DÜNYA

Dünya’da çocuk sahibi olmak isteyen kişilerin sayısı düşüyor

Birleşmiş Milletler’e göre ekonomik zorluklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği, birçok kişinin çocuk sahibi olma isteğini bastırıyor.

Abone Ol

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yapılan bir ankete göre, gençler artan küresel krizler ve ekonomik güvensizlik nedeniyle çocuk sahibi olmaktan vazgeçiyor. On dört farklı ülkeden on dört bin kişiyle yapılan ankete göre; katılımcıların beşte biri, dünya genelindeki sorunlar yüzünden daha az ya da hiç çocuk istemediğini belirtiyor. Yaklaşık %40’ı ise ekonomik güvensizliğin aile kurma kararlarını doğrudan etkilediğini ifade ediyor.

Raporda, dünya genelinde birçok kişinin “aile kurma hayalini gerçekleştiremediği” ifade ediliyor. Ankete katılan kadınların %92’si, erkeklerin %93’ü en az bir çocuk sahibi olmak istediklerini söylüyor. Çoğu kişi iki çocuk tercih ederken, 50 yaş üzerindeki katılımcıların %31’i beklediklerinden daha az çocuk sahibi olduklarını belirtiyor.

  • Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.

Finansal faktörler baskın geliyor
Çocuk sahibi olmaktan vazgeçmenin en büyük nedeni %39 oranla finansal belirsizlik. İşsizlik, yüksek kira, pahalı çocuk bakımı ve eğitim masrafları başlıca sebepler arasında. Macaristan, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde de her beş kişiden biri bu gerekçeyle çocuk sahibi olmaktan vazgeçiyor.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği de etkili
BM raporuna göre, kadınların ev işleri ve çocuk bakımının büyük kısmını üstlenmesi çocuk sahibi olmak konusunda önemli bir engel oluşturuyor. Bu yük, özellikle çalışan kadınların çocuk sahibi olma kararını zorlaştırıyor. Erkekler ise iş ve aile planlaması arasında daha az baskı hissediyor.

UNFPA’dan hükümetlere çağrı
UNFPA, yeni raporunda hükümetlere çağrıda bulunarak uygun fiyatlı konut, istihdam olanakları ve ebeveyn izni gibi alanlara daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, üreme sağlığı hizmetlerinin ve bu konudaki bilgilendirmenin geliştirilmesi gerektiğine de dikkat çekildi.

Birçok ülke doğum oranlarını artırmak için teşvikler sunuyor. Ancak UNFPA, çocuk parası gibi uygulamaların etkisiz olabileceği ve insan hakları açısından risk taşıyabileceği uyarısında bulunuyor.

Raporda sadece doğum oranlarına odaklanmanın yeterli olmadığı belirtiliyor. Göç, bebek ölümleri ve cinsiyet oranları gibi faktörler de nüfus yapısını etkiliyor. Araştırmacılar, esas önemli olanın insanların istedikleri kadar çocuk sahibi olabilmesi olduğunu vurguluyor.

Bunun için doğurganlık tedavileri, doğum öncesi sağlık hizmetleri ve kapsamlı ebeveyn izinleri gerekiyor. Ayrıca çocuk bakım hizmetlerine erişimin artırılması ve kadın-erkek eşitsizliğinin azaltılması da önem taşıyor.

Eşitlik ve seçme özgürlüğü önemli
Bazı uzmanlar UNFPA raporundaki bulguların aynısının Hollanda için de geçerli olduğunu belirtiyor. Bir ülkede nüfusun dengede kalması için kadın başına ortalama 2,1 çocuk düşmesi gerekiyor. Hollanda’da bu oran 1,49. Bu, doğal nüfus azalmasına işaret ediyor. Kimi uzmanlar bu durumun çevresel açıdan olumlu olabileceğini savunsa da ekonomik açıdan yaşlanan nüfus sosyal sistemin geleceğini tehdit ediyor. Artan yaşlı nüfusun bakım ihtiyacı da hızla büyüyor.
©Sonhaber.eu