Vergi Dairesi’nin çocuk bakım yardımı skandalında mağdur olan bir kadın, belediyeden talep ettiği hac ziyareti ve elektrikli bisiklet isteğine ret cevabı alınca mahkemeye başvurdu. Davacı kadın, bu taleplerinin kendisine yeni bir başlangıç yapabilme imkânı tanıyacağını ve ruhsal olarak iyileşmesi için hayati önem taşıdığını savunuyor. Davalı Deventer Belediyesi ise kadına şimdiye kadar çok fazla yardımda bulunulduğunu ileri sürerek bu isteklerin karşılanmayacağını belirtiyor. Davanın ilk duruşması perşembe günü Zwolle Mahkemesi’nde görüldü.
Vergi Dairesi’nde skandal ve devletin tazmin programı
Hollanda Vergi Dairesi (Belastingdienst) yıllar boyunca binlerce aileyi haksız yere çocuk bakım yardımı dolandırıcılığıyla suçlamıştı. Bu skandal, ailelerin ağır maddi ve psikolojik zararlar yaşamasına, hatta çocuklarının ellerinden alınmasına yol açmıştı.
Devlet, mağdurların uğradığı zararları telafi etmek ve yeniden hayata tutunmalarını sağlamak için son yıllarda çeşitli destek programları başlattı. Buna göre, mağdurlara en az 30 bin euro tutarında tek seferlik tazminat ödenirken; borçların çözümünde yardım, psikolojik destek ve barınma desteği gibi ek imkânlar da sunuldu. Tüm bu yardımlar, mağdurların yaşanan acıları geride bırakmaları ve yeni bir başlangıç yapabilmeleri amacıyla hazırlandı. Her mağdur için ayrıntılı bir eylem planı da oluşturuldu.
Hac ziyareti ve elektrikli bisiklet
Deventer’da yaşayan Müslüman bir kadın, yaşadığı mağduriyetten sonra hem ruhsal sağlığının düzelmesi hem de hayatında yeni bir başlangıç yapabilmesi adına belediyeden Mekke’ye hac ziyareti ve elektrikli bisiklet masraflarının karşılanmasını talep etti. Belediye bu talebi reddetti. Kadın bunun üzerine mahkemeye başvurdu.
AD Gazetesi'nin aktardığına göre Zwolle Mahkemesi’nde görülen davada belediye, söz konusu aileye bugüne kadar defalarca destek verdiğini ve birden fazla eylem planı hazırlandığını açıkladı.
Davada ortaya çıkan bilgilere göre belediye geçmişte kadının psikolojik destek giderlerini karşıladı. Ayrıca, kadının evinde çıkan bir yangının ardından yeni eşyaların alınabilmesi için binlerce euro tutarında maddi yardımda bulundu.
2023 yılında ise, ailenin zor durumda olması nedeniyle, sağlık sigortasındaki yıllık katkı payı (eigen risico) bir defaya mahsus olmak üzere yine belediye tarafından karşılandı. Bu yardımlar, ailenin yeniden bir başlangıç yapabilmesi ve yaşadıkları haksızlıktan kurtulmaları için sağlanan destekler arasında yer aldı.
“Zorunlu bir adım”
Davacı kadının avukatı, savunmasında müvekkilinin ruhsal iyileşmesinde hac ziyaretinin “zorunlu bir adım” olduğunu belirtti ve “hayati önemde” olduğunu dile getirdi.
Müvekkilinin ayrıca evde bakım hizmetlerinde çalıştığını, bu nedenle farklı adreslere gidip geldiğini ve elektrikli bisiklete ihtiyacı olduğunu aktardı. Toplu taşıma ile yolculuk yapmanın veya oğlunun arabasını paylaşmanın müvekkili için mümkün olmadığını savundu.
“Sonu açık uçlu bir destek olamaz”
Kadının taleplerini reddeden Deventer Belediyesi ise mahkemede net bir tavır aldı. Belediye yetkilileri, kadının son dönemde birçok yeni başvuru yaptığını, bunlardan bazılarının (örneğin sağlık sigortasındaki muafiyet bedelinin tekrar ödenmesi gibi) daha önce karşılanmış kalemleri içerdiği için reddedildiğini belirtti.
Belediye adına konuşan temsilci, “Bu, açık uçlu bir düzenleme değil. Bugüne kadar oldukça cömert davrandık. Ancak şimdi yeniden altı yeni başvuru yapılmış. Bir insan kaç kez yeni bir başlangıç yapabilir? Bunu sorguluyorum.” ifadelerini kullandı.
Aynı temsilci, sağlık sigortası katkı payına ilişkin taleple ilgili olarak da “Bunu 2023’te zor koşullar nedeniyle bir defaya mahsus karşıladık. Ama bunu sürekli yapamayız. Eğer bunu rutin hale getirirsek, artık sosyal destek değil, gelir politikası uygulamış oluruz. Her vatandaş kendi katkı payını ödemekle yükümlüdür.” dedi.
“Onun yerine karar verilemez”
Kadının avukatı ise belediyenin yaklaşımını eleştirerek, “Bir şeyin gerekli olmadığını söylemek kolay. Ancak müvekkilimin yerine karar veremezsiniz. Müvekkilim için bu talepler, yeniden ayağa kalkmak ve hayatını sıfırdan kurmak açısından gerekli. Zaten bu düzenlemenin adı da boşuna ‘geniş kapsamlı destek’ değil.” ifadelerini kullandı.
Karar altı hafta içinde
Mahkeme, kadının taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağına henüz karar vermedi. Dava ile ilgili kararın altı hafta içinde açıklanmasına hükmedildi.
©Sonhaber.eu