Bir çok insanın düşünüp dile getiremediği bir çok olayı “ Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” başlığı ile irdeleyen Dündar, bir nevi at izinin it izine karıştığını vurguladığı yazısı şöyle:

Amerikan ajanları birini tutuklayınca “helal olsun”
Avrupa’da halk katledilince “hak ettiler”
Köylerinde maden istemeyenler “hain”
Suriye’den kaçanlar “kardeş”
Ankara’da halkı katledenler “yoldaş”
İstiklal’de yahudiler ölünce “oh olsun”
Kürtler “düşman”
Türkler “faşist”
Ermeniler “kalleş”
Tecavüze uğrayan “fahişe”
Şike “serbest”
Rüşvet “helal”
İslam “fobi”
Demokrasi “hobi”
Hukuk “lobi”
Osmanlı “yüce”
Türkiye “cüce”
Cahillik “caiz”
Okumak “haram”
Harem “okul”
Üniversiteler “cephe”
Liseler “bonzai pazarı”
Cemaat “devrimci”
Devrimciler “cemaatçi”
Çocuklar “gelin”
Gelinler “köle”
Terörist “savaşçı”
Beni sorarsanız eğer; olur da ömrüm yeterse, bunlar filmlerime senaryo olacak…

©SONHABER.EU