Halıcı sunumunda iftar programı iftar vaktine kadar bir saatlik panelin temasının “Hollanda Türk toplumunun bugünü ve yarını baglamında HOTİAD” olduğunu belirtti.
Denk Partisi Başkanı Selçuk Öztürk, Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Nedim Bahçekapılı ve HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu'nun konuşmacı oldukları panelde, Gürcüoğlu konuşmasında Hollanda'daki Türk toplumunu analiz etti.
Hollanda’da yaklaşık 100 bin Türk ailenin bulunduğunu ve bunlardan 25 bin ailenin kendi işveren komnumunda olduğunu vurguladı.
Gürcüoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü. Bu hesaba göre Hollanda'da her 4 Türk aileden 1'isi girişimci. Üniversite ve yüksekokul mezunu genç sayımızın da 25 bin dolayında olduğunu biliyoruz. Bu veriler Hollanda'daki Türklerin ne kadar başarılı olduklarının bir gsötyergesidir. Türkiye’ye en fazla yatırım yapan ülke Hollanda’dır. Bunların sayısı ise yaklaşık 2 bin 500 civarındadır” dediç HOTİAD’ın sadece bri ticari kurluş olmadığını belirten Gürcüoğlu, " Her yıl 4 dalda yılın en iyi başarılı kişilerini Hollanda'da jürinin bulup çıkararak bu şahısları sahneye alarak yeni genç nesillere örnek göstermek. Onların başarılarını pekiştirmek tebrik ve takdir etmek ile ödüllendirmek olayın görünen tarafı. Ama görünmeyen ana maç bizde yapıyoruz, bizde başarırız mesajını yaşadığımız topluma vermektir" dedi.
Bir sure çnce kuruln ve son zamanlarda oldukça tartışılan CPD ‘Centre for Public Debate-Sivil Tartışma Merkezi ) CPD konusuna da değinen Gürcüoğlu, “ Bildiğiniz gibi Almanya’da kısa bir süre önce Sözde Ermeni soykırım tasarısı Alman Fedaral Meclisi’nden geçti. Bu konu Hollanda’da gündeme bile gelmiyorsa, yada gündem geldiğinde bakan çıkıp 1915 yılında yaşanalar, acıdır araştırılmaldır diyor ve sözde söykırımı tanımak için gelen önerileri bu şekilde değerlendiriyosa bunun neden böyle oldğunu düşünmek lazım. Ayrıca geçtiğimiz günlerde meydan gelen terör olayından sonra Hollanda hükümetinden bir bakan’ın Büyükelçimizi ziyaret edip başsağlığı dilemesi kendiliğinde olan şeyler değildir” diyerek Hollanda’nın Türkiye’ye karşı oln sıcak samimi ve dosane tutumunda CPD ve Hollanda’da yaşayn Türklerin payının olduğunu söyledi.
Gürcüoğlu sözlerini “Ramazan bayramının bütün dünya adına barış ve huzur atmosferi içerisinde geçmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz.Başta terör belasından kurtulmayı diliyor ve bu beladan kurtulacağımız günlerin yakın olması ümidi ile tüm İslam aleminin, tüm insanlığın Ramazan Bayramı'nı canı gönülden kutluyorum” diyerek tamamladı.
Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Nedim Bahçekapılı ise konuşmasına kuzey ülkelerinde oruç süresinin 22 saat olmasına değinerek başladı. Bahçekapılı; konu iel ilgili olarak 1. Oruç ibadetinin insanı günlük yaşamında atıl hale getiren, rutin işlerini yürütemez duruma düşüren bir süreye kadar uzatılması doğru mudur? Zira hepimiz biliyoruz ki, ibadeti işkenceye dönüştürmek caiz değildir. Normal bir insanın gücünü zorlayan ve sağlığına zarar veren ibadet İslamın ruhuyla bağdaşmaz. İnsanı halden düşürecek derecede büyük meşakkat içeren ibadet, ibadet değil aksine günahtır. Hz. Peygamber böyle ibadetleri yasaklamıştır.
