Hollanda’da ilk kez bir mahkeme, Veenendaal Belediyesi’nin Taubah Camii ve ilgili vakıf hakkında gizlice yürüttüğü araştırmanın hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Bu karar, ülkede belediyelerin Müslüman topluluklara yönelik özel şirketler eliyle yaptırdığı araştırmaların yargı denetimine takıldığı ilk örnek oldu.
Araştırma şirketi NTA, 2018 yılında Veenendaal Belediyesi’nin talebiyle kentteki Müslüman toplulukta radikalleşme olup olmadığını belirlemek amacıyla gizli bir araştırma yürüttü. Taubah Camii ve camiye bağlı topluluk bu kapsamda mercek altına alındı. Ancak cami yönetimi araştırmadan haberdar edilmedi.
Belediye, olası bir selefi (salafist) ağdan duyulan endişeler nedeniyle bu araştırmayı yaptırdığını ve bu yönde bazı uyarıların Müslüman topluluğun içinden geldiğini savundu. Gelişmeler, 2013 ile 2018 yılları arasında Hollanda’dan bazı Müslümanların IŞİD'e katıldığı dönemde yaşandı. Belediye, araştırmanın Ulusal Terörle Mücadele ve Güvenlik Koordinatörlüğü’nün (NCTV) tavsiyesi üzerine yapıldığını ifade etti.
Belediye tazminat ödemek zorunda
Mahkeme, bu durumun kişisel gizliliğin ihlali anlamına geldiğine ve belediyenin oluşan zarardan sorumlu olduğuna karar verdi. Taubah Camii’nin avukatına göre, tazminat miktarı daha sonra belirlenecek.
E-posta kayıtlarına göre belediye, hazırlanan raporu camiye herhangi bir görüş hakkı tanımadan bazı bakanlıklarla paylaştı. Daha önce NRC ve Spotlight Araştırma Merkezi, raporun Hollanda istihbarat servisi AIVD’ye de iletildiğini yazmıştı. Belediye, daha önce görülen davada bu iddiayı açıkça reddetmedi.
Mahkeme, Veenendaal Belediyesi’ne, raporun kimlerle paylaşıldığını 30 gün içinde Taubah’ın avukatlarına bildirme zorunluluğu getirdi. Aksi takdirde belediye her gün için 1000 euro ceza ödeyecek. Bu miktar toplamda 25 bin euroya kadar çıkabilecek.
Belediye Başkanı Kats: Sert karar
Veenendaal Belediye Başkanı Kats, mahkeme kararını “sert bir hüküm” olarak nitelendirerek, “Bu kararı belediye olarak kendimize bir uyarı olarak alıyoruz,” dedi. Kats, belediyenin bu araştırma talimatını vermemesi gerektiğini kabul ettiklerini belirterek hem karardan hem de ortaya çıkan sonuçlardan dolayı özür diledi.
Kats, yayınladığı açıklamada, “Bugün Taubah Vakfı ile şahsen iletişime geçerek bu özrü ilettim. Güveni yeniden inşa etmek ve barışçıl bir toplum için birlikte çalışmak adına elimizden geleni yapacağız,” ifadelerini kullandı.
K9:Bağımsız soruşturma talebi
Yüzlerce cami ve İslami kurumu temsil eden K9 Platformu, karara ilişkin yaptığı açıklamada, Hollanda’da Müslümanların temel haklarının ciddi ve sistematik biçimde baskı altında olduğunu belirtti ve ulusal düzeyde bağımsız bir soruşturma talep etti.
CMO: “Kırk yıl geçse de sana güvenmiyorlar”
Hollanda Müslüman Kuruluşları İstişare Organı (CMO) da devlet kurumlarının Müslümanlara karşı temel yaklaşımının güvensizlik olduğunu vurguladı. CMO Başkanı Muhsin Köktas, NTA olayıyla birlikte Müslümanların bu ülkede kendilerini dışlanmış hissettiklerini dile getirerek, “Bu ülkede kırk, elli yıldır yaşayıp çalışsan da hâlâ sana güvenilmiyor,” yorumunu yaptı.
Belediyelerin gizli araştırmaları
NTA şirketinin en az 9 farklı belediye için bu tür araştırmalar yaptığı biliniyor. Bu belediyelere karşı da davalar açıldı. Şubat ayında mahkeme, Delft Belediyesi’nin yürüttüğü araştırmanın temel hakları ihlal etmiş olabileceği ve hukuka aykırı şekilde hareket edildiği yönünde kanaat bildirdi.
Bu yılın başlarında, bölgesel ombudsman da benzer bir olayda Almere Belediyesi’nin camilerle ilgili gizli araştırmasında ciddi ihmaller olduğunu açıklamıştı. Belediyenin, araştırmayı başlatırken insan haklarının ya da bireylerin mahremiyetinin ihlal edilip edilmeyeceğini yeterince değerlendirmediği belirtilmişti. Amsterdam Metropol Ombudsmanı Munish Ramlal’ın raporunda, din özgürlüğünün yalnızca ibadet hakkını değil, insanların sonradan izlendiklerini hissetmemesini de kapsadığı vurgulanmıştı.
©Sonhaber.eu