Hollanda’nın önde gelen gazetlerinden De Telegraaf, akşam akşam öyle bir haber yayınladıki “ Pes doğrusu” dedirtecek türden. Paris’de geçtiğimiz Cuma akşamı meydan gelen terör saldırısının ardından sosyal medyada terör kurbanlarını desteklemek için profil resimlerini Fransız bayrağı yapma yarışı başladı. Bu yarışa katılanlarla, “Ankara’da benzeri bir olay yaşandı, neden o zaman profil resimleri Türk bayrağı yapılmadı” diyenler arasında başlayan söz/ mesaj dülellosunu  De Telegraaf gazetesi farklı bir açıdan sayfalarına taşıdı.

Sosyal medya hesabından '' Ankara’da benzeri bir olay yaşandı, neden o zaman profil resimleri Türk bayrağı yapılmadı” diyenleri destekleyen işadamlarımızdan Yasin Öztürk’ü De Telegraaf adeta günah keçisi ilan etti.

Haberi giriş anosunda daha cazip hale gertirmek için Yasin Öztürk’ü ,  “Hollanda-Türkiye Ticaret Odası Eski Genel Sekreteri” olarak lanse eden De Telegraaf, büyük bir haber yakalamış gibi haberi akşam saatlerinde internet sitesinden yayına verdi. De Telegraaf, bir süre önce Hollanda’dan Türkiye’ye kesin dönüş yapan Öztürk’ün 7 Haziran 2015 Türkiye Genel Seçimlerinde Ak Parti Hollanda Seçim Koordinasyon Başkan Yardımcısı olduğuna kadar dayandırarak sıradan bir olayı AK Parti’ye dayandırmayı başardı.

De Telefraaf’da yayınlanan haberi görür görmez Son Haber’i arayan Öztürk, şoke olduğunu, böyle bir haberin nasıl yapıldığına anlam vermediğini söyledi.

Dün akşam haberin yayınlanmasından bir kaç saat sonra bir basın bildirisi yayınlayan Öztürk, konuyu yargıya taşıyacağını vurguladığı bildiride Ali Osman Ok adlı şahsın da bu haberin hazırlanmasında payı olduğunu ifade ettiği bildiride kendisinin yargısız infaz edildiğini, bunun bir linç girişimi olduğunu belirttiği basın bildirisi şöyle:

Basın Açıklaması..

Kamuoyuna Saygıyla Duyrulur;

Bu akşam saat 21:08 de Hollanda da yayın yapan Telegraaf gazetesinin internet sitesinde şahsımla alakalı olan ama tamamen bilgim dışında benim duygu ve dğşüncelerimi yansıtmayan, tamamen kişilik hak ve hürriyetlerime karşı bir saldırı niteliği taşıyan, kişisel özgürlükler ve özel hayatın gizliliğinin ihlali noktasında bir haber yayınlanmıştır. 

Yapılan bu haberin beni Hollanda kamuoyuna karşı maksatlı şekilde itibar zedeleyici bir haber olduğunu ve şahsımı 12 yıldır severek yaşadığım Hollanda’da gerek HOLLANDA  toplumu, gerekse TÜRK Toplumu nezdinde küçük düşürücü ve rencide edici bir duruma düşürmek amaçlı yapıldığını bilmenizi isterim.

Ayrıca bu haberle birlikte hem şahsımın hem de mensubu oldugum AK PARTİ’NİN Batılı ülkelere  ve Barışa karşı gibi göstererek, teröre ve şiddete destek veren biri gibi göstererek beni ve Partimi hem dünya hem de Hollanda kamuoyu nezdinde bilinçli bir sekilde adeta haksız bir linç girişimine maruz bırakmaktadırlar.

Bu haberin yayınlanmasında Parmaığı olanları, kimler tarafından servis edildiğini, hangi amaca hizmet ettiklerini ve bu yalan haberin baş aktörü olan Ali Osman Ok ile birlikte hareket ettiği sahısları çok iyi bilmekte ve bu isimleri kamuoyuyla paylaşmakta hiç bir sakınca görmemekteyim.

Bir buçuk milyar kullanıcısı olan dünyanın en popüler sosyal medya portalı olan Facebook’taki şahsi sayfamda herkes gibi kimsenin kisisel hak ve hürriyetine, şahsi konumlarına hakaret etmeden demokratik hakkim olan insan hakları evrensel beyannamesinde dünyada yaşayan tüm insanlara tanınan düşünce ve ifade özgürlüğü hakkımı kullanarak son günlerde dünyada yaşanan terör olaylarına dair masumane şahsi düşüncelerimi beyan etmis bulunmaktayım.

Ancak bu ifadeler birilerini hiç hakları olmadığı halde rahatsız etmiş olacak ki beni ve sahip olduğum demokratik haklarimı ve ifade özgürlğümü kullanma hakkımı elimden almaya yönelik bu haber ile beni susturmaya çalısmaktadırlar. Avrupa insan hakları mahkemesinin güvence altına aldığı adaletin dünyadaki yegane temsilcisi, Adalet timsali ve Avrupa insan hakları mahkemseinin bulunduğu, insanların demokrasinin beşiği diye dünyada örnek gösterdigi HOLLANDA’DA düşüncelerimden dolayı Hollanda’nın en saygın gazetelerinden birisi olan telegraaf bana en ufak bir telefon acıp teyit bile etmeden benim bilgim dışında şahsımı Hollanda kamuoyu önünde rencide edici bir şekilde yalan ve taraflı bir haber ile beni demokrasinin beşiği HOLLANDA’DA yargısız infaz etmiştir.

Ayrıca haberde geçtiğimiz haziran ayında ayrıldığım ve cok güzel dostluklarımın olduğu ve severek çalıştığım HOLLANDA TÜRKİYE TİCARET ODASI GENEL SEKRETERİ olduğum belirtilmiş. Bu durumun bile haberin ne denli kasıtlı ve gerçeği ifade etmedigini ortaya koymaktadır.
Kaldı ki benimle şu an itibari ile hiç bir ilgisi olmayan benim eski çalıştığım Hollanda kamuoyunda nezih ve saygınlığı olan bir kurumu HTTO’da zan altında bırakmış hiç alakasi olmadığı halde çirkin bir iftiranin ortasına atmıştır.

Bu haberin yapılmasında yayınlanmasında ve kişisel hak ve hürriyetler ile ifade özgürlüğü ve demokratik haklar çerçevesinde haklarıma saldırıda bulunanlara karşı ADALETİNE SONSUZ GÜVENDİĞİM HOLLANDA ADALET MAKAMLARI NEZDİNDE TÜM YASAL HAKLARIMI KULLANACAĞIMI VE BU KURUM VE KİŞİLER HAKKINDA AVUKATLARIM ARACILIĞI ILE HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIMI KAMUOYUNA saygıyla bildiririm.

Saygilarimla

Yasin Öztürk
Yazin Öztürk ile ilgili De Telegraaf gazetesinde yayımlanana haberi görüntülemek için tıklayınız.