Facebook, Twitter, Instagram… Hayatımızın vazgeçilmezi olan bu sosyal medya platformlarına dikkat…





Son günlerin akımı olan FaceApp, birçok kişi hatta ünlüler tarafından da kullanılmaya başlandı.





Fakat, kimse tehlikenin farkında değil. Facebook ile başlayan yüz yașlandırma uygulamaları ve son günlerin trendi FaceApp, yüz tanıma sistemleri için bir veri tabanı oluşturuyor ve sizin genç yaşlı halinizi sisteme kayıt ediyor.





En büyük tehlike ise bu verilerin başka yerlerde servis ediliyor olması. Bu verileri yüz tanıma şirketleri depoluyor ve kişisel verileri kopyalıyor.





Yüz tanıma teknolojisi kim olduğumuzu ve nereye gittiğimizi anında kaydedilebilen, paylaşılabilen ve analiz edilebilen, izi sürülebilir bir bilgiye dönüştürmeyi vadediyor.





Facebook'un yanı sıra Instagram ve Twitter'da geçen hafta başlayan harekete milyonlarca kişi, 10 yıl önce ve sonra çekilmiş fotoğraflarını yan yana paylaşarak katılım gösterdi.Facebook, kullanıcılarını ve birlikte fotoğraf çektirdikleri kişileri tanımak için yıllardır yüz tanıma programı kullanıyor.





Teknoloji haberleri sitesi Wired'ın yazarlarından Kate O'Neill de hareketin "zararsız bir eğlence olmadığını" öne süren bir makale kaleme aldı. O'Neill, 10 yıl öncesi ve sonrasını yan yana gösteren fotoğrafların, insanların yıllar içindeki değişimini yakalamaya çalışan bir teknoloji için çok kullanışlı olduğunu vurguladı. Tartışma üzerine Facebook da hareketle ilgisi olmadığını bildiren bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "kullanıcıların başlattığı hareketin kendiliğinden yayıldığı ve şirketin bundan çıkar sağlamadığı" ifadesi yer aldı.





Bazı araştırmacılar, yüz tanıma teknolojisinin kart ve şifrelerin gizli tutulması, suçluların yakalanması ve ülkeye giriş çıkışların denetlenmesi gibi alanlarda hızlı ve güvenilir bir araç olduğunu söylüyor.Bazılarına göre ise bu, mahremiyetin yok olduğu bir distopyanın parçası. Yüz tanıma teknolojisi, birçok ülkede özellikle güvenlik ve eğlence amaçlı kullanılıyor.





Avustralya'daki havaalanlarında benzer bir yüz tanıma sisteminin pasaportların yerine geçeceği konuşuluyor. Almanya da "terörle mücadele" kapsamında havaalanlarında ve tren istasyonlarında uygulamayı hayata geçirebilir. Bu programlarla aileler kayıp çocuklarını ve yakınlarını bulabiliyor, hatta bir araştırmaya göre genetik bozukluklar teşhis edilebiliyor.Bilgisayar, telefon ve kart şifrelerini çok sık unutanlar için de bir kurtarıcı olarak görülüyor.





WhatsApp’ta ücretsiz bültenimize abone olun, Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri gündeminden seçtiğimiz haberler her gün telefonunuza gelsin! Abone olmak için tıklayın





Haberlerimizi izin almadan kullanmayınız!