Sandık başlarında 5 gün

Abone Ol

Çok şükür korkulan olmadı.

Oy verme işlemenin ilk günü AK Parti İstanbul Milletvekili ve Yurtdışı Seçim Koordinasyonundan sorumlu Mustafa Yeneroğlu ile UETD Hollanda Başkanı Turan Atmaca, Hollanda’da üç seçim bölgesinden biri olan Den Haag’da karşılaştık.

Kantin olarak kullanılan salonda CHP’lilerin maslarına oturdular, çay kahve içip sohbet ettiler.
O sosyal medyadaki tartışmalarının bir kelimesi bile yoktu sohbetlerinde.

Hatta bir ara fotoğraf çekerken, Evetçileri Hayorcılar doyurdu diye başlık atacağım, diye espiri yapma gereği duydum. Hepsi gülüp geçtiler.

Sonuçlar ne çıkarsa çıksın, demokratik haklarını kullanmak için sandık başında görev alanlar, oy vermek için kilometrelerce yol kat edenler gerçekten demokrasiye, çıkacak sonuçlara saygılı insanlardı.

Anladım ki asıl ortamı gerenler, konuşunca mangalda kül bırakmadığı halde gelip oylarinı kullanmayanlarmış!

Bu konuda sosyal medya hesabımdan yaptığım paylaşım hem evet hemde hayır oyu verecekler tarafından beğeni yağmuruna tutuldu.
Okumayanlar için 8 Nisan tarihli paylaşımımı bir kez daha yazıyorum: Ne evet diyenler hayır diyenleri ne de hayır diyenler evet diyenleri değiştiremez. Onlar sandığa fikri sabit gider, oylarının rengi ne olursa olsun saygı duyarım, herkes de zaten birbirine saygılı. 4 gündür Hollanda'da bunu gözlemledim, memnun oldum. Fakat asıl sorun ve seçimlerin, referandumların kaderini belirleyenler oy hakkını kullanmayanlardır. Avrupa'da bu oy kullanmayanlar demokrasinin ve sandıkların embesilleridir. Ve Avrupa'da sayıları yüzde 50 civarındadır bu klavye kahramanı, demokrasi düşmanlarının... 

Ben gerek Den Haag seçim bölgesinde gerekse Amsterdam bölgesinde gördüğüm manzaradan yola çıkarak, fikirleri, renkleri, siyasi düşünceleri ne kadar farklı; ne kadar biribirne ters olsa da aynı coğrafyanın suyunu içmiş, ekmeğini yemiş insanlar arasına ekilen kin ne nefret tohumları asla yeşermeyecektir.

Deventer bölgesine gideceğim gün bir arkadaşımızın ölüm haberi ve cenzesine katılmam dolayısı ile gidemedim.

Bu referandum yurtdışındaki vatandaşlarımızın bulundukarı ülkelerden Türkiye için sandık başına 4. kez gidişleri. Dördünde de dostluk, hoşgörü ve anlayış kazandı.

Haliyle seçim bölgelerinde görevli herkesin vatandaşlara büyük özveri ile birer piskoloğ gibi yaklaştıklarına şahit oldum. Sandık mahallerinde bir olay yaşanmadıysa sandık görevlilerinin payları büyüktür.

Haliyle Hollanda’da üç sandık bölgesinin başkanları, baş sorumluları o bölgenin başkonsolosları idi.
Rotterdam Başkonsolsos Sadin Ayyıldız; Amsterdam Başkonsolos Tolga Orkun, Deventer, Başkonsolos Zafer Ateş görev yaptıkları arkadaşlarına ve vatandaşlara karşı işini mükemmel yapan birer orkestra şefi gibiydiler. Hollanda’da Türkiye için demokrasi şölenin huzur içinde geçmesinin mimarları üç başkonsolosumuz nezdinde tüm emeği geçenleri ve oy vermeye gelenleri kutluyorum.

11 Mart gecesi Rotterdam’da yaşanan olaylardan sonra zirve yapan korkularım yerini mutluluğa bırakırken, Den Haag, Amsterdam, Deventer emniyet güçlerine ve Hollanda’ hükümetine; 57 yıllık hayatının 32 yılını Hollanda’da geçiren, Türk asıllı bir Hollandalı olarak çok çok teşekkür ediyorum.

Son aylarda 400 yıllık Hollanda-Türkiye ilişkilerinde, dostluğuna düşen gölgenin, karabulutların tez zamanda dağılacağına inancım bir kat daha arrtı.

Yıllardır görmediğim, görmek istediğim insanların çoğunu bu 5 günlük oy verme sürecinde görmüş olmam da bana ayrı ayrı mutluluk yaşatmaya yetti de arttı bile

Yavuz Nufel