Kafası farklı çalışan, cesur bir kadın Asuman Eroğlu Göl, nam-ı diyar Asude Moda. Bakmayın siz öyle zayıf, minyon göründüğüne. İçine dev kaçmış onun. Büyük şirketlerin, ünlü CEO’ların yapmaya cesaret edemediğini, bir kadın olarak cesaret edip yaptığı ve başarılı olduğu için onu yazıp gençlerimize rol model olsun istedim.

Bu kadar insanı nasıl bir araya getirmeyi başardın?
Ben, halkımızın, çeşitli Türk firmalarının bulunduğu bir mekanda hem alışveriş yapmak, hem eğlenmek, hem de yemek yiyebilecek ortamlar aradıklarını gözlemledim. İnsanların beklentilerini, ihtiyaçlarını bildiğim için ona göre davrandım.
Festival hazırlarken, kravatlı CEO’ların amaçları, sadece standları kiraya vermektir. Benim farkım; sadece standları firmalara kiralamadım. Festivale katılan her stand sahibiyle tek tek ilgilendim. Raflarından, giyinme odalarına, masalarından, kasalarını koyacakları yere kadar ilgilendim.
Onları memnun etmeye, sorunlarını çözmeye çalıştım. Yaptığım işin hakkını verdiğimi gördüler. Bir kere güvenlerini kazandığım için de şimdi her yaptığım festivale katılıp yanımda oluyorlar. Şükürler olsun ki en son yaptığım iki günlük festivali 50.000 kişi ziyaret etti.
Biraz kendinden bahseder misin?
Hollanda’da doğdum, büyüdüm. İlkokuldan sonra İslam Okulu’na gittim. Sonra meslek okulunda yabancıları sevmeyen bir öğretmenden ders alırken karar verdim öğretmen olmaya. Ben öğretmen olacağım ve bu ayrımcılığa son verecek, iyi öğrenciler yetiştireceğim dedim kendi kendime. Ekonomi öğretmeni oldum. Gençlere dersler verirken Instagramla tanıştım.
Biraz Instagramdaki blogunuzdan bahseder misiniz?
İnternet satışı gerçekleştirdiğim Asude Moda ve Asude Moda Hijab bloglarım var.
Günümüzde internet satışı, ticareti yaygınlaştıran ve kolaylaştıran en önemli platformlardan biri. Modern çağın en önemli pazarlama mecrası olan Instagramı ürünlerimizi pazarlamak için kullandım. İnternetin sağladığı geniş müşteri potansiyelinden yararlanıp ve iş hacmini büyüttüm. İşler büyüyünce öğretmenliği bıraktım.
Bir de Asuman Eroğlu Göl kişisel blogum var. İnsanlar aileme çevreme beni soruyorlardı. Böyle bir blog açarak insanlar istediklerini sorsunlar, öğrensinler, görsünler istedim. Sık ve kaliteli yazı girip, etkileyici cümleler kurup, çeşitli fotoğraflar, farklı pozlar paylaştığım için blogda takipçi sayısı arttı.
Hazırladığım festivalde konuk ettiğim yayınevi sahipleri, Instagramda yazdığım yazıları okuduktan sonra kitap yazma teklifinde bulundular. Böylece geliri otizm projelerine verilmek üzere “Beni Kategorize Etme” kitabı ile yazarlığa başlamış oldum. Olumlu tepkiler aldım. Şimdi 2. kitabımı yazmaya başlayacağım.
Yazmak, benim için düşüncelerimi, öğrendiklerimi paylaşmanın bir yolu. Edebiyatçı olma gibi bir derdim, asla yok.

Bir idolünüz var mı?
İdolüm Recep Tayyip Erdoğan, Evet eleştirilecek yanları var, benim de. Kimin yanlışı yok ki. Benim takdir ettiğim özelliği her zaman bir C planının olması. Çok tepki alabilirim bu sözlerle ama idolün kim sorusuna cevabım Recep Tayyip Erdoğan.
İki oğlunuz var Allah bağışlasın. Sinan ve Yusuf. Yusuf’un farklı yetenekleri olduğunu nasıl anladınız?
Büyük oğlum Sinan’da gördüklerimi Yusuf’ta görmeyince şüphelendim. Yusuf’umun benimle göz teması kurmaması, ona seslendiğimde tepki vermemesi beni tedirgin etti. Doktorlara başvurdum. Çocuğumun otizmli olduğunu öğrenmek ve bunu kabullenmek tabi ki bir anne için oldukça zor olsa da erken teşhis ve eğitim ile bağımsız birey haline gelebileceğini bilmek de içimi biraz rahatlatıyor.

Nedense eğer farklı bir çocuğunuz varsa toplumun sizden beklediği rol, anne evde oturur çocuğa bakar, baba çalışır eve para getirir. Niçin kadın çocuğu ile eve kapansın. O çocukların hayattan soyutlanmaları doğru değil. Asıl sıkıntı bu. Onları hayata sokmalıyız. Okula gitmeli, sokakta arkadaşıyla oynamalı, spor aktivitelerine katılıp hayattan zevk almalarını sağlamalıyız.
Çocuğum farklı olmasaydı hayatın bu tarafını hiç bilemeyecektim, hiç onları fark etmeyecek onlar için hiç birşey yapmayacaktım.
Halbuki onlar için yapılması gereken birçok şey olduğunu Yusuf Yüzlüm’le beraber öğrendim. Dünyada otizmli her çocuğun eğitim alabilmeleri en büyük idealim.
Bunun için ne gerekirse yapmaya hazırım. Bu sebeple de gönüllü olarak Hollanda Beyazay Derneği’nde aktif çalışıyorum. Aynı duyguları paylaşanların bir araya gelerek daha güçlü oldukları ve bu güçle engelli çocuklara yardım ettikleri bir dernek. Engelli çocuklar ve aileleri; yalnız değilsiniz.
Son olarak okuyucularımıza vereceğiniz mesajınız nedir?
Birileri bana “Bunlarla niye uğraşıyorsun? Otur evinde bak çocuklarına!” diyebilir. O zaman ben de onlara, “Allah bizi bu dünyaya, hiç birşey yapmadan, sadece evde oturup çabasız bir ömür geçirelim diye göndermiş olamaz.” derim. Hayallerinizin peşinden gidin. Pozitif olun ve etrafınıza pozitif enerji yayın. Hele de içinde yaşadığımız bu karanlık zamanlar da buna daha çok ihtiyacımız var, unutmayın.
WhatsApp’ta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın
© SONHABER.EU
Haberlerimizi izin almadan kullanmayınız!