Merkezi Hollanda’nın Den Bosch şehrinde bulunan Edelstaal Group Simtronic
salonunda Hollanda'daki sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantının
açılış konuşmasında Edelstaal Group, Orka Otelleri ve Netuba yönetim kurulu
üyesi Ertan Torunoğulları,

“Hollanda Türkiye arasında siyasi gerginlik var. Bu siyasi gerginlikten
Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, ticaretle uğraşanlar, meslek sahibi
olanlar etkilenmektedir.



Bugün burada yaptığımız toplantıda her kesimden her sivil toplum
kuruluşundan temsilci bulunmaktadır. Gelin, birlik beraberlik içerisinde
haraket ederek sorunları çözmek için projeler üretelim, bu projeleri de
rapor edip dosyalar halinde Türkiye’de ve Hollanda’daki mevcut hükümetlere
sunalım. İki ülke arasında milyarlarca avroluk yatırımlar mevcuttur. Ticari
çıkarlar söz konusu olunca çözülmeyecek sorunlar yoktur. Bugün burada
toplanmamızın sebebi ‘haklar verilmez alınır’ sözünden yola çıkarak birlik
beraberlik içerisinde hareket ederek sorunlarımızı tartışıp neler olduğunu
belirleyerek çözmeye çalışacağız” dedi.



Edelstaal Group, Orka Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı ve DTIK Avrupa Bölge
Komitesi Başkan vekili ve Netuba YK üyesi Turgut Torunoğulları,

“Hollanda genelinde faaliyet gösteren irili ufaklı yüzlerce Türk kökenli
sivil toplum kuruluşu (STK) bulunuyor. Bu gün bu toplantıya cok sayıda sivil
toplum kuruluşu katılmış bulunuyor. Birlik bereberlik icerisinde olursak
sorunları cözeriz. HOTİAD Başkanlığımda DETİK Avrupa bölgesi başkanlığımda
Avrupada yaşayan gurbetcilerin ve Avrupada ticaretle uğraşanların
sorunlarını raporlar halinde hükümet yetgililerine sunarak çözüme
ulaştırdık. İlk bakışta çok örgütlü bir toplum görüntüsü vermemize
karşılık günümüzde bireylerin talep ve beklentilerindeki hızlı
değişimler, toplumları ekonomik ve sosyal yapılarını derinden
etkilemektedir. Ortaya çıkan değişimleri toplumun ihtiyaçları doğrultusunda
yönlendirebilmek her zaman mümkün olamamaktadır. Söz konusu süreçte
toplumsal sorunları uzun vadeli, toplum lehine çözümler üretme ve siyasal
iktidar nezdinde farkındalık yaratma çabasındaki Sivil Toplum Kuruluşları
(STK) önemli aktörler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Aktif bir sürecin başlamasında; çoğulcu ve insan odaklı kararlar
alınmasında STK’lar belirleyici olabilirler. Bu niteliği ile STK’ ların,
kamuya sundukları hizmetin yanında politika ve stratejilerin oluşumunda,
yürütülmesinde pay sahibi oldukları görülmektedir. Diğer taraftan STK’ lar
yerel ve merkezi idarenin aldığı kararlarda önemli bir paydaş rolünü
üstelenmektedirler. Sivil Toplum Kuruluşları kamunun ve özel sektörün
yanında üçüncü bir sektörü üstelenebilmektedirler. Tek başlarına
üstesinden gelemeyecekleri sorunlar karşısında etkinlikleri artırabilmek
amacıyla aralarında işbirliğine gitmektedirler. Böylece Sivil Toplum
Platformları (STP) adı verilen üst yapılar ortaya çıkmaktadır. Hollanda’da
gün geçtikçe STP’lerin sayısı artış göstermektedir. Yerel ölçekte varlık
gösteren ve bu çalışmada, birer sivil insiyatif olarak STP’lerin toplum
açısından yeri ve önemi sorgulanmaktadır. Geçmiş yıllarda DTIK adına
Avrupa’nın genelinde yapmış olduğumuz çalışmalarla hazırladığımız
raporlarla bir çok sorumuzu çözdük.
Gelişen olaylar tekrardan bir araya gelerek neler yapabiliriz, bu
sorunların çözümüne nasil katkı verebiliriz.

Hollanda Türkiye arasında siyasi gerginlik var. Bu siyasi gerginlikten
Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, ticaretle uğraşanlar, meslek sahibi
olanlar etkilenmektedir.

