Tarih boyunca insanlar pek çok farklı sebeple memleketlerini, evlerini, sevdiklerini bırakıp göç etmek zorunda kaldılar. Bazıları çeşitli nedenlerle buna mecbur bırakılırken bazıları da daha iyi bir yaşam hayalinin peşinden gitmeyi seçti. Türkiye’den Almanya’ya büyük bir göçün gerçekleştiği 60’lı yıllar, aslında buna oldukça iyi bir örnek… 

Almanya’ya göç neden ve nasıl başlamıştı?

30 Ekim 1961’de Türkiye ile Almanya arasında bir “İş Gücü Anlaşması” imzalandı. Daha iyi koşullarda yaşama ve çalışma hayali kuran Türkler “Misafir işçi” sıfatıyla Almanya’ya gitti ve orada kendilerine yepyeni bir hayat kurdular. Yani bundan tam 60 yıl önce, muazzam göç hikayeleri başlamış oldu.

Gurbettekiler memleketlerine hasret iken burada kalan sevdikleri de onlara hasret kaldı ama aradaki sevgi bağı hiç kopmadı. Orada kendilerine yeni bir hayat kurarken Türkiye’deki ailelerine maddi manevi destek vermeyi hiç ihmal etmediler. Zamanında Almanya, Belçika, Hollanda gibi ülkelere göç eden Türkler TransferGo’nun benzersiz avantajlarıyla Türkiye’deki ailelerine destek olmaya devam ediyor.

Aslında sadece bizler değil, dünyanın dört bir yanında pek çok ülke, birbirinden ilginç göç manzaralarına şahit oldu. Öyle ki göçmenlik temalı nice film, dizi yapıldı; şarkılar, şiirler, kitaplar yazıldı; belgeseller çekildi de bu konu değerini hiçbir zaman yitirmedi. Çünkü her göçmenlik hikayesi kendine özgü detaylarıyla muazzam bir kurgu…

Gelin, göçmenliği odağına almış birbirinden başarılı 10 filme yakından bakalım.

Dogville

Oyuncular: Nicole Kidman, Paul Bettany, Patricia Clarkson

Lars Von Trier’in hem senaryosunu yazıp hem de yönetmenliğini yaptığı Dogville, belki de sinema tarihinin en özgün filmlerinden biridir.

Yönetmen filmi bir tiyatro oyununu andıracak şekilde stüdyoda çekmiş ve uzamsal gerçekliği yok sayacak derecede, neredeyse hiç dekor kullanmamayı tercih etmiştir.

2003 tarihli avangard dram filmin konusu, Dogville Kasabası’nın hüzünlü hikayesi… Peşindeki kötü karakterlerden kaçıp bu kasabaya yerleşen Grace, kasaba halkı tarafından pek hoş karşılanmıyor ve esas hikaye böylece başlamış oluyor. İzlenmesi gereken etkileyici bir göç filmi.

Immigrant (Göçmen)

Oyuncular: Edna Purviance, Charlie Chaplin ve Eric Campbell 

Sinemanın en büyük ustalarından Charlie Chaplin’in hem yönetmen koltuğunda olduğu hem de başrolünde yer aldığı Göçmen filmi, siyah-beyaz ve sessiz bir film. Genellikle dram olarak işlenen göçmenlik konusu bu filmde alışılmamış şekilde karşımıza komedi olarak çıkıyor. Yönetmene baktığımızda konuyu işleme tarzı pek de şaşırtıcı olmasa gerek…

1917 yılında çekilen film, Avrupa’dan ABD’ye göç eden bir göçmenin gemi yolculuğunda yaşadıklarını eğlenceli bir üslupla ele alıp izleyiciye seyir zevki yüksek bir film deneyimi sunuyor.

