Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.
Hollanda’nın Maastricht kentindeki UMC+ Hastanesi, nadir görülen genetik bir hastalıkla mücadele eden ve yapay solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdüren 3 yaşındaki bir kız çocuğunun tedavisini durdurma kararı aldı. Aile bu karara itiraz ederek mahkemeye başvurdu. Ancak mahkeme, hastaneyi haklı buldu ve kız çocuğunun fişinin çekilmesine hükmetti.
Heerlen’e bağlı Hoensbroek belediyesinde yaşayan aile, kızlarının hâlâ hayatta kalma şansı olduğunu ve tedavinin sürmesi gerektiğini savundu. Ancak hastanede görevli doktorlar, küçük kızın iyileşme ihtimalinin bulunmadığını, yaşadığı durumun “umutsuz ve ağır bir ıstırap” içerdiğini ve beyin işlevlerinin büyük ölçüde durduğunu belirtti. Ayrıca, devam eden yapay solunumun da tıbbi olarak faydasız olduğunu vurguladı. Bu görüş, Erasmus MC başta olmak üzere iki farklı hastaneden alınan ikinci görüşlerle de desteklendi.
Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın.
Kız çocuğunun büyük oranda felçli olduğu, yalnızca elleri, bilekleri ve göz kapaklarını hareket ettirebildiği kaydedildi.
Ailenin avukatı Nino Pennino, çocuğun göz kırparak ailesiyle iletişim kurabildiğini ve bu nedenle “katlanılamaz bir acı” içinde olmadığını savundu. Aile, kızlarının yaşama hakkı olduğunu ve onun için mücadele etme şanslarının ellerinden alınmaması gerektiğini ifade etti.
Dava sürecinde aile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan yaşam hakkı ve din özgürlüğü maddelerine atıfta bulundu. Müslüman olan aile, kalp atmaya devam ettiği sürece bir hastanın tedavisini sonlandırmanın İslam inancına aykırı olduğunu dile getirdi. Ancak mahkeme, hastanenin ve doktorların kararını haklı buldu.
Mahkeme, “Kız çocuğunun ciddi şekilde acı çektiği, farklı doktor ve hemşirelerin ifadeleriyle sabittir. Bu nedenle hastanenin kararı doğru ve dikkatle alınmıştır” açıklamasında bulundu.
Ayrıca, böylesine hassas bir konuda karar verme yetkisinin doktorlara ait olduğunu ve hastanenin süreci son derece özenli yürüttüğünü vurguladı.
Ailenin karara itiraz hakkı bulunuyor, ancak şu ana kadar temyize başvurup başvurmayacakları netlik kazanmış değil.
©Sonhaber.eu
Fotoğraf: Vikimedia