SARAYBOSNA (AA) - EMRE BAŞTUĞ - Bosna Hersekli tarihçi Dr. Sedad Beslija, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Bosna Hersek'teki yapılanmasına dikkati çekerek, "Türkiye'de olup bitene baktığımızda, önümüzdeki zaman diliminde Bosna Hersek için de muhtemel bir tehlikeden söz edilebilir. Kurumlarımızın tedbir alması lazım." dedi.

Beslija, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün darbe girişimini ve yaşananların Bosna Hersek üzerindeki muhtemel etkisini değerlendirdi.

Örgüte yakınlığı ile bilinen kurumların 20 yıldır Bosna Hersek'te faal olduklarını belirten Beslija, birçok Boşnak vatandaşın Türkiye'de yaşanan bu ihaneti büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı ile karşıladığını ifade etti.

Beslija, Batı medyasının darbe girişimi gecesi Türkiye'nin 1980'li yıllara dönmesini beklediğini, girişimin bastırılmasıyla heveslerinin de kursaklarında kaldığını kaydetti.

Bosna Hersek'te FETÖ'yle bağlantılı "Yeni Zaman" internet haber portalının da darbe girişimine ilişkin çok az haber verdiğine dikkati çeken Beslija, bunların muhtemelen bir beklenti içinde olduklarını belirtti.

Beslija, böyle bir yapının Bosna Hersek'teki mevcudiyetinin ülkedeki karmaşık siyası yapıyla da bağlantılı olduğunu aktararak, Bosna Hersek'in içinde bulunduğu ağır ekonomik koşulların ve yerel kurumlarının yetersizliğinin de örgütün ülkede güçlü olmasının sebepleri arasında olduğunu kaydetti.

FETÖ'nün Bosna Hersek'teki yapılanmasına dikkati çeken Beslija, "Türkiye'de olup bitene baktığımızda, önümüzdeki zaman diliminde Bosna Hersek için de muhtemel bir tehlikeden söz edilebilir. Kurumlarımızın tedbir alması lazım." diye konuştu.

- "Liderlerimiz, Türkiye'den gelecek önerileri yerine getirmeli"

Beslija, Türkiye'nin en kısa zamanda, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegovic ve Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazovic ile görüşüp ülkede FETÖ hakkında atılacak adımların belirlenmesi gerektiğini kaydederek, "Beklentim, bizim liderlerimizin Türkiye'den gelecek önerileri yerine getirmeleridir. Önerilerin de hukuk çerçevesinde ve kimsenin haksızlığa uğramaması şeklinde olması gerekmektedir. Aksi takdirde yeni sorunlara yol açılabilir." şeklinde konuştu.

Bosna Hersek'teki olası tehlikelerin giderilmesi için Türkiye'nin ülkede kiminle hangi işleri yapacağına veya hangi kişi ve kurumlara destek sağlayacağına dair kararları çok titiz çalışmalardan sonra vermesi gerektiğini vurgulayan Beslija, "Böyle bir örgüt, kendi vatanında bu tür faaliyetlere girmişse o zaman bunu her yerde gerçekleştirebilir." uyarısında bulundu.

Beslija, ülkedeki Bosna Hersek karşıtı Hırvat ve Sırp siyasetçileri kastederek, "Bosna Hersek'te zaten bu ülkeyi sevmeyen en az iki 'paralel yapı' mevcut. Bosna Hersek'in bu tür yeni bir paralel yapı için lüksü yok." ifadelerini kullandı.

- "2 Mayıs" benzetmesi

Darbe girişimi gecesi Türkiye'de yaşananları takip ederken aklına merhum Boşnak lider Aliya İzetbegovic'in kaçırıldığı 2 Mayıs 1992 gününün geldiğini belirten Beslija, şunları anlattı:

"O gün de Yugoslav ordusu, Bosna Hersek'i işgal etme anında müzakerelerden dönen Aliya İzetbegovic'i tutukladı. Planları, aslında Aliya'nın öldürülmesi ve yerine Fikret Abdic'in getirilmesiydi. Ancak başarılı olamadılar. Hatta, Abdic'in savaş suçlusu Ratko Mladic ile görüştüğünü ve onunla birlikte hareket ettiğini sonradan gördük savaş başladığında. Daha sonra 1993 senesinde Krajina'da Fikret Abdic yanlıları özerk bir devlet yapısını oluşturmaya kalkıştılar ama Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu, Abdic'in ordusunu bertaraf etti. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve bir devlet var ortada. Bir ihanet şebekesi var. Ordu içerisinde de bir ihanet söz konusu. Seçilmiş cumhurbaşkanına suikast planı ve devleti ele geçirme planı da ortada. Yani her şey çok benziyor. O gece, bu olaylar yaşanırken aklıma bu benzerlikler geldi."