Siyasetten nemalananların ülkesi olduk..!
Yoksa bir yerlerde adamın, senden bir maydanoz olmaz…
Milyonlarca Üniversite mezunu genç insanımız sokaklarda mutsuz ve sağlıksız geleceğine umutsuzca bakar halde dolaşıyorsa eğer;
Bana istediginiz kadar onu yaptık bunu yaptık söyleyin İNANDIRAMAZSINIZ..!
T.C Devleti ve Hükümetleri uğraşıyor, didiniyor yeni projelere imza atıyorlar EYVALLAH..!
Lakin;
İnsanlarına aş, iş gelecek vaad edemiyorlar..!
1350, - TL ile bu ülkede geçinilmeyeceğini, bir gençin ihtiyaçlarını karşılanmıyacağını, evlenen iki genç çalışsa bile bu ücret üzerinden asla çocuklarına bir gelecek hazırlayamıyacaklarını bizi yönetenler çok iyi biliyorlar..Lakin bunları iyileştirdiklerinde, insanlara rahat bir yaşam sağlandığında kendi koltuklarında yıllarca rahat oturup SİYASETİN nimetlerinden yararlanamıyacaklarını çok iyi biliyorlar..
Ben soruyorum?
Bir aylığına kendilerini bu gençlerin ve bu mutsuz, huzursuz, geleceğine sağlıkla bakamayan gençlerin ve insanların yerine geçsinler, yalnızca bir aylığına geçinmeye çalışsınlar bu asgari ücretle..!
Yalnızca bir aylığına lütfen fazla bir şey istemiyor sizden insanlar..!!
1350, TL ile bir AY geçinsinler.. Hadi bakalım.. Varmı böyle bir babayiğit..?
NE YAPILMALI.?
Öncelikle % 50 lere dayanan KAYIT DIŞI EKONOMİ’ yi kayıt altına almalıdırlar..
Vergi vermemeye çalışanlarla mücadele edilmelidir..Vergi veren çalışan işçi memur dışında olan öncelikle EMLAK zengini insanlardan, aldıkları kira gelirlerini saklayan KİRA zengini insanlardan, çalıştırdığı insanların ücretlerini tam olarak göstermeyen iş verenlerden, alım-satım yapanlardan, aldıkları hizmet ücretlerini tam olarak göstermeyenlerden V.S faturasız satış yapan, hizmet veren kurum ve kuruluşlardan alıncak vergilerle asgari ücret medeni ülkeler seviyelerine pekala çıkartılabilinir..
Mal mülk edinen kamu görevlileri, siyasiler, iş adamları sıkı denetime tabi tutulursa eğer, asgari ücret medeni ülkelerin seviylerine çıkartılabilir ve insanlara insanca yaşama hakkı verilebilinir..
Devletin kaynakları aktarılmada gerekli titizliğin gösterildiğine sahsim olarak inanmıyorum..!
Yıllarca benim ülkemde Başbakan’lar bile “ Verdimse ben verdim” diyebiliyorsa nasıl ADALET tahsis edilecektir..
Benim ülkemde Anayasayı bir kez çiğnemekle ne olur diyen Devlet Adamları oldukça nasıl ADALET tahsis edilecektir..
Siyasetin ve Kamu Görevlileri ve Bürokratların nerde nasıl harcama yaptığından, mal mülk edinmesinden, günlük aylık ve yıllık harcamalarından mutlaka denetlenmelidirler ki, ülkemin büyük çoğunluğunu teşkil eden gençlerimize daha yüksek bir asgari ücret tahsis edilebilsin..
Ama yapmazlar!! Yapamazlar!!
Çünkü oralara gelirken GEBE olmuşlarlar, boyun bükmüşler, sakşakçılık yapmışlar, imzalar vermişler, kendilerine dokunur..!
Çünkü yukarıda saydıklarımızın bir çoğunu zaten kendileri yapmaktadir..!
% 50 lere varan kayıt dışı ekonominin içinde SİYASETÇİLER vardır..!
Türk siyaseti, Bürokrası’sı, Kamu Görevlisi zaten kayıt dışının içinde dir..! Nemalanmıştır..!
Lakin “benim memurum işini bilir” anlayışı ile siyaset yapıla gelen benim ülkemde ADALET beklemek öküzün altında buzağı beklemek olur..
ADALET’ın olmadığı bir ülkede huzur, sağlıklı insanlar, ileri bir medeniyet, kültür, sanat, bilim adamları, sanatkarlar, uluslararası ödüller kazanan insanların varlığından söz etmek mümkün değildir..
