Avrupa'da yaşayan ve Türkçe yazan şair ve şair adaylarının çok sayıda eser ile yarışmaya katıldığını belirten Platform Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut, ‘‘Yarışmaya Almanya'dan katılan Mecit Aktürk, Dostum, Sabret Gönlüm, Kıyam / Et ‘adlı üç şiiri büyük başarı gösterip birinci olurken, Hollanda’dan katılan Muammer Çalar ( Aşık Çağlari) Şehr i yar adlı Şiiri ile ikinciliğe, Hollanda’dan katılan F.Ülkü Doğmuş Sabret adlı Şiiri ile Üçüncülüğe ve Mustafa Akgül Çevirme Yüzünü adlı şiiri ile Dördüncülüğe layık görülmüştür.
‘’Doğrusu Avrupa genelinde bu kadar şair adayının oluşu bizi sevindirdi’’
Kendi anadiliyle bir şeyler yazabilen kişiler elbette dillerini kaybetmezler. Dilini unutan nesillerin, giderek değerlerini ve zamanla kimliklerini kaybettikleri bir gerçektir. Avrupa’daki insanımız, özellikle yeni kuşaklar, dillerini ancak Türkçe literatürü takip ederek, anavatanla bağını kuvvetli tutarak, anadilinde yazarak koruyabilirler. Şiir bu işin sadece küçük bir aracı. Şiir, şair ve şiir seven için okumaya kapı açabiliyorsa çok iş yapıyor demektir diyen Ebubekir Turgut, ‘‘Avrupa’da da şairlerin yetişmesine zemin hazırlamak istiyoruz. Kendi anadiliyle bir şeyler yazabilen kişiler elbette dillerini kaybetmezler. Kendinden sonra gelen kuşaklara da aktarırlar’’ dedi.
İş adamlarımız şiir yarışmalarına pek yüz vermiyorlar gibi
Turgut, İş adamlarımız şiir yarışmalarına pek yüz vermiyorlar gibi. Şiirin ne getirisi var ki, şiir yarışmasının bir getirisi olsun şeklinde sitemde bulunan oldu. ‘‘Oysaki, yarışmaya katılan şairlere daha değerli ödüller verilebilse, daha fazla katılım, daha kaliteli ürünler gün ışığına çıkacak diye düşünüyorum’’ dedi. Ayrıca yarışmamızın duyurulmasında yaptıkları haberlerle destek olan basın mensuplarına ve sponsor olarak katkı sağlayan Sim Tronic, Park Hotel yöneticilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
DERECE ALAN ŞAİRLER VE ŞİİRLER
- Mecit Aktürk Almanya
- Muammer Çalar Hollanda
- F.Ülkü Doğmuş Hollanda
- Mustafa Akgül Hollanda
BİRİNCİ
DOSTUM
  
 Edebi ruhuma şiar edindim
 Kem kelam dilime zül olur dostum
 Gönül otağını diyar edindim
 Elimde tuttuğum gül olur dostum
  
 Yüzümüz gülmezdi şayet kin gütsek
 Dostumuz kalmazdı geleni itsek
 İstemeden dahi gönül incitsek
 Sînemiz kavrulur kül olur dostum
  
 "Ahlak" insan için en yüce değer
 İrade güçlüyse kin boyun eğer
 Akıl süzgecinden geçmezse eğer
 Ağızdan çıkanlar kal olur dostum
  
 Varsın eller üzsün ilanihaye
 İblise vermedik, vermeyiz paye
 Dedik "gönül yapmak" yegâne gaye
 İkram ettiğimiz bal olur dostum
  
 Gafil daldırsa da sözünü kire
 Niyet okumayız bakıp zahire
 Yollar vardığında Münkir, Nekir'e
 Diller sükût eder, lâl olur dostum
  
 Kişiyi yücelten tevazu, haya
 İnsanı alçaltan kibirle riya
 Rahmân'a yâr dedik, Kur'an'a ziya
 Mahşerde Resûl'üm dal olur dostum
  
 Ayarsız çıkan söz vermez inşirah
 Nefsi düşman bildik kalbi nazargâh
 Ne sultan tanırım ne de padişah
 Bu fânî, Rabb'ine kul olur dostum.
Mecit Aktürk
İKİNCİ
Şehr i yâr
  
 Gönül kafesinde bülbül misali
 Feryâdı figânda ahüzardayım
 Aşk çölünde açan bir gül misali
 İrem bağlarında şehr-i yârdayım
Sevda denizine yelken açalı
 Seyyahlar misâli sonsuz turdayım
 Dünyaya rest çekip serden geçeli
 Bilmem zarardayım bilmem kârdayım
Çağlari dediler kuru göllere
Dört mevsim hazanda boran kardayım
Sevdanla düşeli dilden dillere
Medet ey sevdiğim başı dardayımAşık Çağlari Muammer Çalar  
Aşık Çağlari Muammer Çalar
ÜÇÜNCÜ
SABRET!
Yağdıysa yığınlarca kar omuzuna,
Bahar gelip birgün eriyecek Sabret!
Hapsolmuşsa hayallerin bir kozaya,
Kelebek olup kanat çırpacak Sabret!
  
Akıyorsan, yönü belirsiz ırmak gibi,
Rüzgara kapılmış kuru yaprak gibi,
Hedefi belirsiz uçan bir mızrak gibi,
İnançların pusulan olacak Sabret!
  
 Gece siyahında mumun söndüğünde,
 Işığa hasret amaya döndüğünde,
 Yunus misali, karanlıkta kaldığında,
 Kamer sana doğup parlayacak Sabret!
  
 Hala dile gelmemiş sözlerin varsa,
 Yanmışsa canın, aah! Yükselmişse arşa,
 Kalk! Üzmesin seni, ne keder ne de tasa,
 Hak! Gün gelip tecelli edecek edecek Sabret!
  
 Ümitler olmuşsa yüreğinde keder,
 Farklı bir yazı yazmışsa sana kader,
 Ne sevinçler kalıcıdır, ne de keder,
 Sabrın sonu selamet olacak Sabret!
  
  F.Ülkü Doğmuş 
DÖRDÜNCÜ
ÇEVİRME YÜZÜNÜ
  
 Dalıp dalıp uzaklara bakınca
 Gözünü gönlünden ayırma dedi
 Ayrılık  ateşi özün  yakınca
 Ahh edip yüzünü çevirme dedi
  
 Vefa sevdanın en temel taşı
 Gönüle akmalı gözlerin  yaşı
 Unut gitsin kavuşmanın telaşı
 Beklemeyi öğrenmelisin dedi
  
 Sonuca bağlanma sebebe sarıl
 Nefsin arzusundan güzelce arıl
 Dünya pazarına ebedi darıl
 Aşığın çilesi çetindir  dedi
  
 Bırak sen gururu, terk eyle ar'ı
 Düşünme zararı, düşünme kârı
 Çıksada karşına Saadet Sarayı
 Hüzün hanesini terk etme dedi
  
  
 Gidenler ardına bakmasa bile
 Şikayet eyleyip düşürme dile
 Razı ol çektiğin onlarca çile
 Sözüne sadık ol söylenme dedi
  
  
 Sana deli diyen olur aldırma
 İsmin düşse alıp onu kaldırma
 Aşk testini denizlere daldırma
 Suyun temizini ara bul dedi
  
  
 Her cemalin bir tarafı celaldir
 Celalsız cemali sevmek vebaldir
 Şikayetsiz beklemeler kemaldir
 Gülün dikenine darılma dedi
  
  Mustafa Akgül
 
             
                             
                             
                             
            