1 Kasım seçimlerinde oy kullanan Avrupa’daki Türk seçmenler süreçteki sıkıntıların giderilmesi için birtakım yeni düzenlemeler yapılmasını istiyor.

Seçimlere yüzde 45 oranında katılım gösteren Avrupa’daki seçmenlerin yaşadığı en önemli sıkıntı, oy kullanma merkezlerinin fiziksel açıdan yetersiz ve uzakta bulunması oldu.

Bremen’de yaşayan Turan Akpınar oy kullanabilmek için Bremen’den 120 km yol uzaklıktaki Hannover’e gitme zorunda kalındığını belirterek, “Uzun mesafe seçmenin sandığa gitmesini engelliyor. Genelde ilk kuşak insanlarımız etkilenmiş durumda. Biz esnaflar olarak, iş yerimizi kapatıp gidemiyoruz. Hafta sonları da oluşan yığılmalar nedeniyle oy kullanmak bir hayli zor oluyor. Bir sandığın Bremen’de açılması çok iyi olur. Böylece katılım oranı da daha artar” diye konuştu.

Pınar Nebil de demokratik hakkını kullanamamanın üzüntüsünü yaşadığını ifade ederek, “Çalışan insanların uzak mesafede bulunan sandıklara gitmesi çok zor oluyor. İş gününde gidemezdim. Halbuki Bremen’de bu imkan olsaydı mutlaka oyumu kullanırdım” dedi.

Oy verme merkezi yaşadığı yere uzak olduğu için oy kullanamadığını söyleyen Sezer Çiftçi ise, “Benim oturduğum bölgeye sandık uzaktı. Türkiye gibi her yerde olsaydı kullanırdım. Uzak mesafe nedeniyle oyumu kullanamadım” dedi.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de ise en çok öne çıkan zorluk sandıkların misyon binasının içine kurulması oldu.

Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy, seçim sandıklarının başkonsolosluk binasında kurulduğuna işaret ederek, “Esasen bizi en çok zorlayan husus, buradaki seçimde sandık alanının misyon binamızda kurulması oldu. Binamız bir günde binlerce kişiyi ağırlayabilmek için elverişli bir bina değil. Maalesef bunlardan kaynaklanan sıkıntılar yaşadık. Seçmenler biraz mağdur oldular” dedi.

Özellikle hafta sonları çok uzun kuyruklar oluştuğuna dikkati çeken Ulusoy, “Açıkça bu çerçevede seçmenlerin gidip rahatlıkla oy kullanması yerine daha büyük mekanların, kongre merkezleri, fuar alanı gibi mekanların kullanılması, daha kısa sürede seçmenlerin sandığa sevk edilmesi ve oy vermelerinin sağlanması mümkün olabilir” diye konuştu.

AK Parti Yurtdışı SKM Başkanı Mustafa Yeneroğlu da yurt dışında oy kullanma merkezlerinin azlığı ve binaların yetersiz kalmasının seçmenleri olumsuz etkilediğini bu nedenle bu gibi sıkıntıların bir daha ki seçimlerde yaşanmaması için gerekli çalışmaları başlattıklarını belirtti.

Türk toplumun yoğun yaşadığı yerlerde daha fazla oy kullanma merkezlerinin kurulması gerektiğine işaret eden Yeneroğlu buna örnek olarak Bremen, Augsburg ve Lörrach kentlerini gösterdi.

Bir önceki seçimde Bern büyükelçiliği misyon binasında oy kullanan seçmenlerin 1 Kasım seçimlerinde ise kançılaryaya ait bahçedeki yetersiz bir binada oy kullandığına dikkati çeken Yeneroğlu bu durumun bir daha yaşanmaması için Dışişleri personelinin de hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı.

Almanya’da 13 bölgede oy kullanılabildiğini ve buralarda da sandık sayısının yetersiz olduğunu savunan Yeneroğlu oy kullanma merkezlerinin ve sandık sayısının katılımın en az iki kat artırılmasının gerekli olduğunu dile getirdi.

Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı Süleyman Çelik de oy verme merkezlerinde sandıkların yetersiz olduğunun görüldüğünü ve bunun ortadan kalkması için sandık sayılarının arttırılması gerektiğini kaydetti.

CHP Belçika Birliği Başkanı Zuhal Kayhan da, konsolosluk binasında oy verme işleminde yaşanan sıkıntıyı dile getirdi.

Bunun yanı sıra seçmen kayıt işlemlerinin vatandaşlara anlatılması gerektiğini ifade eden Kayhan, birçok kişinin oyunu kullanamadan sandıklardan geri dönmek zorunda kaldığını, bunun önüne geçebilmek için de partilerin yanı sıra konsolosluklara da görev düştüğünü vurguladı.

Sandık görevlilerinin yanı sıra seçmenlerinin de bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kayhan, “Bunlara ek olarak, bir sandık görevlisinin bir kaç gün görevli olması gerekiyor. Bir haftada 5 sandık görevlisi değişirse, hem sandıkta çalışan insanlar hem seçmenler hem de sandık başkanları da zorlanıyor. Biz de zorlandık. İkincisi binalar çok yetersiz” diye konuştu.

Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar da, yeni dönemde yapılacak seçim kanununda ya da diğer değişikliklerde yurt dışındaki seçimlerin göz önüne alınmasının gerekliliğini vurguladı.

Özellikle yurt dışındaki Türk vatandaşlarının kimlik belgeleri ve adres beyanları konusunda yaşadıkları sıkıntıların Türkiye’den farklı ve daha esnek formüllerlegiderilmesi gerektiğini belirten Yorulmazlar, “Özellikle İngiltere’de güvenlik konusunda olabilecek potansiyel sıkıntılara işaret ettik. Bu konuda Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) özel güvenlik hizmeti alınması konusunda gerekli desteği aldık ancak, her halükarda bunun güvenlik boyutunun yurt dışı anlamında esnek bir formülle geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Yurt dışı seçim bölgesi olmalı

Avrupa’daki Türk seçmenin seçimlere katılımın daha fazla olabilmesi için başta oy verme merkez sayısının artırılmasını isteyen seçmenler yurt dışının seçim bölgesi yapılarak kendi milletvekillerini seçmelerine imkan tanınmasını istiyor.

Yaklaşık 55 yıl önce Avrupa’ya göç eden Türkler Türkiye’deki seçimler için ancak geçen yıl oy verme hakkına kavuştuktan sonra gelecek seçimlerde seçilme hakkı da istiyor.

39 yıldır Bremen’de yaşayan Turan Akpınar Avrupa’da yaşayan Türk seçmeninin önemine değinerek “Bizlerde oy vererek Türkiye’de söz sahibi olmak istiyoruz. Yaklaşık 3 milyon Türk seçmenin yaşadığı yurt dışının ayrı bir seçim bölgesi olması ve buradaki seçmenin kendi milletvekillerini seçmesi için kontenjan ayrılmasını istiyoruz” dedi.

Köln’de esnaflık yapan Mehmet Baynaz seçimlerde oyunu kullandığını belirterek, “Türkiye’de bizleri temsil edecek kişiler buradan içimizden çıkmalı” dedi.

Köln barosu avukatlarından Oğuz Sarıkaya ise yurt dışının seçim bölgesi olmasının seçime katılımı artıracağını tahmin ettiğini belirterek yurt dışından 10-15 milletvekilinin doğrudan seçilmesinin isabetli olacağını kaydetti.

AK Parti Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Yeneroğlu 1 Kasım Milletvekili genel seçimleri için yurt dışındaki katılımın yüzde 45 civarında gerçekleştiğini hatırlatarak , “Seçilme hakkının yurt dışına da verilmesi, gümrük sistemi ve oy kullanma merkezlerinin artırılmasıyla katılım oranını yüzde 60’ın üstüne çıkarmak mümkün olabilecek” dedi.

UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik de seçimlere katılım oranını arttırmanın mümkün olduğunu ifade ederek yurt dışındaki seçim merkezlerinin ve sandık sayılarının arttırılmasının, oy kullanırken gümrük modelinin uygulanmasının ve özellikle de Avrupa’nın seçim bölgesi yapılmasının sandığa olan ilgiyi daha da arttıracağını söyledi.

Seçimlere katılımın arttırılması yönünde en önemli konunun ise yurt dışı seçmenin seçilme hakkına kavuşması olduğunu vurgulayan Çelik, “Yurt dışının Türkiye Cumhuriyeti’nin 86. bölgesi olması şarttır. Böyle olunca Türkiye kadar olmasa bile daha üst düzeyde bir katılım olacaktır, en azından yüzde 60 bandında katılım olacaktır. Bu bir haktır, bu hakkın iadesi şarttır. 54 yıldır seçilme hakkı bekleyen yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız seçimlerde oylarını kullanarak testi geçtiler, artık seçim bölgesi olma zamanı gelmiş ve geçiyordur. Bu maddeler yerine getirilirse katılım çok fazla artacaktır” ifadelerini kullandı.

Mektupla oy kullanılması

Önümüzdeki dönemde mektupla ya da internet üzerinden oy kullanımı yöntemlerinin devreye girme ihtimaliyle yurt dışında daha kolay oy kullanılabileceğini ifade eden Londra Başkonsolosu Yorulmazlar, “Yurt dışı seçiminin pratiği, Türkiye’deki gibi tek tek oy kullanmaktan ziyade, yıl içerisinde geniş zamanda oy kullanılabilecek bir sistemle olabilir” dedi.

CHP Belçika Birliği Başkanı Kayhan da mektupla oy verilebileceğini de ifade ederek ayrıca sayımların da Türkiye yerine, oy kullanılan yerlerde Türkiye ile aynı gün yapılmasının da düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Mektupla veya elektronik oy kullanma husus daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından yoruma bırakılmadan ret edildiğini vurgulayan Yeneroğlu, bu kararın dikkate alarak revize edilmesinin gerektiğini ve AK Parti olarak yurt dışındaki seçmen ve seçimlerle ilgili gerekli tüm düzenlemeler için çalışmaları başlattıklarını sözlerine ekledi.