Yıllarca ülkemde ki siyaset iktidari ile muhalefeti ile böyle gelmiş böyle gider anlayışı içinde bazen kavgalı görünsede arka planda sarmaş dolaş dudak dudağa aynı yüzlerle ve yıllarca çok az siyasi Liderlerle ülkemizi ve bizi yöneterek kendileri ve aile çevreleri ile siyaset arkadaşları bu ülkenin bütün olanaklarından yararlanarak zenginleşmişler, siyasetten çekilmeden önce kendilerini koruyacak yasaları çıkartarak şahane emeklilik dönemleri geçirerek yaşama veda etmişlerdir..
94 yıllık Cumhuriyet döneminde bu hal ve eda içinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir.!!
Pek azı şansız darbeler görmüşler, lakin onların yakınları, yakın siyasi arkadaşları, şaksakçıları, yağdanlıkları, onların saysesinde mal mülk edinmişler onlar idam edilirken veya siyaseten yok edilirken onlar İstanbul Boğazı’nda rakılarını yudumlamışlar veya karşı safta yerlerini alarak yıllarca beraber oldukları kader arkadaşlıklarını terk ederek kaderleri ile başbaşa bırakmışlardır..
94 yıllık Cumhuriyet tarihimizde SİYASET’ten nemalanan binlerce aile zenginleşmişlerdir..İsim isim saymaya kalksak bu sayfalar yetmez..
Her siyasi iktidar mutlaka ama mutlaka birilerini zenginleştirmiştir..!
Ben şahsim olarak yedikleri KUL HAKLARI’nı, yaptıkları ADALET’sizlikleri, heba olmalarına sebep oldukları CANLARI, kayıp olan YILLARI için HAK talep edecek olan T.C VATANDAŞLARI’nın HAKLARI için nasıl hesap vereceklerini düşünüyor ve HAKKIMI helal etmiyorum..
35 yıldır Teröre CAN veren Anadolu Toprakları’n daki gençcecik bedenler için “ŞEHİTLİK” ünvanı dışında, onlar ve aileleri için nasıl HAK ödeyeceklerini Yüce Allah’a bırakıyorum..
Yüce ALLLAH ADALET’te asla haksızlık yapmaz..!
35 yıldır kaç siyasetçinin çocuğu, yakını, akrabası, hısımı “ŞEHİT” oldu?
Bizim siyasetçimiz, Bürokratımız, Kamu Görevlimiz, Yöneticimiz, İş Adamı’mımız, Sendikacımız, STK cımız, Zenginimiz, Sprcumuz, Akademisyenımız ayrıcalıklı mıdır? Ki onların ACI’ları olmuyor..?
Bu Vatan, Bu Topraklar yalnızca “ŞEHİT “ düşenlerimizin toprağımıdır .?
Bu Toprakları yalnız ASKERLERİMİZ, POLİSİMİZ’ın mıdır ki hep onlar ölüyorlar bu VATAN için..?
Tamam Devlet’in paralı elemanlarıdırlar.. EYVALLAH!
Ama onlarında güvenliğini sağlamak için çözüm aramak, bulmak, Uluslararası İlişkiler kurmak , yasalar çıkartmak da SİYASETİN işi dimi.?
İktidari ile Muhalefeti ile ortak VATAN uğruna yasalar çıkartmak, çözümler üretmek de SİYASETİN işi iken; TBMM’de tekme tokat birbirine girmek, laf atmak, hakaret etmek, küsmek, senin düşüncen böyle benimkisi böyle diyerek, TBMM sin deki oturumları terk etmek ve bu şekilde hareket içinde olmak ne kadar AHLAKİ..?
Halkın OY’ları ile seçildiklerini unutarak gerek yönetime gelen, gerekse muhalefette kalan SİYASETİN birbirlerine karşı saygı ve kabullanmede gösterdikleri TAHAMMÜLSÜZLÜK ve SAMİMİYETSİZLİK Siyaset Kültürü’nden yoksun olduklarını göstermektedir.
Bu siyaset kültürsüzlüğünden ve Siyasi Parti Başkanlığı sultasından kurtulmadıkça Ülke Topraklarımız da ADALET – HUZUR – MEDENİ YAŞAM dan bahsetmek zor olacaktır.
Saygılarımla
Kamil Kopuz
İstanbul, Çamlıca 2 Mayıs 2016