İki ülke arasında yaşanan krizleri istemiyoruz. Demokrasinin beşiği denen
Hollanda’da geçen sene Türkiye’den gelen bakanları kabul etmediler. İnsan
haklarına saygısızlık olmuştur. Türkiye’de yapılan seçimler öncesi
bakanların Avrupa’ya gelmelerinde bizler vatandaşlar olarak bir sakınca
görmüyoruz. Hollanda’da 500 bin Türk yaşıyor. Bu Türklerin birçoğu
ticaretle uğraşıyor. Bakanlar gelirse sorunlarımızı bizzat kendilerine
iletme olanağımız oluyor.

Hollanda ve Türkiye’de yapılan seçimlere mutlaka katılalım, oylarımızı
kullanalım” dedi.

Daha sonra sorulara geçildi. Zeki Aslan, “Eğitimle ilgili güvensizliği
ortadan kaldırmazsak başarılı olamayız. Yabancı uyruklu çocukları eğitime
1-0 yenik başlamaktadırlar. Hollanda hükümeti yabancı çocuklar için 850
milyon avro kaynak ayırmaktadır, bu kaynaktan yabancı uyruklu çocuklar
yararlanamamaktadır.” dedi.



Sibel Saki, “ Sivil toplum kuruluşların yaptığı bugünkü gibi toplantılara
Hollandalı sivil toplum kuruluşların da çağrılmasını gerekli buluyorum.
Sorunlar hepimizin sorunlarıdır” dedi.

Mustafa Ayrancı, “ Ötekileştirme olduğu müddetçe sorunları çözemeyiz.
İnsanlar arasında ayrışma, ayrımcılık yapıldığı müddetçe sorunları çözmekte
zorluk çekeriz, benden olmayanı dinlemem felsefesi ortadan kalkmalıdır”
dedi.



Bilal Saki, “ Önemli kararların alındığı mercilerde temsil edilmiyoruz. Temsil
edilebilmemiz için sendikalarda, kararların alındığı önemli yerlerde
görevler almalıyız” dedi.



Ömer Ilık, “Son yıllarda Hollanda’nın güvenlik sorunu var. Hollanda’ya
sonradan gelen Suriyeli, Iraklı, Afgan, Bulgar vatandaşları ile Türkler
birlikte kıyaslanmaktadır. Hollandalılar bakış açılarını değiştirmeyerek
Türkleri Truva atı olarak düşünerek yanlış ön yargılı davranmaktadırlar.
Gençlerimizden ricam, eğitime önem vererek önemli yerlerde görev
almalarıdır” dedi.



Durmuş Doğan, “ Hollanda tarihine baktığınızda Türkleri hiç sevmemiştir,
Türkler hakkında en ufak bir olayı medyası geniş ve kötü şekilde işleyerek
halkına sunmaktadır. Halbuki tarihe baktığınızda Türkler Hollandalılara zor
günlerinde yanında olup yardım etmiştir. Sivil toplum kuruluşları olarak
birlikte mücadele ederek sorunlarımızı çözmek için çalışmalarımız devam
edecek, yarayışlı olan bugünkü toplantının başka toplantılara vesile
olmasını dilerim” dedi.



Hatice Işık Beker, “Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik krizin ardından iki ülke ticari ilişkilerinin kopmaması ve daha yogun devam etmesi için NETUBA iş konseyi 2017 yılında yaptığı çalışmalara hız kesmeden devam etti. Hollandalı iş adamı Turgut Torunoğulları ile beraber gerceklestirilen bu aktivitelerin genel amacı yasanan bu olumsuzluklardan Türk ve Hollandalı is adamlarının en minimum seviyede etkilenmesi idi. NETUBA is konseyi gergin dönemde İstanbul’da Ofis acmak ile ilişkilerin hız kesmeden devam etmesi icin elinden geleni yapmaktadır.”

Mehmet Soysal,” Turgut Torunoğulları ile HOTİAD’ta Maastricht zirveleri
yaparak birçok sorunların çözümüne katkıda bulunduk. Turgut Torunoğulları
DEİK ve NETUBA kuruluşlarında aktif görevler üstlenmektedir. Avrupa’da
yaşayanların sorunlarını iyi etüd ederek çözüme kavuşturmak için elinden
gelen gayreti göstermektedir”dedi.

Mustafa Koyuncu