Erbakan, vefatının 6'ncı yıldönümünde anıldı
Ramazan Oturak tarafından sunulan programın açılış konuşması Saadet Partisi Hollanda Temsilciliği Başkanı Bayram Başalan tarafından yapıldı. Konuşmasına, Erbakan Hoca’nın İslam’la alakalı önemli tesbitlerini ifade ederek başlayan, Başalan özetle şunlara değindi: “Erbakan Hocamızı 6’ncı vefat yıldönümünde onu rahmet ve saygıyla anıyoruz. O, 7 milyar insanın saadetinden başka bir şey istemedi. Biz son nefesimize kadar Erbakan Hocamıza ve onun davasına sadakatten asla ayrılmayacağız. Onun emanet ettiği davada temizlikçi olmak, diğer davalarda en büyük makamlarda olmaktan daha büyük şereftir”.
Gökkuşağı sanatçılarından Burak Tanrıverdi ve Ali Turanoğlu’nun okudukları “Savunan Adam” ezgisi, duygu dolu anlar yaşanmasına sebep oldu.
Erbakan’ın hayatını, mücadelesini anlatan video görüntülerinin ardından Osman Tunç, Erbakan’ın “Gençliğe Hitabe”sini okudu.
Ardından, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu telefonla programa katılarak katılımcıları selamladı.
35 yıldır Erbakan Hoca’nın Özel Kalem Müdürü olarak yanında bulunan İbrahim Titiz, Erbakan’ın anne tarafının anıldığı lakap olan “Öküzoğulları”nı şu cümlelerle açıklayarak konuşmasına başladı: Osmanlı, ordu için yardım topluyor. Yardım için gelen heyeti doyurmak için Erbakan’ın anne tarafı bir öküz kesiyor ve öküzün derisinin alabildiğince altın doldurarak orduya destek oluyor. Bu yüzden bu lakapla anılmışlardır.
Erbakan Hoca’nın, kendisini, çoluk çocuğunu düşünmediğini, inancından taviz vermediğini, Hakkı hâkim kılmak için yola çıktığını ifade eden Titiz, özetle şunlara değindi: “Millî Nizam partisinin isim babası Eşref Edip, Hocamızı şöyle tarif ediyor: ‘Güzel bir siması var. Başı dimdik tutuyor. Kibirli değil, vakur. Asık suratlı değil, güler yüzlü... İnandığı, bağlandığı ve bütün emirlerini yerine getirdiği İslâmiyet'in temizliği yüzünde billurlaşmış, yavaş sesle ve çok düzgün bir Türkçeyle konuşuyor... Kızmıyor... İcabında en saçma şeyi bile sonuna kadar dinliyor. Konuşunca çok ikna edici... Dediklerinin doğruluğuna en aksi insanı, en ters fikirliyi bile inandırıyor. Çünkü söylediklerine önce kendisi inanıyor. Bilgi ve ilim sahibi, Halk çocuğu... Halkını çok iyi tanıyor’.
Ona göre ehveni şer yoktu. Sadece Hakk vardı. Hatta ehveni şerden şedit bir şey yoktu. Zira aldatması kolaydı. Hakkı temsil etmiyorsa çokluk neye yarar ki. Hocamız, kapatılan 5 partisinin beratıyla Rabbinin huzuruna gitti. Partilerin kapatılma gerekçesi ise hep aynıydı: “Siz İslam’ı ve Osmanlı’yı temsil ediyorsunuz…” O da bu gerekçelerden onur duyardı. Zira onlar da Hakk yolunun yolcusu olduğuna şahitlik ediyorlardı.
Günün ikinci konuşmacısı SP Genel İdare Kurulu Üyesi Selman Esmerer ise, Erbakan Hoca ile alakalı çok kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi. Gerek koalisyon gerekse Refah-Yol hükümetleri döneminde Erbakan Hoca’nın bu ülke ve insanları için neler yaptıklarını anlatan Esmerer, kısaca şöyle konuştu: “Erbakan’ı anlamanın anmaktan daha önemli olduğunu dile getirerek, “Onun açtığı ufuk, çizgi, vizyon ve misyonu devam ettirecek öğrenciler olmalı. “Merhum hoca 84 yaşına kadar Osmanlı’nın dağılmasıyla boşta kalan ümmetin bir araya gelmesi için ‘yeniden büyü Türkiye, yeni bir dünya, insanlığın saadeti’ çağrısıyla çok çalıştı. İslam dünyasıyla Batı dünyası arasında teknoloji farkı çok açılmıştı. Erbakan başta Türkiye’nin bu farkı kapatması gerektiğine vurgu yaptı sürekli. Erbakan Hocamız, yerli üretime çok değer verirdi. Onun tek derdi vardı; bu ülkenin kalkınması ve gelişmesi. Batı’nın teknolojisini yakalamak istiyordu. Matematiği çok iyi biliyordu ve her şeyi matematikle ifade ediyordu.”
Program, hediye takdimi ve Zekeriya Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim ve dua ile sona erdi.
Zeynel Abidin