Bu yaklaşımın sebepleri arasında Avrupalılar için Türkiye'nin anlaşılması zor bir ülke olmasının da etkisi bulunduğunu ifade eden Vesterbye, "Ayrıca darbe girişimi hiç beklenmiyordu. Değerlendirmelere göre, darbe girişiminin arkasında Gülen grubu ve ordu içerisindeki bazı yapılar vardı. Her ikisinin de gizli, şeffaf olmayan yapılar olması ve bunlar hakkında bilgi bulunmaması da (eleştirilerde) etkili oldu" diye konuştu.
"Tam bir kopma veya bundan daha fazla eleştiri görmek imkansız"
Tepkilerde, Avrupa'da son yıllarda etkin olan Türkiye hakkındaki olumsuz tavrın da etkisi bulunduğunu belirten Vesterbye, birçok gazetecinin geçmiştekilerin etkisinde kalarak hareket etmiş olabileceğini kaydetti.
Avrupa'da Türkofobinin hala var olduğuna dikkat çeken Vesterbye, ancak bununla beraber AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerin çok boyutlu olarak ele alınması gerektiğini ifade ederek "Örneğin sığınmacı krizi, ılımlı İslam anlayışı oluşturma, terörle mücadele ve savunma konuları çok önemli. Bu yüzden de tam bir kopma veya bundan daha fazla eleştiri görmek imkansız" dedi.
"Türkiye'nin önemini küçümsememeleri çok önemli"
AB liderleri için Türkiye'nin önemini küçümsememelerinin çok önemli olduğunu kaydeden Vesterbye, "Önümüzdeki dönemde tam da saydığım nedenlerden dolayı Türkiye'yle daha fazla angaje olacaklarını düşünüyorum. Türkiye sığınmacı krizi konusunda hayati bir rol oynuyor. Türkiye olmadan Almanya ve diğer ülkeler ulusal çıkarlar konusunda zorluk yaşayacaktır. Bu ulusal çıkarlar da Türkiye'nin hayati bir rol üstlendiği istikrarlı bir sığınmacı akışıdır" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'deki uzlaşı, Batı'daki söylemi değiştirir"
Darbe girişimi sonrası Türkiye'de siyasi partiler arasında varılan uzlaşıya dikkat çeken Vesterbye, "Laik ve milliyetçi olan muhalefet partileri AK Parti hükümetiyle bir araya geliyor. Bu son beş yıldır görülmeyen bir şeydi. Avrupalı diplomatlar ve medya bunun önemini anlar anlamaz, söylemlerde bir değişiklik olabilir ve Türkiye'nin potansiyelinin farkına varabilirler" diye konuştu.
AA