Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı'nın (MÜSDAV) iş birliğiyle düzenlenen Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyada İslam düşmanlığının yükseldiğine dikkati çekerek, buna karşı Müslümanların birlikte mücadele vermesi gerektiğini aktardı.

Batı dünyasında ve özellikle Avrupa'da Müslüman karşıtlığının çığ gibi yükseldiğini anlatan Çavuşoğlu, göçmenlere ve yabancılara karşı düşmanlığın hayatın her alanına yansıdığını, özellikle de Müslümanların adeta "günah keçisi" olarak görüldüğünü anlattı.

Batı ülkeleri ile Avrupa'da ekonomik, toplumsal ve siyasi alanlarda çıkan tüm sorunlarda Müslüman azınlıkların ve göçmenlerin suçlandığını aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Camilerimize saldırıyorlar, Müslümanlara ayrımcılık uyguluyorlar. Önemli bir ayrımcılık var. Artık sokakta bile kıyafetlere müdahale ediliyor. Potansiyel suçlu olarak Müslümanlar görülüyor. Müslümanların karşılaştıkları sorunlar bir insan hakları meselesi olarak görülmüyor. Özellikle İslam düşmanlığını bir başka boyut olarak tanımlamak istiyorlar. Mümin kardeşlerimize saldırılara çoğunlukla adi olay olarak bakıyorlar. Yani herhangi bir sokak kavgası, herhangi bir hırsızlık gibi görülüyor. Adi bir suç muamelesi yapılıyor. Yani Müslüman düşmanlığı yapısal bir hale gelmeye başladı. Bununla mücadelede maalesef eksik kalıyoruz. Yani mücadele kurumsal düzeyde yapılmıyor. Hepimizin görevleri gereği yaptığı mücadeleler var. Ama kurumlarımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız, müftülüklerimiz, her ülkede farklı isimlerle olan yapılanmalar, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer kurumsal teşkilatlar topyekün bununla mücadele etmeli. Hem de her sahada mücadele etmeli."

"Haksızlıklara karşı susmayız"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Avrupa'da, özellikle popülist politikacılar tarafından Müslüman düşmanlığının sürekli körüklendiğini, 3-5 daha fazla oy alabilmek için maalesef bazı sorumsuz siyasetçilerin toplumsal huzuru hiçe saydıklarını belirtti.

Geçen yıl özellikle Avrupa'da yapılan bazı seçimlerin bu durumun en açık göstergesi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "İslam düşmanlığı sebebiyle seçimler zamanında yürütülen kampanyalar çerçevesinde Türkiye'nin bazı ülkelerle ilişkileri bozuldu. Biz hiçbir ülkeyle ilişkilerimizi bozmak istemeyiz, hiçbir ülkeyle sorun da yaşamak istemeyiz. Ama Türkiye Cumhuriyeti olarak Müslümanlara karşı olan bu tutumlar karşısında susmayız. Haksızlıklara karşı herkes sussa bile Recep Tayyip Erdoğan susmaz. Maalesef bu konularda duyarlılık göstermesi gereken sivil toplum örgütleri ve özellikle medya da sessiz kalıyor." ifadelerini kullandı.

Bazı ülkelerde Müslümanlar ve göçmenlerin hedef gösterildiğine değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bu yapılanlar, biz müminlere zarar verdiği gibi maalesef İslam düşmanlarına da istismar fırsatı veriyor. Dolayısıyla dinimizi kullanan bu terör örgütlerine karşı da birlikte mücadele vermemiz lazım. Dinimizi istismar eden terör örgütlerine karşı da hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Bunların, yüce dinimiz İslam ile bir ilgisi yok. İslam'ın manası barıştır. İslam'a saldırmak için bu terör örgütlerinin yaptıklarını kullanmalarına müsaade etmeyeceğiz. Bazı çarpık zihniyetler, maalesef yaşanan tüm sorunları Müslümanlardan biliyor. Oysa Müslümanların büyük bir kısmı onlarca yıldır Batı ülkelerinde ve Avrupa'da yaşıyor. Bugüne kadar o ülkelerin ekonomik kalkınmasına, sosyal gelişimine ve kültürüne, barışına, hayatın her alanında çok önemli katkılar sağlamıştır. Bugüne kadar Müslümanlar iyiydi de ne oldu bir günde kötü oldu? Ne oldu da Müslümanlar bir günde herkesin hedefi olmaya başladı? İşte bu soruyu çok iyi bir şekilde sorup cevabını da çok iyi bir şekilde her platformda vermemiz lazım. Çünkü bu yaklaşım bugün her şeyin sorumlusu olarak karşımıza çıkıyor. Müslümanları bu şekilde gören yaklaşım insani ve vicdani değildir. Adaletsiz ve haksız bir yaklaşımdır. Esasen Avrupa'da yaşayan toplumsal bozuklukların kaynağı da maalesef bu insanlık dışı tutumdur."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün bazı bölgelerde ortak düşmanın Müslüman ve göçmenler olarak görüldüğünü kaydederek, "Oysa geçmişte bu hastalıklar başkaydı. O zaman düşmanın boyutu farklıydı. İkinci Dünya Savaşı'nda ortak düşman Musevilerdi. Daha da geçmişe gidersek Birinci Dünya Savaşı var. Dünya savaşları hep bu bölgelerde çıkmıştır. 100 yıl süren din savaşları, 30 yıl süren din savaşları oldu. Bu hastalık bir nüksederse yarın tekrar kendi içlerinde savaşırlar. Tüm Avrupalı dostlarımıza bunu hatırlatıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, Avrupalı siyasetçilere "Bugün Müslümanlar, yabancılar, azınlıklar ve göçmenler hedefte olduğu için belki biraz kendinizi rahat hissedebilirsiniz. Ama bu akım tersine çevrilirse yarın birbirinizi yemeye başlarsınız. O nedenle gelin geç kalmadan bu trendleri tersine çevirmek için birlikte çalışalım ve birlikte mücadele edelim." dediklerini hatırlattı.

Avrupa ülkelerinin kendi başarısızlıklarının faturalarını göçmenlere ve Müslümanlara kesmeye başladığını anlatan Çavuşoğlu, "Avrupa ülkelerinin ekonomik krizler içinde olmasının nedeni Müslümanlar ve göçmenler değil. Bugün Avrupa Birliği'nin politikaları başarısızdır. Bu başarısız politikaları Müslümanlara ve yabancılara, azınlıklara kesmek insani değildir. Dolayısıyla Müslüman düşmanlığı yapmak hiç kimseyi mutlu etmez." diye konuştu.

AA