2. Ramazan ayı oruç yanında, gece ibadeti, sahur yapmak, eş-dostla iftar etmek, mukabele okumak, itikafa girmek gibi bir çok ibadet ve güzelliği içerisinde barındırır. 18-20 saati bulan oruç nedeniyle bırakın bu güzellikleri idrak etmeyi Ramazan ayı kimileri için neredeyse açlık kabusuna dönüştü.
3. 13-14 saat oruç tutabildiği halde fazlasına güç yetiremeyen (mesela 19-20 saate gücü yetmiyor) kimselere fidye vermesi mi tavsiye edilmeli yoksa takdir yöntemiyle oruç tutması mı?
4. Diğer taraftan Hz. Peygamber ve sahabe tarafından Mekke’de tutulan oruçlar 12-13 saat civarındadır. Bu süreyi anormal sayılacak ölçüde aşmak İslam’ın ruhuyla ne derece bağdaşır. Acaba İslam dinini yaşanır olmaktan çıkarmak gibi bir hataya mı düşüyoruz. İslam dinini yaşanır bir din olmaktan çıkarmak nesillerimize yapılacak büyük bir kötülük olduğu gibi aynı zamanda en büyük suçtur. Bugün gençlerimiz ya oruç tutmuyor ya da okullarda dikkati dağınık, yarı baygın bir halde, zor durumda kalmaktadırlar. Tutmama yolunu seçenler oruç yeme alışkanlığıyla yetişiyor. Bu durum gençlerde günah işleme cüreti ve günaha karşı duyarsızlık hissini geliştiriyor.
5 İslam dinini anlamsız, mantıksız insan sağlığını hiçe sayan bir din gibi gösterecek davranışlar mı sergiliyoruz. Normal hayatta insanların uykuda olduğu 22:30-23:00 gibi saatlerde iftar davetlerinde bulunmak İslam dininin imajını nasıl etkiliyor?
Sonuç olarak Kur’an’ı Kerim’in “Şafağın beyaz ipliği siyah iplikten sizce ayırt edilinceye kadar yiyiniz, içiniz sonra da orucu geceye kadar tamamlayınız” (Bakara 187) ayeti normal gece-gündüzün teşekkül ettiği bölgeler için geçerlidir. Aksi halde yaz günlerine tesadüf eden Ramazan’da geceleri yahut gündüzleri, haftalar ve aylar kadar uzun yörelerde bu ayet-i kerime tamamıyla hükümsüz kalır: Çünkü “beyaz iplik, siyah iplik” “fecir ve gece” gibi şeyler bulunmayan yerler vardır. Bu yörelerde yaşayanlar oruç tutmayacak mı? İslâm dini için gerekli olan genellik, kapsayıcılık takdir yöntemini zaten zaruri kılmaktadır. “ dedi ve HOTİAD’ı başarılı çalışmaları ile takdir ettiğini belirtti ve kutladı.
DENK Partisi Başkanı Selçuk Öztürk ise kendisinin de uzun yıllar HOTİAd içinde görev aldığını ve çalışmlarına yakınen şahit olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, Hollanda siyasetinde k gelişmeleri ve DENK Partisi’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. 2 Milletvekili ile Den Partisi’nin meclisteki kritik oylamalarda anahtar rolü üstlendiğini ve alınacak ararlarda belirleyici olduğuna değinen Öztürk, 3 bin 500 kayıtlı üyeleri arasında üst düzey memurlar, işverenler olduğunu ve önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde DENK Partisinin tüm engellemelere, karşı kampanyalara; Hollanda medyası ve bir kısım Türk medyasının medyasının taraflı yayınlarınna rağmen başarı ile çıkacağına inandığını vurguladı.
STK temsilcileri, iş ve sanat dünyasının temsilcileri ve basın mensuplarının katıldığı iftar sonrası ise T.C Rotterdam Başkonsolosu Sadin Ayyıldız bir teşekkür konuşması yaptı.
©SONHABER.EU
