Hollanda’da çifte vatandaşlık hakkı yeniden gündemde. Demokratlar 66 (D66) ile Yeşil Sol – İşçi Partisi (GL-PvdA), çifte vatandaşlık hakkının yasal güvence altına alınması için ortak bir yasa teklifi hazırladı. Teklifte, Hollanda vatandaşlığına geçen göçmen kökenli bireylerin geldikleri ülkenin vatandaşlığını kaybetmemesi önerildi. Ayrıca, yurtdışında yaşayan Hollandalıların vatandaşlıklarının da güvence altına alınması istendi.
Çifte vatandaşlık hakkı geri mi geliyor?
Hollanda’daki mevcut kanunlara göre vatandaşlığa geçen kişiler (örneğin Türk vatandaşları), mevcut vatandaşlıklarından feragat etmek zorunda kalıyor. Bu durum özellikle uzun yıllardır Hollanda’da yaşayan ve burada kalıcı bir yaşam süren göçmenler için ciddi bir engel oluşturuyor.
D66 Milletvekili Jan Paternotte ile GL-PvdA Milletvekili Songül Mutluer tarafından sunulan yasa teklifi, bu kişilerin hem kendi ülkelerine hem de Hollanda’ya bağlılıklarını sürdürebilmelerine imkân tanıyor.
Songül Mutluer: Vatandaşlıktan çıkma yükümlülüğü kalkıyor
Milletvekili Mutluer, tasarıyla ilgili yaptığı açıklamada, Hollanda’ya gelen göçmenlerin Hollandalı olmak için artık mevcut vatandaşlıklarından vazgeçmek zorunda kalmayacağını dile getirdi. Mutluer, “Antlaşmalar güncelleniyor. Hollanda, çoklu vatandaşlığı sınırlayan eski uluslararası anlaşmaları feshedecek. Uygulama kolaylaşıyor ve maliyetler düşüyor. Açık, modern vatandaşlık hukuku ile daha az kayıp prosedürü, daha az bürokrasi ve daha az dramatik mağduriyet olacak.” dedi.
Yasanın özü: Vatandaşlığını kaybedenlere ikinci şans
Yasa teklifinde ayrıca gönüllü veya zorunlu olarak başka ülkenin vatandaşlığını alan kişilerin Hollanda vatandaşlığını koruması gerektiği vurgulandı. Bahreyn, Nikaragua ve Rusya gibi ülkelerdeki uygulamalar hatırlatılırken, Kuveyt örneğine dikkat çekildi. Kuveyt’te geçtiğimiz yıl 42 bin kişi, o ülkenin vatandaşlığını aldığı için Hollanda vatandaşlığını kaybetmişti.
Mağduriyetler giderilecek
D66 Milletvekili Jan Paternotte, “Bazı liderlerin vatandaşlığı ve sürgünü baskı aracı olarak kullandığı bir dünyada, Hollanda vatandaşlığının güvence altına alınması gerekir. Mevcut yasalar insanları başka ülkelerin siyasi keyfiyetlerine karşı gereksiz yere savunmasız bırakıyor.” dedi.
Mutluer ise vatandaşlığın kişinin kimliğiyle ilgili olduğunu vurgulayarak, “Hiç kimse bir yasa tarafından zorla bir kutuya hapsedilmek istemez. Dünyanın alevler içinde olduğu bir dönemde, bu teklif hem dünyanın neresinde olursa olsun Hollandalıları koruyan hem de onların kendileri olmasına imkân tanıyan bir liderlik gösterisidir.” ifadelerini kullandı. Mutluer ayrıca, “Bu yasa tasarısıyla, uluslararası istikrarsızlık dönemlerinde bile, Hollandalıların artık asla farkında olmadan vatandaşlıklarını kaybetmemelerini sağlıyoruz. Gönüllü olarak başka bir vatandaşlık alsalar bile pasaportlarını otomatik olarak kaybetmeyecekler.” dedi.
1997 sonrası değişiklikler
Hollanda, 1997 yılına kadar çifte vatandaşlığa daha esnek yaklaşıyordu. Ancak bu tarihten itibaren vatandaşlık başvurularında kişinin kendi ülke vatandaşlığından çıkması şartı getirildi. Örneğin, 1997’den sonra Hollanda vatandaşlığına geçen Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğu Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kaldı.
Yasa teklifine destek ve tartışmalar
Yasa teklifi henüz Meclis’te görüşülmeden farklı partiler arasında görüş ayrılıklarına yol açtı. Muhafazakâr ve merkez sağ partiler çifte vatandaşlığa sıcak bakmazken, özellikle güvenlik ve sadakat tartışmaları nedeniyle mesafeli yaklaşıyor. Temsilciler Meclisi’ndeki en büyük parti olan Geert Wilders liderliğindeki PVV ise çifte vatandaşlığa en sert biçimde karşı çıkan parti. Wilders, 2019’da çifte vatandaşlığı olan kişilerin oy hakkının ellerinden alınmasını önermişti.
D66 ve GL-PvdA’ya göre mevcut uygulama hem bireysel haklara aykırı hem de sosyal uyumu zayıflatıyor. Bu nedenle yasa teklifiyle birlikte hem geçmiş mağduriyetlerin telafi edilmesi hem de gelecek nesiller için daha kapsayıcı bir vatandaşlık rejimi hedefleniyor.
©Sonhaber.eu