİLSEYDİ…"

İstikrara vurgu yapan Saran, "Örneğin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynadıktan sonra gönderilen Arthur Zico ile daha uzun yıllar devam edilseydi, bence şampiyonluk sayısı, kupa sayısı şimdikinden daha fazla olurdu. Başka hocalar için de aynı şey geçerli" ifadelerini kullandı.

"FENERBAHÇE’NİN GELECEĞİNE TALİBİM"

Saran, Fenerbahçe başkan adaylığı ile ilgili soru üzerine, "Türkiye’de zaten 10 kişiden altısı başkan. O yüzden benim hedefim ‘başkan’ olmak değil, iyi, başarılı ve fark oluşturan bir başkan olmak. Ömür boyu orada kalmaya da niyetim yok. Fark oluşturacağıma, Fenerbahçe’yi dünya kulübü yapacağıma inandığım için bu göreve talibim. Ben fabrikatör veya inşaatçı değilim. Hayatımı sporla yönettim, sporla kazandım. Uluslararası spor ekonomisi alanındaki tecrübelerimizle, ilişkilerimizle, ’know how’ bilgilerimizle bu göreve talibim. Dünyanın sayılı kulüplerinin yönetimleriyle, profesyonelleriyle iş yapıyoruz, aynı masaya oturuyoruz, yakın dostluklarımız var. Bu vizyonu kulüp yönetimine getirmek istiyoruz. Bu iş zaten en fazla 2-3 dönem yapılır. Sonra siz çekilirsiniz, başkası gelir, bayrağı alır devam eder. Bir yandan da evet, ben Fenerbahçe’nin doğal başkan adayıyım. Fenerbahçe’nin geleceğine talibim. Fenerbahçe kongre üyelerinin ciddi bir teveccühü var. 12 yıl önce istifa ettim. Her geçen gün bana verilen destek arttı. Hakkımda çok ciddi bir karalama kampanyası yürütülmesine rağmen her yerde ilgi görüyorum. Dünyada benim gibi iki defa ihraç edilen başka bir başkan adayı yok. Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin neresine gidersem gideyim sağ olsunlar büyük bir teveccüh, sevgi, ilgi var. Bu doğrultuda çalışmalarımız devam edecek" cevabını verdi.

"ADAYLIĞIM HER GÜNDEME GELDİĞİNDE İHRAÇ EDİLDİM"

Kulüpten ihracı ile ilgili 7 yıllık sürecin sonuna gelindiğini hatırlatan Sadettin Saran, "Haklılığımız mahkeme tarafından kabul edildi. Yerel mahkemede kazandık, Yargıtay’da kazandık. İtirazlar, gidip gelen dosyalar derken, Yüce Mahkeme, kulüpten haksız olarak ihraç edildiğimize hükmetti. Bizim itirazımızı kabul etti. Artık bu konu geride kaldı, önümüze bakacağız. Aslında görünen şu ki; adaylığım her gündeme geldiğinde kulüpten ihraç edildim. Bu kuşkusuz anti-demokratik bir tavır oldu. Ama artık o günler geride kaldı. Fenerbahçe’de muhalefete, farklı seslere hain gözüyle bakılıyor. Bu çağ dışı durumun mutlaka değişmesi lazım" açıklamasını yaptı.

"ALİ KOÇ’A OLUMLU BAKIYORUM"

Sarı-lacivertli kulüpte başkan adaylığı gündemde olan Ali Koç ile ilgili soru üzerine Saran, şunları söyledi:

"Ali Koç her şeyden önce çok iyi bir Fenerbahçeli. Başarılı bir insan. Adaylığına olumlu bakıyorum. Benim derdim yıllardır aynı isimlerin, aynı anlayışın yönetimde olması. Başkan Aziz Yıldırım da çok önemli işler yaptı, büyük haksızlığa uğradı, tüm hizmetleri için teşekkür ederiz ama bu kadar uzun süre görevde kalmanın doğal sonucu olarak yoruldu, yıprandı. Zaten kendisi de davadan sonra bırakacağını deklare etti. Umarım en kısa zamanda bu dava da olumlu bir şekilde sonuçlanır ve Türk futboluna da büyük zarar veren 3 Temmuz süreci geride kalır."

Kaynak Tumspor