Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak erken genel seçimler için yurtdışında oy verme işlemi 8-25 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Almanya'da oy kullanma hakkına sahip olan Türk vatandaşları, 13 Başkonsolosluk ile onların belirlediği merkezlere giderek oylarını kullanacaklar. Seçmen sayısı bir milyon 400 bin civarında. Durum böyle olunca Alman mercilerinde güvenlikle ilgili endişeler de ortaya çıkıyor.

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Yeşiller Milletvekili Arif Ünal, Deutsche Welle Türkçe‘ye verdiği demeçte, daha önce iki kez yapılan seçimlerin Alman siyaseti ve toplumundaki endişeleri giderdiğini söyledi.

“Daha önce Türkiye Başbakanı‘nın Almanya’da yaptığı konuşmalar çok tartışıldı" diye konuşan Ünal, "Alman siyaset arenasındaki girüşü şu sözlerle aktardı:

"Türkiye’deki siyasi gerilim Almanya’ya taşınır ve bizi olumsuz etkiler. Diğer bir endişe ise Almanya’da yaşayan Türklerin yüzleri Türkiye’ye döndürülüyor, şeklinde. Oysa siyasi ilgileri buraya yönelik olmalı diye düşünülüyor. Bana göre bu endişeler doğru değil. Seçim demokratik bir haktır. Buna karşın eğer bugün Almanya’da Türklere halen yerel seçim hakkı bile tanınmıyorsa Alman siyasetine ilgi göstermelerine de kızmamak gerekiyor."

"Sorun yaşamadık"


7 Haziran seçimlerinde yaklaşık 50 bin seçmenin oy kullandığı Köln Başkonsolosluğu’nda oy verme işlemleri sırasında kayda değer bir sıkıntı yaşanmadığını ifade adan Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, seçimlerin adeta şölen havasında gerçekleştiğini belirterek, “Mayısta yapılan seçimler, insanların genel seçimde gerçek anlamda Türkiye’deki siyasete etki etme hislerini tatmin edecek nitelikte bir seçim oldu. Almanya ve Avrupa çapında bir şölen havasında geçti. Siyasi yelpazenin sağından ve solundan insanlar büyük coşkuyla sandığa geldiler" dedi.

Türk demokrasisi açısından gurur duyabilecek bir seçim dönemi geçirildiğini ifade eden Engin, beklentisinin 1 Kasım seçimleri için de aynı olduğunu ifade etti. Başkonsolos, "Geçen seçimlerde buradaki Türk toplumunu bölünmeye sürükleyecek ya da Alman kamu güvenliğini bozacak gelişmeler olmadı. Bilakis Alman makamlarının taktir ve teşekkürlerini aldık“ diye sözlerini tamamladı.

Köln Türk Dernekleri Dayanışma Platformu Danışmanı Rehan Gündoğmuş ise 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet kurma calışmaları sırasında siyasi parti liderlerinin tutumlarını yadırgadığını belirterek, gerginliğin Avrupa'daki Türklere de sirayet etmesinden endişelendiğini belirtti. Gündoğmuş, “Eğer Türkiye’de yaşanan siyasi kutuplaşma, Almanya'daki Türk toplumuna da intikal ederse bizler açısından olumsuz bir durum olacaktır. Siyasilerden beklentimiz yapıcı olmaları. Olumlu mesajlar vermeleri. Çalışmalarımızda siyasi konulara genelde girmiyoruz. Gençlerin eğitim seviyelerini yükseltmek üzere çalışmalar yapıyoruz. Ama Türkiye’deki siyasilerin söylemleri bizi zorluyor. Türkiye’deki gelişmeler ister istemez buradaki insanlarımızı etkiliyor“ diye konuştu.

"Gönül bağı sürüyor"

Türk Üniversite ve Akademisyenler Derneği TürkÜnid’in başkanı Levent Taşkıran ise Türk gençlerinin Türkiye ile gönül bağlarının halen güçlü olduğunu söyledi. Bir çok gencin Türk vatandaşı olmadığı için Türkiye seçimlerinde oy kullanamadığını belirten Taşkıran, bu durumda olanların artık yüzlerini daha çok Alman siyasetine çevirmesi gerektiğine işaret etti. Taşkıran, “Bana göre artık Türk gençleri Alman siyasetinde daha etkili olmalılar. Gençlerin önemli bir kısmı Alman vatandaşı. Burada yerel ve federal düzeyde siyasi oluşumlara dahil olmalılar“ diye görüş belirtti.

Türk ÜniD Başkanı Levent Taşkıran, geçen seçimlerde gümrükler de dahil, bir milyon 40 bin civarında kullanılan oyun önümüzdeki dönemlerde yapılacak seçimlerde büyük oranda artmayacağını, Alman vatandaşı olan Türk gençlerinin daha çok Alman siyasetinin aktörleri haline geleceğini savundu.

©Deutsche Welle Türkçe