Roses and Bread (Güller ve Ekmek)

Oyuncular: Adrien Brody, Pilar Padilla, Elpidia Carrillo

Ken Loach’ın yönettiği 2000 yapımı Güller ve Ekmek filmi, konusu ve etkileyici senaryosuyla her dönem izlenen filmlerden biri olmayı başarıyor. Filmde, Meksika sınırından kaçarak Los Angeles’a gelen Maya’nın yaşam mücadelesi konu alınıyor. 

İnsani standartların çok altında çalıştırılan Maya, kendisi gibi zor koşullarda çalışan pek çok göçmen işçinin bulunduğu kurumda sendika görevlisi Sam ile tanışıyor ve Sam işçilere örgütlenmeleri için çağrıda bulunuyor. 

Filmde işçi ve işveren mücadelesi de konu ediniyor. Örgütlü halkı hiçbir kuvvet yenemez ilkesinin uygulandığı Ekmek ve Güller filmi, dünyada az sayıda kalmış “Marksist filmler”den birisi olarak dikkat çekiyor.

Turtles Can Fly (Kaplumbağalar da Uçar)

Oyuncular: Avaz Latif, Soran Ebrahim, Hiresh Feysal Rahman, Ajil Zibari

Hikayesiyle yürek parçalayan, Bahman Ghobadi’nin müthiş dram filmi Kaplumbağalar da Uçar, Amerikan işgalinin ardından Irak-Suriye sınırındaki mülteci kampında mayın toplayarak hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukları konu alıyor.

Belgesel niteliği de taşıyan 2004 yapımı film, dünyadaki diğer çocuklardan oldukça farklı hayatları olan çocukların gözünden savaşı, göçü, yoksulluğu ele alıyor. Hikaye örgüsünü dört ana karakter üzerinden işleyen bu film, izleyenlerin üzerinde derin izler bırakıyor.

Transit

Oyuncular: Franaz Rogowski, Paula Beer, Godehard Giese

Anna Seghers’in 1944 yılında kaleme aldığı aynı adlı romanından uyarlanan 2018 yapımı filmin konusu, Nazilerden kaçmak için ölmüş bir yazarın kimliğine bürünen bir mültecinin yaşadıkları olarak özetlenebilir.

Yönetmen Christian Petzold, filmde göçmenliği belli bir dönemin toplumsal sorunu olmaktan ziyade zamanın ötesinde bir mesele olarak ele alıyor.
Eleştirmenlerden tam not alan filmin evrensel bir başyapıt niteliğinde olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Kefernahum

Oyuncular: Zain Al Rafeea, Boluwatife Treasure, Yordanos Shiferaw, Cedra Izam

Son dönemin büyük ses getiren yapımlarından Kefernahum, Ortadoğu’nun tüm acılarını küçük yaşta bir çocuğun hayat hikayesi üzerinden anlatan oldukça başarılı bir film.

Fransa – Lübnan ortak yapımı olan ve belgesel havası da taşıyan film, 12 yaşındaki bir çocuğun hayatını adım adım kayda almış hissi uyandırıyor. Bu çekim tekniği, filmin başarısını arttırırken seyirciyi adeta filmin içine 
çekiyor.

Dancer in the Dark (Karanlıkta Dans)

Oyuncular: Björk, Catherine Deneuve, David Morse, Peter Stormare

Karanlıkta Dans, birçok ülkenin ortak yapımcı olarak imza attığı, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü kazanan bir Lars von Trier filmi.

Başrolünde İzlandalı şarkıcı Björk’ü gördüğümüz filmde, şarkıcı gözlerinde ciddi rahatsızlık bulunan, hayal kurmayı seven ve oğlunun aynı kaderi paylaşmasını önlemek için ameliyat parası biriktiren göçmen bir fabrika işçisini canlandırıyor. Ancak işler pek de karakterimizin hayal ettiği gibi gitmiyor.

Film, etkileyici konusu ve sarsıcı Trier üslubuyla izleyenler üzerinde derin izler bırakıyor.

