Yılmaz, soykırım iddialarıyla ilgili hukuki zeminde ciddi manada Türkiye'nin elini güçlendiren gelişmeler olduğuna işaret ederek, ancak siyasi olarak konunun devam ettiğini belirtti. Kazanç kapısı girişi. Yılmaz, en son Hollanda parlamentosunda alınan 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlayan kararın yanlış olduğunu ve kınadıklarını söyledi.



Öztürk Yılmaz, Ermenistan'daki etkinliklere büyükelçi düzeyinde katılan, sözde soykırım anıtına giden Hollanda'nın bundan sonra hükümet seviyesinde katılacağını açıklamasını da kınayarak, bunun da yanlış olduğunu vurguladı.



Hiç kimsenin Türkiye'nin tarihini kendi siyasi konularına malzeme yapamayacağını ifade eden Yılmaz, Hollanda'nın özellikle Srebrenica ve Afrika'da sorumluluğu bulunduğunu, bunları tartışmadığını, tartışılmasına da izin vermediğini ancak Türkiye ile ilgili ne olduğunu tam bilmediği, esasen hiç bilmediği konularda ahkam kesebildiğini ifade etti.



Hükümetin, dış politikada iflas üzerine iflas yaşadığını, beylik sözler, kabadayı konuşmaların işe yaramadığını, kimsenin bunları ciddiye almadığını savunan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:



"24 Nisandan önce ABD Kongresinde bu konu gündeme gelebilir, Türkiye ile bu restleşmeler bazı çevreleri tetikleyebilir. Onun için bu konunun Hollanda parlamentosunda kabul edilmesiyle ABD Kongresinde kabul edilmesi aynı şey değildir. Hükümet bununla ilgili önlemler almalıdır. 24 Nisan, Türkiye'nin dış politikasındaki kötüleşme nedeniyle bazı çevrelerin elini kolaylaştırabilir ve bunu bazı parlamentolarda, ABD kongresinde karara dönüştürebilme girişimlerine sevk edebilir. Hükümetin bu konuda uyanık, dikkatli olmalı lazım. Soykırımın hukuki zemini yoktur, siyasi olarak malzeme yapılıyor, tartışılıyor. Her parlamentonun ağırlığı aynı değildir. ABD kongresine bu açıdan dikkat edelim."



Yılmaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarının veda niteliği taşıyıp taşımadığı ve kabine değişikliği olup olmayacağına yönelik soruya, "Hükümetin kabinesinde yer almanın hiçbir anlam ve önemi kalmamıştır bütün işleri Erdoğan götürüyor, hepsini kuklalaştırmış durumda. Kabinedekilerin ne iradesi var ki değişse de olur kalsa da olur." yanıtını verdi.



AA