Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Almanya, göç ve iltica politikalarında son dönemde sıkılaştırmaya gitmesine rağmen 2025 yılında aile birleşimi kapsamında yüksek sayıda vize vermeyi sürdürdü. Resmî verilere göre, yılın ilk 11 ayında 100 bini aşkın kişiye aile birleşimi vizesi verildi. Bu vizelerden en fazla yararlanan grubu Türk vatandaşları oluşturdu.
Deutsche Welle’nin, Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025 verilerine dayandırdığı habere göre, Ocak–Kasım döneminde en fazla başvurusu onaylanan ilk beş ülkenin vatandaşlarına toplam 101 bin 756 aile birleşimi vizesi düzenlendi. Bu kapsamda 14 bin 907 Türk vatandaşının vize başvurusu kabul edildi.
Türk vatandaşlarını sırasıyla 13 bin 148 Suriyeli, 9 bin 286 Hindistanlı, 7 bin 143 Kosovalı ve 4 bin 426 Arnavut izledi.
Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.
Veriler, aile birleşimi vizelerinin önemli bir bölümünün çocuklar için düzenlendiğini ortaya koydu. Toplam 37 bin 227 vize, çocukların Almanya’da yaşayan ebeveynlerinin yanına gelmesi amacıyla verildi. Buna karşılık yaklaşık 3 bin 500 vize, ebeveynlerin çocuklarının yanına taşınabilmesi için düzenlendi.
Almanya’da yaşayan yabancıların eşleri için 44 bin 426 aile birleşimi vizesi verilirken, Alman vatandaşlarının yabancı uyruklu eşleri için düzenlenen vize sayısı 16 bin 298 olarak kayıtlara geçti.
Aile birleşiminde kimler başvurabiliyor?
Aile birleşimi hakkı genel olarak çekirdek aileyle sınırlı tutuluyor. Bu kapsamda eşler ve reşit olmayan çocuklar başvuru yapabiliyor. Sınırlı sayıdaki istisna ise özel mağduriyet durumları için geçerli oluyor. Mart 2024’te yapılan koalisyon düzenlemesiyle, yüksek nitelikli çalışanların ebeveynleri ile kayınvalide ve kayınpederlerinin de belirli şartlar altında vize kapsamına alınması sağlandı.
Öte yandan Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olmak üzere, sınırlı koruma statüsüne sahip kişilerin aile birleşimi hakkı iki yıl süreyle askıya alındı. Bu düzenlemeden özellikle Suriyeli göçmenler etkilendi. Yeni uygulamayla birlikte, bu statüdeki kişilerin yalnızca istisnai mağduriyet hâllerinde eşlerini ve küçük yaştaki çocuklarını yanlarına alabilmelerine izin veriliyor. Buna karşın, iltica hakkı tanınmış kişilerin aile birleşimi hakkı korunmaya devam ediyor.
Uygulamada ne değişti, ne değişmedi?
Almanya’da aile birleşimi başvurularında temel çerçeve büyük ölçüde korunuyor. Aile birleşimi hakkı esas olarak eşler ve reşit olmayan çocuklarla sınırlı olmaya devam ediyor. Başvurularda yeterli konut şartı, düzenli gelir beyanı ve temel Almanca bilgisi kriterleri geçerliliğini koruyor. Bu şartlar, başvuru sahiplerinin Almanya’daki yaşam koşullarını sürdürebileceğini belgelemeyi amaçlıyor.
Buna karşın, son dönemde başvuru süreçlerinin uzadığı ve incelemelerin daha ayrıntılı hâle getirildiği belirtiliyor. Konsolosluklarda randevu sürelerinin uzaması ve belge kontrollerinin sıkılaştırılması, başvuruların sonuçlanma süresini etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Yetkililer, iltica hakkı tanınmış kişilerin aile birleşimi başvurularında mevcut yasal haklarda bir değişiklik yapılmadığını vurguluyor.
Önümüzdeki döneme ilişkin beklenti
Uzmanlar, Almanya’da aile birleşimi vizelerinin tamamen durdurulmasının kısa vadede öngörülmediğini belirtiyor. Mevcut düzenlemeler doğrultusunda aile birleşiminin, entegrasyon politikalarının bir parçası olarak görülmeye devam edeceği değerlendiriliyor. Ancak sınırlı koruma statüsüne sahip kişiler için getirilen kısıtlamaların, önümüzdeki dönemde vize sayılarını sınırlı ölçüde etkileyebileceği ifade ediliyor.
Yetkililer, göç politikalarında güvenlik ve kontrol unsurlarının öne çıkarılacağını, buna karşın hukuki statüsü net olan başvuru sahiplerinin aile birleşimi haklarının korunacağını bildiriyor. Bu nedenle, aile birleşimi vizelerinde ülkelere göre dağılımın ve yıllık toplam sayıların dönemsel dalgalanmalar gösterebileceği, ancak sistemin tamamen askıya alınmasının gündemde olmadığı belirtiliyor.
©Sonhaber.eu