Casablanca

Oyuncular: Humphrey Bogart, Ingrid Bergman, Paul Henreid

Bir sinema şaheseri olan Casablanca filmini duymayan herhalde yoktur. Pek çok Oscar ödülünün sahibi, 1942 yapımı Michael Curtiz filmi, şüphesiz göçmen filmleri arasında en çok beğenilenlerden biri.

2. Dünya Savaşı sırasında Fas’ın Kazablanka kentinin, Hitler’den kaçan Avrupalılarla rengarenk, sıra dışı bir görünüm kazanmasını gözler önüne seren film, bir göçmen filmi olmasının yanı sıra büyüleyici bir aşk filmi.

İzlemediyseniz fırsatını bulup mutlaka en kısa zamanda izlemenizi öneririz.

Ladybird, Ladybird (Minik Kuş, Minik Kuş)

Oyuncular: Crissy Rock, Vladimir Vega, Sandie Lavelle

Ken Loach’ın yönetmen koltuğunda oturduğu Minik Kuş, Minik Kuş filminde; Maggie Conlan karakterinin mücadelesine tanık oluyoruz. Her biri farklı adamlardan dört çocuğu olan Maggie, her gün yalnızlığın zorluklarıyla yüzleşiyor.

Bir gece işi nedeniyle çocuklarını evde yalnız bırakmak zorunda kaldığında hayatı kabusa dönüşüyor. Gerçek hikayeden uyarlanan bu film; umudun, mücadelenin ve hayal kırıklıklarının filmi diyebiliriz. 

Eden is West (Cennet Batı’da)

Oyuncular: Riccardo Scamarcio, Eric Caravaca, Ulrich Tukur

Costa-Gavras’ın komediyle harmanladığı Cennet Batı’da filminde, hep özenilen Batı medeniyetlerine ulaşmaya çalışan bir göçmenin hikayesi anlatılıyor. 

Elias’ın Ege sahillerinde başlayan yolculuk macerası Fransa’ya ulaşmak için yasa dışı bir gemi yolculuğu sırasında sahil güvenliğin gemiye müdahalesi neticesinde sekteye uğruyor ve filmin akışı tamamen değişiyor.

Sayısız festivalden, birbirinden değerli ödüllerle dönen bu film, seyircisini beklenmedik müthiş bir yolculuğa çıkarıyor.

Bu filmleri izlerken kendinizden bir şeyler bulacağınıza eminiz. Çünkü pek çoğumuz kendi ailelerimizde ya da çevremizde yaşanan göçmenlik hikayelerine oldukça aşinayız. Göçmenliğin zorluklarını, yeni bir ülkede hayata tutunma çabasını ve sıfırdan bir yaşam inşa etmenin güçlüklerini hepimiz biliyoruz… Ve sonunda başardığında, “her şeye değer” dediğin o anın gururunu da paylaşıyoruz.

Bu yüzden TransferGo olarak Türkiye’den yurt dışına, yurt dışından Türkiye’ye yapacağın para transferlerinde düşük işlem ücreti, aynı gün transfer gibi kolaylıklarla hep yanındayız.

Yurt dışına özellikle sonradan taşınan aileler için çocuklara ana dillerini öğretmek oldukça zorlu bir konu. Siz bulunduğunuz ülkenin dilini öğrenme çabası içerisindeyken, çocuklarınız bu konuda sizden daha hızlı adapte olup, hemen o dili öğrenirler. Gerek bulundukları kreşlerde ya da öğretim gördükleri okullarda, gerekse edindikleri arkadaşları sayesinde onlar yeni öğrendikleri dili konuşmaya başlarlar. Bu hayret verici durum bir yandan sizi mutlu ederken, diğer yandan fark edersiniz ki çocuklarınız ana dillerinde kendilerini ifade etmek konusunda yavaş yavaş zorluk yaşamaya başlarlar. Bu konuda yapabileceğiniz şeylerin listesini hazırladık.